• askeriyeye fetullahçıları nasıl doldurmuşlardı sahi?
  • emekli kara subayı hasan akbaş (kimdir bilmem) tarafından yazıldığı belirtilen, konu hakkındaki şu mektubu bırakıyorum.

    --- spoiler ---

    “a benim güzel kızım!

    geleceğe yönelik hayallerini gerçekleştirmek niyetiyle mi yoksa belli bir projenin parçası olarak bir vitrin ürünü olmak pahasına mı bu üniformayı giymek istedin bilmiyorum ama şu anda okumaya başladığın okulda okumuş ve bu mesleği kısa bir süre (30 yıl kadar) yapmış biri olarak sana bazı şeyler söylemek istiyorum...

    her şeyden önce sadece bir meslek değil temelinde fedakarlık ve mesai mefhumu gözetmeksizin çalışmak olan ve maddi getirisi sıfıra yakın bir yaşam tarzı seçtin ve bu mesleği yaparken çok zorlanacağını ve inançlarının gereği olduğunu kabul ettiğin giyim tarzından taviz vermeden bu işi yapamayacağını üzülerek belirtmek isterim.

    bu giyim tarzına hiçbir itirazım yok istediğin gibi giyinebilir istediğin gibi yaşayabilirsin ama bu mesleği yapamazsın ya da hakkını vererek yapamazsın demek daha doğru olabilir.

    çünkü;

    üniforma, silahlı kuvvetlerin hiyerarşik düzeninin insicamını ve emir komuta zincirinin sağlıkla işlemesini sağlamak maksadıyla rütbe ve belli başlı bazı arma ve başarı brövelerin dışında hiçbir ayırım olmadan her ordu personelinin giymesi zorunlu olan bir kıyafettir.

    ve üzerinde cins, ırk, aşiret, renk, inanç gibi ayrıcı, bölücü, farklılaştırıcı, ötekileştirici hiç bir belirtici işaret olamaz, olursa düzen bozulur ordunun savaşma imkan ve kabiliyeti yok olur sen bu kıyafetinle bu insicamı bozdun.

    (mustafa kemal’in kurtuluş savaşını neden kuvayi milliye çeteleri ile değil de düzenli orduyla kazandığını düzensiz çetelerden neler çektiğini sana o okulda ayrıntısı ile anlatacaklar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksın.)

    o okulda sadece okul sıralarında okumayacaksın yüzlerce erkekle beraber psikolojik dayanıklılık testleri alacak aşağılanacak ağır sporlar yapacak, eğitimlere çıkacak engelli parkur geçecek, çamurun tozun içinde sürünecek, menteş kampında dayanıklılık eğitimleri alacaksın.

    tüm bunları yaparken başındaki türban düşecek, yırtılacak; bacağın, kıçın görünecek.

    menteş de mayo (yada haşema) giyip yüzme ve dalış eğitimleri yapacaksın. inancın gereği bunlar sana ağır gelecek ve çok zorlanacaksın. komutanlarının gözünün içine bakarak ve pozitif ayrımcılık talep eden bakışlar atacaksın.

    eğer sana iltimas geçilirse mesleğinin gereği olan eğitimlerin eksik alacak ve eksik bir subay olarak mezun olacak ve hak etmediğin maaşı almak zorunda kalacaksın.

    iltimas geçilmez ise mesleğinin gerekleri ile inancın çarpışacak ve bir tercih yapmak zorunda kalacaksın.

    bu tercih de okulu bırakmak yönünde olacak hem psikolojik olarak hem de maddi olarak yıkılacak, ailene de bu sıkıntıyı yaşatmak zorunda kalacaksın.

    sana şirin görünüp yüksek sicil almak için eşlerini kapatan, sen tayin olunca açan, kışlanın mescidine gösteriş için giden astlar göreceksin.

    ordudaki liyakat sistemini farkında olmadan (veya olarak ) bozacak ve orduyu savaşamaz duruma getireceksin (tek başıma ben mi? deme, sistem olarak düşün!)

    ülkenin müslüman bir ülkeyle savaşa girdiğini düşün (olmaz deme bal gibi olur!) ümmet olmayı millet olmaya tercih eden bir inancın yetiştirdiği göğsü iman dolu bir subay olarak müslüman düşman askerine kurşun sıkmakta imtina edebilir eğer pilotsan bombaları boş araziye atabilir, müslüman müslümana kurşun atmaz diyerek silahını bırakabilir, laik bir sistemin (meclisin) verdiği müslüman ülkeye savaş kararını eleştirebilir ve vatan haini olarak yargılanabilirsin.

    el netice güzel kızım;

    çok iyi bir bilgisayar mühendisi, muhasebeci, öğretim görevlisi, profesör vs. olabilir vatanına bu şeklide de hizmet edebilirsin ama subay olamazsın!

    belki olursun ama hep bir yanın eksik kalır.

    o yüzden güzel kızım kendini mevcut siyasi ideolojinin vitrin malzemesi yapmasına müsaade etmemeni, kararını gözden geçirmeni tavsiye eder, gözlerinden öperim...”

    emekli kara subay hasan akbaş
    --- spoiler ---

    kaynak
  • çok şey yazılabilir ancak yazmaya değecek bir şey yok.
  • medya için hazırlanmış reklam spotu.turbanli evet türk evet komandosuyum aa komando degil.
  • ulan uzun sacla askerlik yapilabiliyorsa bizim saçımıza sakalimiza biyigimiza niye karisiyorlar askerde? askerin nizamı bellidir kadınım diye 2 metre saç uzatamazsin, türban takamazsin. o saçlar 3 numaraya vurulacak, o türban yerine de bere takılacak. inancına tersse kimse sana zorla asker ol demiyor gitme askere allah'ın emrine uy evinde otur. bu resmen askeri değerlere hakaret.
  • askerin kaşarlığıdır, göt kesen ayazda bizzat kendi sattıkları haki renk bereyi zorla çıkarttırıp kep taktıran herifler türban olunca ses çıkaramıyor, hoş lafa geldiğinde general seviyesindeki adamlar konuşurken artık tsk'da konjonktür değişti eskisi gibi değil e biz de uyum sağlıyoruz falan ayağında ya, neyse artık
  • hayırlı olsun da kulakları kapalı komando olmaz. bir komando için etrafını dinlemek ve her türden sesi duymak hayati derecede bir ihtiyaçtır. ölüm kalım meselesidir.

    ayrıca türbanlı ablamız komando olayım derken farkında olmadan avatar filmindeki şefin kızı neytiri olmuş.
  • turbansiz olmaz!
    moda akımına uymuştur,reklamını yaptıktan sonra çıkaracaktır..
  • medineye savaş açıldığında karşıdaki askerlere hiç çekinmeden ateş edebilecekse buyursun yapsın askerliğini. düşmanlarının yarısını müslüman ülkelerin oluşturduğu bir orduda müslumanlara karşı savaşması gerektiğinde savaşarım diyorsa buyursun yapsın kimse karışmıyor.
  • (bkz: vitrin süsü)
hesabın var mı? giriş yap