bayçura

• türk mitolojisinde evlerde ve gıdaların saklandığı bir nevi depo olarak kullanılan çadırlarda, ocakların arkasında yaşayan, zaman zaman insanları rahatsız eden ve pisliği, külü seven bir cin.
• ayrıntılı bilgi: https://tr.m.wikipedia.org/wiki/bayçura
  
  emrah ece'nin bozkır hikayeleri kitabında biçura olarak geçmektedir. çok asabi bir ablamızdır. bana game of thrones'taki melisandre ablamızı hatırlatmıştır. en nihayetinde saygıdeğer bir mitolojik ablamızdır, hürmet edilesidir.
• türk mitolojisinin şeytani, kötü ruhlarından biri, kiler cini olarak da bilinir… neden, çünkü kilerde yaşar, evinde kiler olmayanların korkmasına gerek yok yani…
  
  ev iyelerinden farklı olarak bunlar her evde bulunmaz (kiler olacak, demiştim)
  
  tatarların, biçura ya da bayçuraları kırmızı giyen kısa boylu kadınlar görünümünde betimlemelerine rağmen aslında cinsiyet durumları birazcık karışık çünkü bazı anlatılarda da kadın gibi giyinen erkek olduğu söylenir. başkurtlar ise hem kadın hem erkek olduklarına inanır. (aynı anda değil)
  
  aslında en kafa dengi cinler bunlardır. bi defa insanlarla arkadaş olmaya çalışırlar (aslında burada biraz hinlik var tabii çünkü arkadaş olup evinize yerleşiyor) ikincisi içmeyi severler. gerçi sarhoşlukları hakkında pek bilgim yok ama kızdıkları zaman kap kacağı dağıttıklarını biliyorum.
  
  yalnız bir kötü huyları var ki pisler, baya pis, pasaklı anlamında. temiz yerlerden nefret ettikleri söylenir. pis evleri tercih ettikleri için ondan kurtulmanın ilk şartı evi temiz tutmaktır.
  
  he bir de şakacılıkları vardır mesela gece evdeki eşyaların hatta insanların yerlerini değiştirmeyi severler. baya siz uyurken yatağınızdan alıp alakasız yerlere taşırlar, bazen de saklarlar. (insanları değil eşyaları)
  
  bütün bunlara katlanıp iyi geçinmeye çalışır, yemeğini içkisini eksik etmezseniz de sizi zengin ederler…
• tatar ve türk mitolojilerinde geçen, evlerde gizli dolaştığına inanılan kötü bir ruh. biçura olarak da bilinir. bayçura kadın giysileri giyen bir erkek olarak düşünülmüş. evlerinde içerisinde gizlice dolaşarak insanları rahatsız edermiş.
  
  etimolojil olarak ise bay (güçlü) ve çor (cin) sözcüklerinin bileşiminden türemiş bir sözcüktür. türkçe'de bıçıklamak fiili, korku ya da yüksek ateş nedeniyle dudağın uçuklamasını anlatmakta kullanılır.