• bir insanın, kendisini her hangi bir insana, yere hatta yaşadığı zamana ait hissedememesi, onlarla köklü ilişkiler kuramamasıdır.
  • internete erişim sağlayamamak.

    "bağlanamıyorum hacı bir türlü."
  • can yücel'in enfes şiirini hatırlatan hal. "keşke mümkün olsa" diye düşündürür.

    bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
    "o olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
    demeyeceksin işte. yaşarsın çünkü.
    öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
    çok sevmeyeceksin mesela. o daha az severse kırılırsın.
    ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin onu sevdiğinden.
    çok sevmezsen, çok acımazsın.
    çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
    çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
    hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
    senin değillermiş gibi davranacaksın.
    (bkz: bağlanmayacaksın)
  • elden gelse bağlanacaktır ama koşullar izin vermez.
    bütün kabahat hep bu koşullarda zaten ben biliyorum.
  • fight club, chuck palahniuk:

    --- spoiler ---

    ...ne yapacağını bilmiyor ve yanlış şeye bağlanmaktan korktuğu için hiç bir şeye bağlanamıyor...
    --- spoiler ---
  • demmeki bu durumdan sadece ben muzdarip degilmisim bunu duymak guzel gercekten.bende sadece ben bu halldeyim sanardim ama velakin bu sorunumuzu nasil cozucez ?
  • doğru kadını bulana kadar olan ayran gönüllülük.
  • sevdicek dedi ki bağlanamadık. düşünmemiştim bunu, sonuçta aylardır her gecem onunla geçiyordu. bağlanamamak böyle oluyorsa diye düşündüm. bana kalsa gece değil, gündüz de beraber olsun isterdim. o istemedi, ben uyum sağladım.

    belki de haklıydı, bağlanma ile alışkanlık farkını yaşıyordum.

    sonuçta uykum geldi diyip giden oydu, saatlerce sessiz kalan oydu, anlatacak bir şeyim yok ki diyen oydu, ben hep merak eden tarafta oluyordum. ben direniyordum tüm olumsuzluklara, görmek istemediklerimi görmüyordum. sonunda kaçan, direnen, bahane üreten ben oluyordum. açıkça konuşamayınca bağlanamadık oluyor haliyle. sen neden bağlanamadın diye sormalı.

    şapkamızı önümüze koyup mantıklı hiç düşünemedik ya da ben düşünemedim. olur mu olmaz mı, farklılıklar neler, nasıl aşarız konuşmadık. konuşmayınca da ben hayal ettim. oysa tutsan elimden, açıklasak, konuşsak ne güzel olurdu.

    oyun oynuyor benimle gibi hissettim zaman zaman; hangisi şaka, hangisi gerçek anlayamadım. zaten hiç bir zaman hayatımda anlayamadım, biri bir cümle kuruyorsa doğrudur diye düşünüp hep inandım.

    dedi ki yokluğumuza dayanamaz durumda değiliz. tamam, ben uyarım her şeye, her duruma. dayanamazsam da yokluğuna, ses etmem. öyle inatçıyım, öyle özgürüm, öyle gururluyum.
  • duygusal olmayan erkeklerin sorunu. ben de böyleyim. bağlanmak diye bir şey yok bende. ne yapsam olmuyor.
hesabın var mı? giriş yap