• net beyinsizdir. madem inanmıyorsun niye suçluyorsun. madem suçluyorsun götün üç buçuk attığında niye allah'ın adını ağzına alıyorsun. yoksa inanmadığın allah'ı adaletsizlikle suçlarken kendini es mi geçmiştin. yüzsüz. moron.
  • net bir nedeni vardır. (bkz: kötülük kanıtı)

    edit:(bkz: başlığın başa kalması)
  • ergenin ta kendisidir
  • kendisiyle çelişen ateisttir.
    ''yok'' olarak gördüğü bir şeye adaletsizlikle suçlaması mantık hatasına yok açmıştır.
  • bizzat "allah vardır ve adaletsizdir" diyorsa antiteist düşüncelerden birini benimsemiş demektir, zaten ateist değildir. "ateistim" diyorsa da yanlışlardadır.

    yok eğer "allah'a inanmıyorum, ama onun adı kullanılarak yazılmış ve kaynak gösterilen bütün dökümanlarda adaletsizlik var, her şeyden önce kadın erkek eşit değil, insanlar eşit değil, ırkçılık, kölelik var, şu var, bu var... ve bunların uygulamaları da haliyle günümüzde çok daha büyük adaletsizliklere yol açıyor." falan filan diyorsa, o zaman bu şekilde kendisini "allah'a inanıyor da adaletsiz diyor" diye anlayanlar yanlış algılamıştır, esas dikkat edilmesi gereken adaletsizlik konusunu atlamıştır.

    özetle, oksimoron konu başlığı.
  • olmayana ergi yontemini kullaniyordur:
    1) bazi varsayimlar yapilir.
    2) bu varsayimlarin yol actigi sonuclar incelenir.
    3) bu sonuclarin basta yapilan varsayimlarla celistigi ya da gerceklerle ortusmedigi gosterilir, ki bu da varsayimlarin hatali oldugu anlamina gelir.

    tane tane uygulayalim:
    1) varsayimlar:a) tanri vardir. b) sonsuz guctedir. c) adildir.
    2-a) beklenen sonuclar: adil , herkesin esit ya da benzer imkanlara sahip oldugu bir dunya.
    2-b) gercekler: "savaşlar, hastalıklar, ölüm, açlık, aç gözlülük, güç yarışları, işkence, suç, yolsuzluk..."
    3) varsayimlarin gerektirdikleri, gerceklerle ortusmuyor; bu durumda varsayimlar hatali.
  • yanlış bir önermedir. gerçekliği ortada olan adaletsizlikten ötürü suçlama olamaz.
  • allah'ı adaletli zannetmekten daha mantıklı olan önermedir...
  • her insan yaptıklarının neticesinde cehenneme veya cennete gidecekse ve ergen olmadan ölen çocuklar doğrudan cennete gidecekse uzun yıllar yaşayıp onca sıkıntıyı çekenlerin suçu ne sorusunu sorandır.
  • hemen her gün provoke edici ve genellikle içeriği tamamen traş başlıklar açarak sözlük ahalisini yola getireceğini düşünen güruhun yeni incisidir.

    (bkz: tespit adamı)

    sorarsan "dinden bu kadar korkmayın" derler. bunu derken dinlerini kaybetmekten ölesiye korkarkar. çünkü hayatta tutunabilecekleri başka bir şey kalmamıştır.

    içlerinde güçsüz olanları, insandan daha üstün bir varlığın bir gün adaleti mutlaka sağlayacağı fikri ile ezik yaşamlarında bir teselli bulabilirken, güçlü olanları da işledikleri suçların cezasını bu dünyada çekmeyeceklerini bildikleri için son derece rahatken, hesap gününden korktukları için yaptıkları her halta dini bir kılıf uydurup kendilerini hak yolunda mücadele eden mücahitler gibi görmeye çalışarak huzura kavuşur. bunlara göre her yaptıkları şey mübahtır. bunların hayatta başka açarları yoktur.

    kollektif çıkarlar için mücadele eden, her işi semaya havale etmek yerine oturup kafa patlatan, bilgili ve fikri olan insanlarla konuşmaktan, tartışmaktan, hatta aynı ortamlarda bulunmaktan ödleri kopar. yaldızın dökülme ihtimali onları ölesiye korkutur.

    tek başlarına var olmaları, yetiştikleri öğretiye ters olduğu ve bu öğreti genlerine kadar işlediği için hep kitleler halinde olmak isterler. tek başlarınayken süt dökmüş kedi halleri, kazlıçeşme'deki gibi kalabalık kitleler halindeyken coşku patlamasına dönüşür ve yaldızın altındaki gerçek kişilik ortaya çıkar. çoğu manik depresiftir.

    ağır bir dil ve tonlamayla, araya arapça kelimeleri de bolca serpiştirerek konuşan ve ne dediğini genellikle kendisi bile anlamayan "ağır" abilerine saygıda kusur etmezler. genç olanları, bu tip abilerinin konuşmalarını sıklıkla sloganlarla ya da tezahüratlarla böler.*

    ateist, deist, komünist, sosyalist, materyalist gibi -izm'leri en şiddetli şekilde reddederler, ama manasını bile bilmezler. ne de olsa hepsi gavur icadıdır. cüppeli gibi kişilikleri renkli bulurlar, sohbetlerini zevkle dinlerler. sohbetler ilkokul seviyesinin biraz üzerine çıkarsa da esnemeye başlarlar.

    hasıl kelam, aziz nesin bu kitlenin varlığını yüzdesiyle birlikte tespit ettiğinde adamı yakmaya kalktık. ancak gerçek şu ki seksen sonrasında yukarıda genel hatlarını çizmeye çalıştığım kitle özene bezene yetiştirildi. ne amaçla yetiştirildiğini de son 11 yılda gördük.

    hadi bakalım, şimdi atış serbest.

    annemin lafıdır, "evlat, insanlara ayna olursan seni kırarlar."

    ne de olsa bilge kadındır. bu kardeşinizin kırılmadık yeri kalmamıştır.
hesabın var mı? giriş yap