• küçükken hastalandığında annenin illaki bi kedi, kedi yavrusu bulup getirmesi. yatakta kediyle uyumak ve gerçekten kendini daha iyi hissetmek. şimdiyse annenin o zamanlar küçüktün hadi uğraştırma beni iç ilacını çorbanı yat aşşaa moduna geçmesi.

    (böyle bir başlık vardı diye hatırlıyordum, aramadım mamafih bulamadım, bulan varsa beri gelsin)
  • bütün günü bahçede ağaçların tozun toprağın arasında koşuşturarak geçirmek, küçük kardeş olarak kıçın kıçın abiye yanaşmaya çalışıp başarılı olamamak, eve gelindiğinde son güçle abiyle dalaşıp tatlı bir yorgunlukla sızıp uyuyakalmak.
  • genellikle; huzur, boş zaman, eskiden trt de yayinlanmis cizgi filmler, dede gibi artık görülmesi, sahip olunması neredeyse imkansız olan şeylerdir.
  • sabahtan akşama kadar sokakda;sorumsuzca,bildigin gibi,seviçle,heyecanla oyun oynamak.çamurlarla oynadıktan sonra topluca camiiye elleri yıkamaya gitmek.
    akşam yemegini sizin yerinize başkalarının düşünmesi ve eve gittiğinizde sofranın hazır olması.
    fazlaca yenen cikolataların ''acaba kilo yapar mı'' kaygılarında haberdar bile olmamak.
    sobanın üzerinde kızartılan ekmek ve üstüne sürülen tereyagı.
    bayramlık alınan kıyafetlerinin verdiği mutluluk.
    yapılan hataların,ebeveynler tarafında çabucak affedilmesi.
    mahalle arkadaşları.
    samimi ve içten komşu teyzeler ve amcalar.
    hatta;bakkal aptıraman ve veresiye defteri.
  • sömestir ve yaz tatilleri
  • sokakta arkadaşlarla beraber voleybol,yakartop,saklambaç vs. oynamak..oyundan ve oyunda yenilmekten başka derde sahip olmamak...
    bi de;
    (bkz: gençlik)
  • kucakta taşınmak, sırta alınmak, havaya atılıp tutulmak, hatta çarşafın içine konulup sallanmak. herşeye şaşırabilme yeteneği. insanın önyargısının olmaması, başkalarının da size karşı önyargısı olmaması, olsa bile işlememesi. saflık.
  • hastayken gösterilen ilgi efendime söyliyeyim şefkat..
hesabın var mı? giriş yap