• (bkz: wag the dog)
  • cafcaf'ta müzeyyen yılmaz'ın çizdiği köşe, daha doğrusu bir tam sayfa. cafcaf'ın başarılı bölümlerinden (başarılı kısmı azdır onu da söyleyeyim). tam bizim idareciler, aynı, aynı.
  • wag the dog orijinal isimli, dustin hoffman ve robert de niro nun başrollerinde olduğu mükemmel film. seçimler, siyaset, kahramanlık, propaganda v.s. nedir dünyada işler nasıl yönetilir... daha iyi anlatılamaz...
  • türkiye komünist partisi'nin düzen muhalefeti aktörlerini tanımlama biçimi.

    yeter!

    "

    'başkanın adamları'

    #devlet değil gericiliğin arka bahçesi

    “yapmayın, etmeyin” diye hiç dil dökecek değiliz. “ülkücülere yakışıyor mu?” demeyiz. onyıllardır şeriatçı çetelerle birlikte sola ve halka düşmanlık etmiş olanlara yaltaklanmayız.

    milli eğitim bakanlığından askeriyeye, yargıdan polise...

    hükümette olsalar da olmasalar da hep devletten paylarını aldılar.

    şimdi binali yıldırım güzelce açıkladı gerçeği: “başkanlık gelirse mhp’li bakanlar da olur!”

    sadece mhp yöneticilerine bakanlık rüşveti olarak görmeyin! mhp’li bakan demek yüzlerce, binlerce kadro demek. memurluk, şeflik, müsteşarlık, bölge müdürlüğü... partinin önde gidenlerine de parti kapısında çıkar kollayanlara da pastadan pay demek.

    gericiler ülkeyi emperyalizmin paralı askeri, ucuz işçisi, tetikçisi haline getirmişler. ne gam! buna en büyük desteği verip yine en büyük vatansever sen olursun.

    sorarlarsa “hükümetler değişir, türk devleti hep kalır” dersin, amerika’nın emrinde girişilen bölgesel maceralara “milli çıkar” der, arka çıkarsın.

    akp’yi yıllardır ayakta tutan iktidarın verdiği olanaklar falan değil. böyle muhalefetle başkası yıkmazsa bin yıl ayakta kalabilirler.

    yine de kızılacak bir şey yok. sermayenin ve emperyalizmin kıyamadığı gericilere devlet niye kıysın.

    ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    #gericiliğin yuvasını, yapıcı muhalefet yapar

    chp halkın, emekçilerin, ilericilerin zamanında büyük umutlar bağladığı bir parti.

    bugün de emekçi halkın, aydınların ve gençlerin büyüklü küçüklü beklentileri var chp’den.

    chp liderliğinin asıl işiyse sermayenin beklentilerini karşılamak.

    uyumlu, yapıcı muhalefet bu gayretkeşliğin ürünü. kılıçdaroğlu’nun deyişiyle “yenikapı ruhu”...

    başka beklentileri olanlar için kötü haber: bu durum değişmeyecek. sermayenin değil, emekçi halkın çıkarlarını ancak işçi sınıfının bağımsız gücü, sermayenin kontrolünde olmayan devrimci bir parti, böyle bir liderlik temsil edebilir.

    bunun dışında “yenikapı ruhu” herkesi esir alır. zaten o ruh hep oradadır.

    cumhuriyet tehlikedeydi, “laiklik tehlikede değil” dediler.

    din istismarı, inanç sömürüsü, devletin dinle yönetilmesi, dinin sömürüye alet edilmesi zirve yaparken, “biz daha yüksek sesle besmele çekersek, vatandaşı akp’nin elinden kurtarırız” kafasıyla davrandılar.

    suriye halkına kan kusturan cihatçı alçaklık ortadayken hükümetin işgal tezkerelerine “milli birlik” adına onay verdiler.

    “emek dostu” olduklarını söylerken tek yaptıkları göstermelik sendika ziyaretleri. bayram meral gibi, rıdvan budak gibi fabrika sahibi, işçiyi sömüren sendika ağalarını milletvekili yaptılar.

    işçilerin kanını emen taşeronluk, chp’li belediyelerde de hiç eksik kalmadı.

    chp’nin en güçlü olduğu yerlerden birisi olan kadıköy’de bu güç, akp’li belediye meclisi üyeleriyle rant paylaşmak için kullanıldı.

    izmir halkını “gavur” ilan edip savaş açmış olan gericilere övgü düzmek chp’li belediye başkanı aziz kocaoğlu’na düşüyordu.

    chp, “hayır” diyecek. hayırlı olsun. akp’nin bu noktaya gelmesinde, erdoğan’ın hukuksuz siirt milletvekilliğinden başlayarak chp yönetiminin payı oldu.

    emekçilerin, aydınların, gençlerin ve kadınların şunu iyi bilmesi gerekiyor: gerçekten direnmesi, göstermelik şovlarla yetinmeyip gerici saldırıya “hayır” demesi için bu “yapıcı muhalefet” takımını hiç boş bırakmamak gerek."
  • seçim sonrası akla gelen ilk film.
hesabın var mı? giriş yap