• muazzam bir yusuf şahin filmi. 1958 tarihli bu film adeta alfred hitchcocka selam çakıp en belgesellerden daha gerçek bir kahire manzarası sunar. bir tren garında geçen ve böylece bir mikro kent yaratmayı başaran hikayede başrolü de yusuf şahin bizzat oynamıştır. gittikçe deliren büyük abaza qinawi ve obsesyon derecesinde bağlandığı hanouma (mısır'ın marilyn monroe'su hind rostom canlandırır) ekseninde gelişen film aslında sendikacılıktan kadın haklarına ve daha bir çok sosyal konuya da uzanan gerçek bir politik başyapttır.
  • filme tepeden baktığımızda kahire istasyonu üzerinden mısır’ın toplumsal sorunlarının bir portresini çizer yönetmen bu portreyi izlenebilir kılmak için qinawi adlı psikolojik ve fizyolojik noksanlığı olan bir karakteri filmin merkezine alır. qinawi kahire istasyonunda gazete satıcılığı yapan sakat ve yarım akıllı bir gençtir. kahramanımız istasyonun en tatlı gazoz satıcısı hanuma’ya aşıktır. hanuma ise abu-serihle nişanlıdır. hikaye bu anlatım rayı üzerinde devam ederken. biz mısırın işçi sorunlarına, kadın sorunlarına, istasyon satıcılarının hayatına şahit oluruz. patron baskısı altından kurtulmak ve sendikalaşma için çabalayan hamal abu-serih’in önce bireysel isyanını daha sonra örgütlenişini izleriz. hamallık yaparak para kazanan işçiler patronlara komisyon ödemek zorundadır. ayrıca hamalların sağlık güvencesi ve dinlenme molası gibi hakları yoktur. sömürgen küçük burjuvanın haksız artı-değer kazancına karşı hamalların sendikalaşma çabasını izleriz. burjuva ile proletarya arsındaki sınıf mücadelesinin temel çatışmasına şahit oluruz. kadın sorunlarına da değinen film evlilik karşıtı kadın hareketinin eylemini kaydeder. bundan da fazlası başrol yardımcısı kadın karakterdir ve gazoz satıcılığı yapar. bunlar dışında genel olarak gar-terminal-istasyonlar gibi yolculuğu simgeleyen mekanların zihinlerde bıraktığı ayrılık gurbet gibi durumu bir çiftin son ve gizli görüşmeleri üzerinden izleriz. yönetmen chahine yaşadığı toprakların sinema geçmişine göre deneysel çalışma olarak leit-motif kullanmış diyebiliriz, sinemada ilk olarak griffit’in kullandığı konular arası geçişi ayırmak için kullandığı sallanan beşik leit*motifini chahine istasyon saati olarak kullanmış.
  • mısır'ın 1950lili yıllardaki toplumsal yapısına kahire istasyonu'nu merkez alarak ışık tutan, qinawi adlı bir meczubun hanuma adlı yaşam dolu, kıpır kıpır bir gazoz satıcısına saplantısını anlatan film. hanuma'nın nişanlısının sendikal mücadele için verdiği çaba takdire değerdir. oyunculuklar da fevkalade yerindedir. velhasıl güzel filmdi, herkese tavsiye ederim.
  • kadim şehir iskenderiye'de doğan ve dünya sinemasına omar sharif 'i hediye eden youssef chahine filmi hem yönetmiş, hem oynamış .görsel

    önceki entryimde touki bouki için afrikanın en iyi filmi gibi bir ibare kullanmışım. hayatta kesin ifadeler kullanmak kesin olarak bir yanılgıdır.:p

    filmle ilgili güzel bir yazı.. cs
hesabın var mı? giriş yap