• güvenlik görevlilerinin bi nevi doktor olarak görev yaptığı,acil servisindeki doktorların ise odalarında uyudukları,pislikten geçilmeyen, devletin yine acizliğini kanıtlayan sefil hastane.
  • ortalama olarak iki haftada bir -bilhassa geceleri-acaip kavgaların çıktığı hastane. burada muayene olmak ise apayrı bir tecrübedir, nice babayiğitler doktor sıralarındaki çetin mücadelelere dayanamayıp eriyip gitmiştir. potansiyel ziyaretçilerine nacizane tavsiyem ciddi anlamda hasta olmadıkça, evlerinde falan dinlenmeleri. gerçekten hastaysanız da gidin adam gibi bir yerde tedavi olun.
  • yeni hizmete giren acil servisi sayesin de kalite standartlarının arttığı,kavgaların kısmen azaldığı,yoğunluğun aynen devam ettiği hastanedir.ayrıca cevresin de ikamet edenlere sürekli sabır dilemiş ve taktir etmişimdir her an siren sesi her an kavga gürültü pehh.
  • bir insana edebileceğiniz en büyük beddualardan biri bu hastanenin acil servisine düşmesini istemektir heralde. hasta yakını olarak gidip ruh hastası olarak geri döndüm desem yalan olmaz.
    ayrıca (bkz: allah düşürmesin)
  • acil servisine giderseniz acillik olursunuz, gitmeyin.
  • erkek hastaların kadın doktordan randevu alamadığı hastane:

    (bkz: devlet hastanesinde haremlik selamlık uygulaması/#27768904)
  • alternatif tıpta çığır açmış hastane. olay şu. yandım allah diyerek bu hastanenin aciline geliyorsun. acilden girdikten sonra içerideki ortamı görüyorsun. lan bu panayır yeri bana ne tür bir şifa verebilir deyip hemen oracıkta iyileşip evinin yolunu tutuyorsun. ağrısız sızısız.
  • hastane demeye bin şahit lazım olan şifa dağıtan merkez. özellikle acil servisi o kadar yoğundur ki hastalar burunları aktığı için 4-5 saat kuyrukta beklerler ama aile hekimlerine gitmek akıllarına gelmez.
    gerçekten ihtiyacı olanlar da neredeyse aynı süreyi beklemek zorunda kalırlar ki bu o burnu akanlar yüzündendir. bu kadar yoğun olunca da, ne nicelikli ne de nitelikle bir hizmet alınabilir.
    ama şunu da söylemek de fayda var ki, içeriye girmeyi başaran hastalar, özverili çalışanlar sayesinde doğru tanıyı bir şekilde alırlar ve gerekli tedaviyi alırlar.
    istanbul için buradan batı'da başka bir eğitim araştırma hastanesinin olmaması da yoğunluğu için başka bir nedendir.
    siz siz olun bu hastanenin acil servisine gerçekten ciddi bir şeyiniz olduğunu düşünüyorsanız gelin yoksa bu rezillik çekilmez.
  • pazar günü yalnışlıkla gittiğim, gitmez olaydım dediğim hastanedir.

    4 yaşındaki oğlum 2-3 gündür ishaldi, boğazında biraz enfeksiyon vardı. ishal geçti ama sonrasında pazar günü boynu tutuldu ve boynunu hiç çeviremez hale geldi. bizde yakınında olduğumuz için bu hastane gittik.

    pazar olduğu için poliklinikler kapalı, sadece acilde doktorlar var. güvenlik niye geldiğimizi öğrenip bizi çocuk acile yönlendirdi. çocuk acil bölümü olmasına sevindim önce. sıra alıp acilde sıraya girdik, 10 dakika sonra sıra bize geldi içeri girdik. bir tanesi pakistanlı, bir tanesi de türk doktor var. pakistanlı "nesi var?" diye sorunca "boynu ağrıyor , başını çeviremiyor" demeye "başlamıştım ki, "tamam, ortopediye sevkediyorum" dedi. ortopedilik bir durum değil, dememle birlikte türk doktor geldi ve "ortopedi çok yoğun, beyin cerrahisine" gönder dedi. "beyinlik bir durum" değil diyecek oldum "sen doktormusun" ile başlayan ve ağzının içinde yuvarladığı bir cümle kurdu ve sonra ki hastaya geçti.

    sinirden gülümseyerek koridorlarda bekletilen, ambulasların getirdiği ağır yaralı, orasında burasında kuru kan lekeleri olan hastaların , bağrışan çığrışan yakınlarının arasında geçip beyin cerrahisi bölümünü zar zor bulduk. kapıdaki sağlık memuru mu, hizmetli mi olduğunu tam anlamadığım adam kağıtlarımızı alıp şöyle bir baktı, bankoda oturan adama verdi. adam da şöyle bir baktı , "film çekilecek beklesinler, ayrıca beyin tomografisi de çekmek lazım" dedi.

    hanıma döndüm ve "bizim oğlanı kadın hastalıklarına sevk etmeden buradan gitmemiz gerekiyor" dedim, onayladı. eline takılmış serumu ile gezen ve kateterinden kan damlayan çocukların arasından geçip oradan hızla kaçtık. 100 liramızı verip özel bir hastanede muayene olduk ve oğlumun boğazındaki enfeksiyonun ense kaslarını etkilediğini, volteren jel sürüp , 1 gün antibiyotik kullanırsak bir şeyin kalmayacağını öğrendik, yaptık ve oldu. ne beyin tomografisi çektik, ne film çektik.

    özel hastaneye verecek 100 lirası olmayan, günde 200 hasta bakan doktorun verdiği kararı "sağlıklı" zanneden insanları düşünüyorum pazar gününden beri. kim bilir neler oluyor o hastanelerde, ne hatalar, ne yalnış teşhisler, ne baştan savmalar, ne gereksiz testler, ne mr lar, ne tomografiler.... of off..

    (bkz: türkiye'yi terk etme sebepleri)
  • acilindeki insan sıfatındakilere o kadar bela okumuşluğum var ki, eğer belanın dönüp dolaşıp edeni bulma olayı doğruysa şu dakikadan sonra burnum boktan çıkmayacaktır.

    uzun uzun da anlatabilirim ama sadece şu kadarını diyeceğim. buranın "acil" denilen yerine kaldırdığımız zavallı annemin, bir türlü "hasta kabul" denen şerefsizlerin gelmemesi ve kimsenin kendisine müdahele etmemesi sonucu "imdat! yardım edin!" diye bağırmışlığı ve o göt oğlanlarının buna rağmen annemle ilgilenmeyişlerini hayatım boyunca unutmayacağım. allah belanızı versin. etti 1 milyon.
hesabın var mı? giriş yap