• izmir'de birkaç arkadaş arada bir yapmayı düşündüğümüz faaliyet. bizim gibi yapmak isteyip de arkadaş bulamayanlar yeşillendirerek grubumuza katılabilir.
  • aşırı keyiflidir. şahsen ben çok iyi oynayamıyorum ama oynarken aşırı keyif alıyorum. 8 yaşında tanıştığım basketbol topuyla 17 senedir aralıklı güzel bir ilişkim var. ortaokulda arkadaşlarımla oynardım lisede arkadaşlarımla oynardım. oradan oraya salak salak koşturur dururdum. en son 3 sene önce bir arkadaşımla karşıyaka'da gece 2de bir okulun bahçesine demirlerden atlayarak girip oynamıştık. sanırım hayatımdaki en keyifli oyun oydu. izmir'desin karşıyaka'dasın deniz martı sesleri, bir okula gece gizlice giriyorsun falan. hayatın güzel olduğu nadir anlardan biriydi resmen. hatırladım duygulandım.
  • gecesiyle gündüzüyle her zaman oynamaktan zevk aldığım spor türüdür. yaz mevsiminde geceden sabahlara kadar süren turnuvaları ve arkasından ortak birleştirilen paralarla alınan o içecekler. gerçekten güzel dostluklar kurdum bu oyun sayesinde. gerek kışın kampüsün spor salonunda parkeye akıttığım terler. ulan ne günlerdi be. yeri gelir alırım topumu gece mahallemdeki okulun bahçesine atlar oynarım garip bakışlar altında ama kimse o zevki anlayamaz
  • çok sevdiğim muhteşem aktivitem. 4-5 numaralarda 195 boyumla oynamışlığım var hatta gençlerde 3 numarada fast break koşmuşluğum da vardı. şu ara maltepe sahilde potaları smaç manyağı yapıyorum.
    tanım:aşırı zevkli spor dalı.
  • eğlenceli ; ama bi o kadar da zor bir oyun.

    benim için eğlenleceli olan kısmı tek başıma atış atmak. fileden gelen ses mühtiş bir haz veriyor. zor olan kısmı da birlikte oynamak. rakibin eli yüzümdeyken atış atmak imkansız. o sebeple pasör takılıyoruz. ( şaka şaka :) atış yapamayan adama oyum mu kurduracaklar mk )

    bunun dışında, basketbolun verdiği hazla, salgılanan depomin hormonu, geceleri yemek yeme sendromumun bitmesini sağlamıs olabilir diye düşünmedim de değil. hayat, aynı hayat; n'oldu da birden gece yemek yemeyi bıraktım diye düşünürken aklıma bu geldi.
  • oynamak da izlemek de ayrı keyifli. yaz akşamlarımızın vazgeçilmezi oldu. özellikle pandemi yüzünden pelte gibi olmuş vücudumuzu harekete geçirmek için muazzam bi eylem. gündüzleri olimpiyatlardaki maçları izleyip akşamları kendimizi sahalara vuruyor kendimizi bir halt sanıyoruz.
    yaşasın filesi yırtık mahalle sahaları!
  • salak gibi bıraktım...

    hatta bilen bilir izmir'de tuborg'un basketbol kulübü vardı a takıma çıkmaya ramak kalmıştı ama işte parasızlık, antraman sahasının eve uzak olması, antramanlara otobüsle gibip gelmeler, derslerin aksaması, ailenin destek olmaması vs vs gibi nedenlerden dolayı bıraktık.

    belki de şu an basketbolcuydum, harbiden çok iyi şutördüm be sözlük.
  • haftada 3-4 kere gidiyorum neredeyse. tüm samimiyetimle söylüyorum iki kelimesinden bir tanesi küfür olmadan konuşamayan bir araya gelmiş ergen piç kurularından dolayı spordan soğumaya başladım. bir de bağıra bağıra konuşuyorlar. aralarında kızlar da var, onların ettiği küfürlerinde hiç bir geri kalır yanı yok. uyarıcam ters cevap verecekler sonra çocuk dövdü olacak. ya sabır çekerek oynuyorum. tünelin ucu bombok bir yere çıkacak ama hadi hayırlısı.
  • en sevdiğim ama uzun süredir yapamadığım güzel aktivite. üni'nin başlamasıyla beraber, bir daha asla bırakmayacağım, haftanın 3-4 gününü daima kendisine ayıracağım.
hesabın var mı? giriş yap