• sibel oral'ın -bildiğim kadarıyla- ilk kitabı. daha henüz bitiremedim fakat okuduğum kadarıyla çok güzel bir dil kullanılmış. insanın ilgisini çekiyor. meraktayım acaba ne olacak diye. biraz günlük tadında biraz roman tadında saykodelik bi kitap olmuş. henüz bitirmediğim için daha fazla yorum yapmayacağım. bitirdiğim anda tekrar gelip yorum yaparım.

    daha fazla bilgi için:
    http://www.benibeklerken.com/
  • özetle:
    bu iki genç kızın isimlerinin anlamlarını ağır olsa da taşımaya çalışmaları, yaşam içinde ki duruşları, vurgunları, hayalleri, gerçekleri, inandıkları, inan(a)madıkları ...hiç birimizin yüzleşmeye kıyamadığımız “yüzümüze”vuracak..

    gözlerimizden yaş gelene kadar karmaşıklıklar içinde bizi yoğunlaştıracak...
    içinden çıkılmaz dediğimiz bir anda her şey ‘’ beklemediğimiz ‘’ ya da hep ‘’ beklediğimiz ‘’
    şekilde yüzümüze patlayacak.

    bazı pencerelerde bir ‘’rüzgar gülü ‘’ vardır ... rüzgarın nereden estiğini görmeye yarayan. içinde ki rüzgarın nereden estiğini görmeyi “bekleyenler” için beni beklerken okumaya , yaşamaya, doyulamayacak bir roman derim ben ..

    kurgu hakkında:
    hafıza, geçmiş, anne, intihar, varoluş, felsefe, halüsilasyonlar, lezbiyen partisi, ölüm, doğum, arkadaşlık, yüzleşme, gençlik, benlik etrafında dolanıp kurgulanıyor.... dil şiirsel, anlatım tuhaf ama sizi içeri alıyor...
    bir çok kesim tarafından alkışlanan kurgu gerçekten sürprizlerle dolu. basit görünen detayların (mesela kırmızı ışık, saat, su, sol bilekteki yara izi, kedi) bir süre sonra gidişatı değiştirdiğini görüyoruz. içerisinde ki şiirler farklı bir dil ile romanın içini dolduruyor. yazarın nietzche ve albert camus hayranı olduğu kesin. ayrıca oruç aruoba'nın uzak isimli kitabını okuyanlar oralardan da bir etkilenme (özlem duygusu yani romanın iki
    kahramanı özlem ve duygu) olduğunu anlayacaklar. genç yazarların edebiyat dünyasına öykü kitapları ile giriş yaptıklarını düşünürsek, sibel oral'ın ilk kitabını roman olarak yayınlaması bir risk aldığı anlamına geliyor mu bilemeyiz ama her yerde afişi ve reklamlarına bakılırsa risk göze alınmış hatta aşılmış bile...

    notlar:
    romanın yazarı sibel oral aslında gazeteciymiş.
    eskiden müzik dergilerinde de yazmış.(ee romanda kahramanlardan birinin feci ac dc
    hayranı olmasından belli.)
    kitabın internet sitesi kapak tasarımında daha güzel.
    romanın internet sitesi olan www.benibeklerken.com da romanı neden ve
    nasıl yazdığını, yazma süresi boyunca kahramanlarıyla kurgu içerisinde
    nasıl çatıştığını ve zorlandığını yazıyor.
    romanı 1999'da öykü olarak yazmış ve sonrasını "onu beklerken" linki
    altında açıklamış. http://www.benibeklerken.com/onubeklerken.html
    romanı yazarken yaşadıklarını beni beklerken linki içerisinde açıklamış.
    http://www.benibeklerken.com/benibeklerken.html
  • “ben şimdi bir yabancı gibi gülümseyen
    tanımadığın bir ülke gibi
    içinde yaşamadığın bir zaman gibi
    tam kendisi gibi mutluluğun
    beni bekliyorsun
    ve onu bekliyorsun beni beklerken”*
  • epey zaman önce tesadüfen elime geçmiş kitap. ne karakterlerin adlarını hatırlıyorum ne de yaşadıkları olayları. aklımda kalan tek şu; muhteşem kitaptı. bititdikten sonra böyle dediğimi, etrafımdaki herkese okutmaya çalıştığımı ve başarılı olduğumu hatırlıyorum. bir dönem bir grup insan elinde bu kitapla dolaştı. okumayı pek sevmeyenler bile "sağ ol ya, harikaydı" demişti geri verirken.
hesabın var mı? giriş yap