• her ne kadar diger mckennitt albumlerinde de ege ve anadolu'nun temalari ve etkileri her zaman onemli bir oge olarak karsimiza cikiyor olsa da bu albumde anadolu ve egenin karsi kiyisinda yasamis uygarliklar daha yogun olarak hissedilecekmis gibi duruyor. gerek kapagin kapadokya'dan bir kolajdan olusmasi, the gates of istanbul, carravanserai gibi iki parcanin yer almasi- ki belki cok daha fazla tanidik isimler de onumuze gelebilir; cunku parca listesi hala aciklanmadi- gerekse quinlanroad'daki e-kartin intro muziginin daha bastan "bu hatun yine yapmis abi" dedirtmesi album icin insani iyice sabirsiz kiliyor...

    mckennitt'in albumu odysseia'dan esinlendigi bir yolculuk temasi ekseninde tasarladigini belirtmis olmasi da baska ilgi cekici bir ayrinti...

    album 20 kasim'da raflardaki yerini alacak...bekliyoruz...
  • dört gözle beklediğimiz albümün tracklisti şöyle olacak:

    1. incantation
    2. the gates of istanbul
    3. caravanserai
    4. the english ladye and the knight
    5. kecharitomene
    6. penelope's song
    7. sacred shabbat
    8. beneath a phrygian sky
    9. never-ending road (amhrán duit)
  • "loreena mckennitt’in yedinci stüdyo albümü, an ancient muse (eski bir ilham), 20/21 kasım tarihlerinde, dünya çapında piyasaya sürülecektir. an ancient muse (eski bir ilham), türkiye’de, loreena’nın, uzun zamandan bu yana, türkiye temsilciliğini yapmakta olan balet plak aracılığı ile piyasaya sürülmektedir.

    yapımcılığını, loreena’nın üstlendiği, ingiltere’de real world stüdyolarında kayıt edilen, dünyaca tanınmış misafir müzisyenler ve egzotik enstrümanlar eşliğinde hazırlanan bu albüm, dinleyiciyi, iskoçya sınırlarından, ipek yolu’nun kervansaraylarına ve homer’in odyssey’sinin, şarap karanlığındaki denizlerine götürmektedir.

    loreena, daha önceki albümlerinde de olduğu gibi, ilhamını keltler’den almakmakta, iskoç müzik hassasiyeti ve irlanda şarkı yapımı özelliğini, geleneksel türkiye, yunanistan, ispanya ve hatta iskandinavya müziği ile kaynaştırmaktadır. bu yapım, loreena’nın, 1997’de, dünya çapında, defalarca platin olmuş the book of secrets (sırlar kitabı)’ndan sonraki, ilk yeni albümüdür."

    kaynak:

    http://www.quinlanroad.com/…rrentupdates.asp?id=551

    favorim caravanserai
  • katibim şarkısının sacred shabbat ismiyle devşirilip, bi de altına loreena mckennitt imzasının atıldığı albümdür. bundan önceki albümlerinde acaba hangi şarkılarını bu şekilde imal etti diye düşünüp uyuz olmakla meşgulüm.

    ilgili sayfa:
    http://www.quinlanroad.com/…nancientmuse.asp?id=562
    ilgili şarkı:
    http://www.quinlanroad.com/…tmuse/sacredshabbat.mp3
  • katibim şarkısının gerçekten de loreena mckennitt imzasıyla yer aldığı albümdür. konu hakkında quinlanroad'a gönderdiğim maile şöyle bir cevap gelmiştir:

    thank you for taking the time to send us a note and for raising your concern with us regarding the origin of the song loreena refers to as “sacred shabbat”.

    this traditional song is known in and claimed as indigenous by many countries, including turkey. in loreena's liner notes she makes no secret of the fact that the main melody of the song is one that she has heard in many places - athens, spain, etc. the fact that she has claimed it as an lm composition is not an unusual approach for musicians who have substantially used traditional songs but put them in a new context.
    we added a bit to the turkish liner notes noting that this melody is known to turkish people by a particular name, or indeed two names, which are different names to the ones loreena knew it as having.

    i have attached the turkish liner notes and included the english version below. i hope this information sets your mind at ease. please do not hesitate to contact me should you have any additional questions or concerns.

    best regards,

    stacey.

    here is the main part of our english liner note about this song:

    istanbul, turkey, october 2003
    i visited a wonderful bookstore across from the roman cistern at yerebatan sarayi. the gentleman there placed a book in my hand as i left - it is irfan orga's portrait of a turkish family. he did not want me to pay for it, but gave it to me as a gift, promising that i would dearly love it.

    athens, greece, october 2003
    i have finished a wonderful music session with some extraordinary musicians. in the course of the session, three of them, haig, socrates and panos, played a melody whose sentiment i love. i want to remember this as i prepare the music for the new recording.

