• devletin başındaki adamın yabancı dil bilmemesi. ikinci adamının ise düzgün okuyup yazamamasıdır.
  • aslında bir ülkede yaşayan insanların kalitesizliğini yansıtan detaylardır.

    devlet adamlarına devlet büyüğü derler.

    din ve inançla yönetilebilir insanlar topluluğu barındırması ise bir başka detaydır...

    adalet detay değil ama yine de yazayım,
    basın özgürlüğü detay değil ama yazayım...
  • çok basit, trafiğe çıkın yeter. kuralları sallamayan, diğer insanların hakları gasp etmeye çalışan tipler görüyorsanız, o ülke kalitesizdir. kısacası bir ülkeyi, içinde yaşayan insanlar kaliteli yapar.
  • şort giydi diye kadınları döven erkeklerin olması.
  • cami sayısı
  • yere tüküren çomarlar.
  • kaldırımların sık sık değiştirilmesi , bina ve kaldırımların yaşının küçük olması , plajlardan halkın ücretsiz yararlanamaması , çirkin politika oyunları , kadına şiddet oranları , vergilerin yüksekliği...
  • (bkz: halk ağır vergiler altında eziliyordu)
  • kaldırımlardır. bir ülkede kaldırımlar ne kadar yüksekse o kadar az gelişmiştir.
  • herkesin birbirini dünya görüşü, siyasi fikri, giyimi, kuşamı, dini ile ayrıştırdığı ölçüde o ülke kalitesizdir, geri kalmıştır. avustralya da örneğin kimse sizin hangi ırktan ya da dinden olduğunuzu bilmez. sormaz da, merak da etmez. insan olmanız, dost olmanız yeterdir oradaki insanlar için. avrupa'da, amerika'da ya da diğer gelişmiş medeni ülkelerde kimse solcu, dinci, bilmemkimci ne demek bilmez. kimse kimseyi kıyafetinden dolayı eleştirmez, dönüp de bakmaz bile senin mini eteğine ya da şortuna. işte biz böyle olduğumuz sürece kalite filan beklemeyelim kendimizden
hesabın var mı? giriş yap