• yapmayı istemediğiniz bir şeyi sizden istediklerinde kullandığınız geçiştirme cümlesi
  • (bkz: baska bahara)
  • basina veya sonuna insallah da kondu mu, tipik anne sozu olur ve de en cok su contextte kullanilir: siz cocuk olarak bir seyi cok istersiniz, mesela evine misafir oldugunuz teyzenin cilekli keki vardir, ikram etmek ister; ama sizin kurtlu annenin evde isi vardir, siz de cok kucuk oldugunuzdan sizi orada birakamayacagi icin "baska zaman insallah" der ve sizi kapip gider.
    ilerde siz buyuyunce, ve yeterince samimi bir yer ise, siz kalip cilekli seyinizi zikkimlanirsiniz, anneniz gider *
  • hesap isteyince çay ya da kahve ikramı yapmakta ısrar eden garsona söylenen kibar yalan.
  • ben şimdi düşünüorum da bu şimdi benim hayatım var ya en sevdiğim hani. şimdi ben bu hayatı yaşıyorum. ben yaşadıkça bu hayat bende intibalar bırakıyo, yaralar açıyo, yollar gösteriyo, aptallaştırıyo* . ben napıyorum şaşkın bunları ayy diyorum seviyorum böle küçük bebeleri sever gibi ayy benim o minicik hayatıma bak. ayy o benim güzelim o. canım o benim canıııım.
    öte yandan.
    ben şimdi ölücem ya bigün. mına koyiim. benim o küçük bebeyi severkenki yüzümün hali var ya.. işte o hal ve o halin içimdeki yeri, benim için çok önemli gözünüzü seviim.... şimdi ben ölünce yani afedersin bu şimdi bundan aldığım bu keyif sahipsiz köpekler gibi sokaklarda dolaşmıycak sonsuza kadar yokolucak falan demiceksiniz bana herhalde.. bunu halletmemiz llazım falan derken düşünüyorum ya demiştim ya buldum.

    başka zaman.

    başkaa zaman.

    cennet cehennem töbe töbe filan gibi ama daha sikerli.

    sikerli diil de şimdi şey biraz işte bi değişik.
    başka zaman.

    şimdi şöle. başka zamanı ne zaman kullanırız biz ? cevap veriyorum : bişeyi yapmak istemediğimiz zaman falan.
    yani hayatımızın parçası olmasını istemediğimiz , kaçtığımız , bazen samimiyetsizce ertelediğimiz herşeyden kurtalmanın bir yolu başka zaman.
    başka zamanı kendi hayatımızdan çıkarırsak geriye hayatımız kalır diyebilirmiyiiz? cevap veriyorum : hmm sankiiii, olur lan.

    başka zamanı yaşadığımızdan başka bir zaman manasıyla ele alalım. öle bi yer olsun paralel evren kafası. başka bir zaman.
    ben ölünce işte. benim en sevdiğim hayatım başka zamanda kendine gelicek vücudunu falan bulucak yada böle gaz maz olsa da güzel olur şöle yeşilli beyazlı falan neyse. şöle bi bakınıcak bi sigara çıkarıcak cebinden.. ve kendisine şöylediği ilk şey şu olucak.
    "hay gözünü sevdiim. ulan işallah çakmak vardır burda"
  • bu cümle duymaktan pek hoşlanmadığım ne yazık ki kendime yapılmasını, söylenmesini istemediğim bir şeyi yapmama, söylememe taraftarı olduğum halde yalan yok, gerektiğinde kullandığım erteleme, oyalama, kaçış cümlesi. hatta itiraf edelim korkaklık edip kaçmak için ucunu açık bıraktığımız büyük ihtimal sonunda ise di'li geçmiş zaman acısına dönecek olan bir geniş zaman belirteci. geniş zaman; adı üzerinde geniş ya hiç gelmeyecekmiş gibi rahat rahat takılırken, daha var, uzaklık yeterli sanırken ansızın gelip karşına dikilip senden yaptıklarının, yap(a)madıklarının acımasızca hesabını soran bir dilim. hin oğlu hin.*