    chios, greece, may 2005
    at long last, i have finished reading portrait of a turkish family. it is a powerful book portraying an istanbul family at the turn of the century as they fall on hard times. the melody i heard in athens comes to mind as i read of a family enjoying the abundance of their lives before the first world war. i could imagine many families over the years sitting in parks, sipping tea, conversing with each other, sometimes listening to music over the sound of water fountains. i am also reminded of the wonderful poetry of the jewish poet solomon ibn gabrirol, a sufi from 11th century andalusia.

    stratford, ontario, may 2006
    i discover that the melody i have loved and recorded is also one that appears on a cd i bought at the alhambra in spain, morada del corazon. it is a collection of sephardic music from the 11th and 12th century performed by eduardo paniagua and musica antigua. the cd liner notes say that the melody comes from a song of the shabbat, "yodujah ra'ayonay", of the jews of the ottoman region.

    here is the additional text we added in the turkish liner notes:

    granada, spain, september 2006
    a turkish friend who hears our recording of this song tells me that in turkey (as well as the whole balkan area), this melody is familiar and much-loved, and known as "uskudar'a giderken" or "katibim".
  • belki bizim buralarla alakalı şarkılar başta olduğu için, sırayla dinlendiğinde muhteşem başlayan ama sonra sonra çok güzele ve güzele düşen albüm. bir de genel olarak coşkun kısımları daha bir güzel olmuş albümün.

    sacred shabbat ise güzel olmuş hoş olmuş bence, kimsenin tapulu malı olmayan bir melodiyi *yunanistanda* bir yerde duyup kullanmak istemiş ve böyle bir şey yapmış loreena teyzemiz. ve düzenlemesi kendisine ait olduğu için kendi adını yazması gayet normal, zira söz ve müziğin yanına düzenleme diye ayrı bişeyi koyan bir biz varız şu dünyada.

    (bkz: sacred shabbat/#10312667)
  • album carpici mavi bir kapaga sahip, loreena da her zaman bir kitapci muzigi sanatcisi olmu$tur zaten; d&r tarzi yerlere daldiginizda album gel beni al diye satin al diye bagiriyor.

    loreena dogu ve ozellikle turk ezgilerini hic bu kadar yogun kullanmami$ti onceden; albumun her yanindan udlar, kanunlar akiyor. yanli$likla $afildan omer faruk tekbilek mi geldi diye kontrol etme ihtiyaci duydugum kisimlar oldu.

    oldukca ho$ bir i$ cikarmi$ yine. ismi de guzel. benim favori parcam kecharitomene oldu.

    gelelim $u katibim olayina. benim yorumum $u; $arkisinin bir bolumunde bu temaya yer vermi$ degil; butunuyle bildigimiz katibimi alip lank diye albume koymu$. guzel olmu$ olmasina da altina "music by loreena" yazinca insanlar sen besteledin saniyor be sari$inim. sifirdan besteledin imaji ciziyorsun.

    "anoymous southern european song" ili$tirmek bu kadar zor olmasa gerek bir yerlere. kimbilir kadin bundan once kac albumde kac $arkiyi boyle yutturdu bize, adini bile duymadigimiz kafkas ulkelerinde insanlar "lan bizim $arkimizi calmi$!?" diye ayaga kalkti. bilemiyoruz.

    bu mevzuyu saymazsak 100% bir gezgin albumu olmu$. dinlerken anormal keyif aliyorum.
  • her şeye rağmen çift sesli loreenayı özleten albüm.
  • bizlere yeni bir konser umudu aşılayan, doğu ezgileri bol albüm. güzel istanbul'u yine unutmayan loreena, yine buralara uğrar umarım...
    albümle yaşadığım mutluluğu, katibim şarkısının altına imza atması bile bozamadı. zaten dünyada çeşitli halkların melodileri bu kadar içiçeyken, bir melodinin kime ait olduğunu bulmak zor. anonim demesi şık olurdu tabii ancak sürekli unutulmaya ve yıpratılmaya alışkın türkler olarak gates of istanbul'u bile yeterli bir jest olarak görebiliriz.

    (tamam tamam itiraf ediyorum bu kadını protesto edemem elim gitmiyor. seviyorum işte.)
  • bu hatunu "özlediğim şimdi çok uzaklarda.." dizesini ezberlediğimiz cover'la tanıdık. ama bu albüm başka türlü. benim favorimse, oryantal esintiler içeren caravanserai.. o sakin kendinden emin loreena abla gitmiş, yerine böyle coşan gürleyen, mezopotamya dolaylarından akdeniz'e doğru yol alan öyle kendine has, öyle bambaşka bir kadın gelmiş sanki. helal olsun loreena abla, yüreğine sağlık..
hesabın var mı? giriş yap