• fethullah gülen hocaefendi'nin bir şiiri.

    iddiâdır görmemişin haberi,
    her şeyi rûhuyla görenler bilir.
    ermemişte yoktur bilgi eseri,
    hakk'ın sırlarını erenler bilir.
    hakikat semtine varmayan bilmez,
    sırr-ı 'allemnâ' * yı görmeyen bilmez,
    mârifet güllerin dermeyen bilmez,
    o’nun has bağına girenler bilir.
    dünyâyı dolaşan seyyahlar değil,
    alev alev yanan emrâhlar değil,
    mihrab değiştiren ham-ruhlar değil,
    'yâr yâr' diyerek can verenler bilir.
    aşk yolunda hep itilip kakılan,
    yığın yığın belâlara takılan,
    horlanıp ve hor gözlerle bakılan,
    şânını yollara serenler bilir.
  • bir neyzen tevfik şiiri.

    *

    "hakikat çıkmazı şu kahbe dünya,
    bu çok kısa yoldan dönenler bilir,
    bu yolun sırrıdır fırsatlar, sevda,
    tutuşup parlayıp sönenler bilir.

    aldana aldana gevredi dinim;
    kalmadı düşmana, feleğe kinim;
    doğruyu söylersem çarpar yeminim;
    bu cengi, pusuya sinenler bilir.

    durma sor halini, hastanın, sağın;
    tabii solacak gülleri bağın;
    hayatın içini, kara toprağın
    üstünden altına inenler bilir.

    geniştir, ölçülemez hayalin çölü;
    karşımda her diri söylenen ölü;
    çok güçtür geçmesi bu sakar gölü;
    dümensiz gemiye binenler bilir."
  • bir rehber şarkısı. dinlemek için. söz: neyzen tevfik kolaylı - müzik: john lennon
  • rehberin şarkısı ama working class hero'yu mu andırıyor ne diye atlayacaktım ki müzik john lennon demişler zaten
  • babalar bizden adam olup olmayacağını bilirler. anneler kendi işlerini bilirler*. kaynanalarsa seni rahatsız edecek şeyi bilirler. ailede genel olarak herkes herkesi nasıl yaralayabileceğini bilir.

    "kadının bildiğini garip de bilir." atasözü
    herkes her şeyi biliyor**. ama herkes söylemeye yetkili değil. herkesin söylediğine itibar etmiyoruz*.

    her yaştaki kadın, denge aleyhinde bile olsa ve görünse, her yaştaki erkeği donunda sallar*. iki iki dört eder. bunu bilir, bunu derim. çaresiz, iktidarsız, güçsüz kalan ve olan erkek hemen her zaman toplumun kurulu düzenini de arkasına alıp torpilli şekilde ezer, tecavüz eder, öldürür, vs. bunlar bile asli durumu ele verir*.

    bu dünyaya 1- deneyimlemeye, 2- daha fazla bilir hale gelip öyle ölmeye geliyoruz. daha fazla bilmek, deneyimlemek hep bir eğitim, bilinçlenme* çağrışımı sağlıyor. ölümün kesinliğine karşın bu yaşam eğilimi, 'yoksa ölüm ölüm değil mi,' sorgusu şüphesi üretiyor. aksi, "ölüm sondur ve yokluktur" sopsomut şekilde kanıtlı bile olsa bu yol bunu hissettiriyor. dolayısıyla ruhsal gerçek halini alıyor.

    "yalnız ölüler bilir. hiçlik! istediğiniz kadar üfleyin, gene de bir şeyler kalıyor geride." henry miller - nexus

    (ilk giri tarihi: 23.9.2017)

    (bkz: bilmez/@ibisile)
    (bkz: bilir bilmez)
    (bkz: bilirgidi)
    (bkz: bunu bilir bunu söylerim)
  • hadsizlik etmekten korkmasam çok şeyler diyeceğim hakkında.. kişioğlu için hayat içre tekâmül nece bir şeydir diye sorsalar bu şiiri okuyun, fazlası gerekmez derdim.. o kadarını söyleyeyim, yetsin..

    ellerinden öperim neyzenim..
    ellerinden öperim nurum..

    https://www.youtube.com/watch?v=mna23uafm8s

    ---
    tarihini tespit edemediğim çok eski bir gazetede yayınlanmış, küpürü taha toros tarafından kesilip saklanmış ve bugüne ancak bu şekilde ulaşabilmiş bu şiir aslen "koşma" olarak isimlendirilmiş neyzen tarafından.. ek bilgi olarak burada bulunsun istedim.. şuradaki küpürler arasında sekizinci sayfada görülebilir..
  • rehber isimli grubun şarkısı.
    dinlediğim en iyi kolajlardan biri bu:

    hakikat çıkmazı şu kahbe dünya,
    bu çok kısa yoldan dönenler bilir,
    bu yolun sırrıdır fırsatlar, sevda,
    tutuşup parlayıp sönenler bilir.

    aldana aldana gevredi dinim;
    kalmadı düşmana, feleğe kinim;
    doğruyu söylersem çarpar yeminim;
    bu cengi, pusuya sinenler bilir.

    durma sor halini, hastanın, sağın;
    tabii solacak gülleri bağın;
    hayatın içini, kara toprağın
    üstünden altına inenler bilir.

    geniştir, ölçülemez hayalin çölü;
    karşımda her diri söylenen ölü;
    çok güçtür geçmesi bu sakar gölü;
    dümensiz gemiye binenler bilir.
  • nilüfer'de gezdiklerimi, hayallerimin derinliğini, dinlerken hissettiklerimi kalbime kalbime vuran rehber parçası.

    inanılmaz özlüyor, hissediyor ve düşünüyorum. acı bitmek bilmiyor. tam bitti derken en ufak koku ya da parça onu hatırlatıyor. yalnız kalmak istiyorum. düşünmek, hayal kurmak, hissetmek, derinleşmek, derinleşmenin yetersiz bile olamayacağını düşünmek zorunda kalarak kaybolmak istemiyorum. istiyorum ki, rahatlayım bi' kere… rahatlayamıyorum. çektiğim şeye aşk demek çok yetersiz kalıyor, aşk demek istemiyorum. yanıyorum. bittim artık.

    spesifik olarak bu şekilde oluşmuş olan bir canlı şeklinin türüsün ve diyorsun ki, “eğer kara deliğin içinde ne olduğunu anlarsak mantığımızla buna bir hipotez yaratacağız ve çok daha da geliştirip doğanın gizemlerini ve gerçeği tam olarak ortaya koyamasak da yaklaşmış olacağız bu kuram ile ve bu yanlışlanabilecek.” büyük patlamanın sonucunda bu “zaman”daki (?) :) şeklini alan kimyasalların tepkimeleri ile evrimleşmiş ökaryotik ve nörolojik bir karbon canlı şeklinin türü olarak bunlarla uğraşıyoruz. madde dediğimiz şey yok bile değil ve biz hâlâ toplumla ve toplumsal işlerle uğraşıyoruz. dikkatim kalmadı hiçbir şeye. sadece içimdekileri boşaltıyorum artık. umrumda değil.
hesabın var mı? giriş yap