    başka zamanın bu oyalamayı seven üşgençliği yetmezmiş gibi "başka zamanlarda olsaydık" çeşidi var ki, acaba üzerine biraz keşke sosuyla süslenmiş bir olmaz cümlesi. sevmiyorum bunu duymayı, kullanmak da istemiyorum aga! zaman hakim işte üzerimize son sözü hep o söylüyor da sen üstüne hala neden tüy dikiyorsun? merak ediyorum ne olacak(tı) o başka zamanlarda? hayat daha mı renkli, daha mı güzel, tam mı, kusursuz mu, her şeyiyle doğru mu olacak o ucu açıklıkta? her şey, herkes, sen, ben doğruyuz da bir zaman kusur kaldı. tercih etmediğimiz şeyler, seçimlerimize zamanı bahane etmeyelim. o bizden bağımsız akıp gidiyor, bırak gitsin yoluna. bir filmde duymuştum ya da bir kitapta okumuştum -net hatırlamıyorum- dünyada herkes için eşit olan tek şey zamandır gibi bir şeydi, eşitliği neden tek taraflı bozmaya çalışıyorsun? dengeli ne var etrafında bunu kurcalıyorsun?*

    başka zamanlar yok, akıp geçen ömrümde zamanın kimseye fazladan "al sana şuradan da bu kadar an(lar)" diyerek ikramiye verdiğini sanmıyorum. 20'ler, 30'lar derken 10'luk 10'luk harcadım allah ömür verirse de harcamaya devam edeceğim. hepsi anlıktı ve bitti. o başka zaman(lar) ise aradı kaynadı gitti. eğer "başka zaman" dediğimiz o dilim başka başka bir yerlerde, başka bir evrendeyse yani paralel evren varsa önce o çorap teklerini getirsin! ya da lost'ta desmond david hume'un sık sık söylediği gibi başka bir yerde, başka zaman, başka şanslarımızın olacağı bilebilseydik "see you another life brother" demek isterdim havalı havalı. ama diyemiyorum, ayrıca hepsi ölmemiş miydi, arafta bekleşmiyorlar mıydı ve lost çok bozmamış* mıydı hem? başka zamanlar diyerek arafa atmayalım ne başkasını ne kendimizi. benim bildiğim başka zamanda şu "an" yok.
    (bkz: entry'nin sonuna doğru saçmalamaya başlamak)
  • başka bir dünya'nın referansı.
  • biliyorum, hissettiğin bir şey kendi şeklini bulacak, ama işte başka zaman. başka evren olmasın da, başka ahiret, başka yaşam olmasın. yoksa zamana sabretmek kolay, değil de işte, diğerlerine bakınca tanıdık gelen tek o var.
    o kadar umutsuz değilim, bana başka zaman dediğinde anladığım şey; başka zaman. biraz düzüm. ima varsa anlamam. yoksa da yoktan var edemem zaten. benim aklım ermez.
    başka zaman belki daha iyidir belki, ben hariç herkes haklıdır, ne bileyim, belki o yüzden adaletle uğraşmak istemem, çünkü benim inancım tam. kime ve neye olduğu şu an konumuz değil ama tam.
    tek dal sardunyaya son paramla aldığım saksının aynı o saksı renginde çiçek açması kadar, beni duvardan duvara vuran rüzgarın el kadar kağıtlara hiç dokunmaması kadar, yokluğunda yatağa, yaşama, karışamayıp sadece ilişmek kadar, habersiz çaldığın kapımı sersem sarhoş meczup, bana unuttuklarınla bir olup,onlardan güç alıp ''kim o?'' demeden açabilecek kadar, bir oyuncak kurbağanın kokusunu sabır ile eşleştirecek kadar, bir halının uçabildiğine inanacak kadar, ölmek üzereyken lazanya ve gavurdağı yapmayı öğrenmek için bulunan hayata bağlılık kadar, döktüğüm gözyaşı kadar, döktüğün gözyaşı kadar, inancım var.
    madem o kadar başka zaman var sevgilim, neden şimdi gittin de başka zaman gitmedin?
  • çoğunlukla hiçbir zaman yerine kullanılan tamlama.
  • "istemem artık. ben söyledikten sonra ne hayrı kaldı*?"
    türk kadını tipi tepki. görev arzu ve zihin okumak. başka zamanlar ise bu kadınlar düşüncesi okunamasın diye sonsuz dolap çevirirler.

    (bkz: sair zamanlar)
hesabın var mı? giriş yap