• yanına gidilir, merhaba denir, tanışılır.
  • oncelikle bi eksi sözlük üyeligi edinilir.. eh olaylar zaten gelisecektir..
  • ne kadar yakınsan o kadar uzaksın...ne kadar uzaksan o kadar yakında olabilirsin derler anglosakson diyarlarında...
    (bkz: yakin olmak icin uzak dur benden)
  • uygun adimlarla , mumkunse sag adimla ve "bismillah" denilerek yakinlasilacak kiza dogru yurunmesi onerilir. istenilen yakinlasmanin turune gore ara sira "ya allah ya bismillah" cekilmesi ya da "yuru babam seni kim tutar" repligiyle segirtilmesi uygundur. yakinlasilacak kiza direk samba teklif etmek cesaret isi ise de , yapilmayacak sey degildir. uzun metrajli filmlerden hoslanmayan ve direk sevisme sahnesini seyretmeyi sevip , sahne bitince vcd ya da dvd'yi kapatan erkeklere bu durum onerilir. samba teklif edilen kizin yuz ifadesine gore erkekligin yuzde doksandokuzu diye tabir edilen kacma eylemi gerceklestirilebilir. yok eger uzun metrajli filmlerden hoslaniliyorsa , uzunca bir muddet seksi tabir edilen ölü kopek bakisi , yakinlasilacak kiz uzerine derinden zerk edilip, hatunu bekletme siniri fazla asilmadan "durumumuz ortada...* birlikte birseyler yapmaya ne dersin" repligiyle markaj altina alma eylemi gerceklestirilerek, birlikte yapilacak sey her ne ise yakinlasacak hatun tarafindan belirleme yapilmasina izin veriyormus gibi yapilir. gerisi pek muhterem "yakinlasma" taraflarina kalmistir.
  • aynen yaşanmıştır:
    üniversiteli tecrübesiz genç, büyük bir platonik aşkla, bölümünden bir genç kıza bağlanmıştır ve her hareketinden bunu belli etmektedir, fakat kız bunu bilmekte ve bu durumun hayırlı bir son ile bitmemesi için gençten uzak durmaya çalışmaktadır. bizim genç bunu anlamak bir yana, çevresindeki arkadaşlarından aldığı gaz ile durumun tam tersine inanmaktadır. ve bir gün, uygun bir anı kollayarak kıza yaklaşır ve şu cümleyi söyler: "hişşt! çıktığın var mı?"
  • ilk 6 ay erkek arkadaşı var mı yok mu merak edilir. olmadığından emin olununca rahatlanır ve ortak bir tanıdık aranmaya başlanır.öyle ya da böyle bir şekilde bulunur. tanışıklık derecesine göre fazla samimiyet yoksa "bi siktir git" tepkisinden cekinilir. samimiyet yoğunsa "hemen ayarliyim ayiıp ediyosun" misyonunu edinmesi kaçınılmazdır. rahatsız olunur. söylesem mi söylemesem mi ikilemi de takriben bir 6 ay sürdüğünden koca bir sene heba olup gitmiştir. sonuç olarak bu süreçte yakınlaşılmak istenen kıza çoktan yakınlaşılmıştır.
    vakit kaybedilmeden yeni bir kız göze kestirilir. veeeee döngü devam eder.
  • yaş gruplarına göre sınıflandırırsak, 5-10 yaş grubu için:

    - çarpışan otoda, kullandığı aracı amansız bir biçimde takip etmek, uygun bir zamanda arabasına arkadan çarpıp sırıtmak *
    - oyun oynarken, sessizce yaklaşıp, yanağından * öpmeye çalışmak
    - anaokulunda sandalye kapmaca oynarken, binbir çaba ile tuttuğunuz sandalyeyi * ona vermek
    - bahçede saklanbaç * oynarken onu görmemezlikten gelip, bunu hissettirmek
    - sahilde, kumdan kale yapmaca oynarken, önce albenisi olan bir iki güzel kale yapıp, ilgi çektikten sonra, "gel birlikte yapalım!" diyerek ilk teması sağlamak
    - ilgisini çekmek, için ona zarar vermeye * çalışan diğer çocuklardan korumak, gerekirse diğerlerini dövmek
    - beslenme çantasına gizli kapaklı seni seviyorum yazan mesajlar bırakmak
  • (bkz: fordçuluk)
  • kaçan kovalanır gerçeğini test edip onaylamış bünyem ve güzel kızla konuşma isteğim arasında çelişki yaşayarak her zaman mantığım ve gururumun kazanmasından ötürü anlık tanışma senaryoları üretmede hiç bir bilgimin olmadığı, tecrübe isteyen yöntemler.
hesabın var mı? giriş yap