• akp-batı ittifakı akp'nin seçim zaferinden sonra gerçekleşmiş gibi görünse de aksine ittifakın garantisi verildiği için akp'nin bu denli büyük bir seçim başarısı gösterdiği kanaatindeyim.

    brics her ne kadar yükselen bir güç olsa da politik açıdan ülkelerin kaderini etkileyecek boyutlarda bir yapılanmaya sahip değil. brics teriminin ortaya çıkışı, goldman sachs tarafından yapılandırılan bir finansal fona dayanıyor.

    türkiye siyasetindeki figürlere baktığımızda her birinin abd tarafından yakınen tanındığını ve hatta bulundukları konumları bir nebze abd'ye borçlu olduklarını görebiliriz. bu açıdan bakıldığında abd'nin seçimlerdeki etkisi göz ardı edilemez.

    uzun süredir yaşanan abd erdoğan gerilimi, yolsuzluk soruşturmaları ve 7 haziran seçimleri erdoğan'ın gücünü kırmaya yönelik hareketlerdi. batıdan istediğimi alamazsam doğu blokuna yakınlaşırım mesajı veren erdoğan'a ''eğer senin alternatiflerin varsa bizim de türkiye siyasetinde alternatiflerimiz var'' denildi.
    abdullah gül, selahattin demirtaş ve kemal kılıçdaroğlu yükselen değerler olarak gösterildi. ama abd her ne kadar etkin olsa da erdoğan dışarıdan yıkılamayacak kadar güçlüydü. gerçekten kitlesel bir destek var arkasında. seçim sonuçlarından iki taraf da istediğini alamadı. sonuç rövanş maçına kaldı.

    1 kasım seçimlerini hazırlayan süreçte taraflar düşman değil müttefik olmak için adımlar attı. batı-akp ittifakı sözünü alan abd, akp'nin seçimi kazandıracak hamleleri yapmasına izin verdi ve hatta destekledi.
    sonuç olarak akp seçimleri abd ise eski müttefiki kazandı. taraflar yenişemeyince savaşı durdurdu.
    bu noktada batı blokuna katılımını bu derece büyük bir hamleyle duyurmak ilerideki muhtemel çıkar çatışmalarında türkiye'nin aleyhine olacaktır. bunu elbette hükümet de biliyor.
    buradaki asıl mesele bu hamleyi yapmanın karşılığında türkiye'nin ne aldığı. onu da kısa zaman içinde göreceğiz diye düşünüyorum.
  • brics'i bir avrupa birliği, nato veya nafta gibi güçlü bir örgüt zanneden cahil zırvası.

    brics 90'larda akademisyen ve ekonomistlerin kullanmaya başladığı bir kısaltma olarak çıktığı günden itibaren çok yol almış bir oluşum değil. ek olarak başkası tarafından belirtildiği gibi hindistan dışında diğerlerinin ekonomileri kötü durumda, sadece bu realite bile aslında var olan komplo teorisini çürütecek türden.

    işin özü: götünüzden komplo teorisi kurmayın, goygoy yapmayın...
  • ekşi sözlük hiçbir siki beğenmeme timi'nin politik dehaları tarafından bok atılan yazı.

    adam her yazısında olabildiğine objektif kalma çabası güdüp burada bir emek harcıyor ama anlayana.

    bricsde brezilya'nın gruba olan sosyal ve ekonomik katkısını merak ettim bu konuda bilgi varsa yeşillendirilsem sevinirim.
  • sözlüğün, yazılarını en çok beğendiğim yazarının bir başka el emeği göz nuru güzel yazısı.

    bok atan arkadaşlar mümkünse kaldırımda takılan serseri ağzından çıkıp varsa karşı argümanlarını yazarlarsa hem bizi aydınlatmış olurlar hem de kendi bilgi birikimlerini göstermiş olurlar.

    bir defa yazar bu başlık dışında güncel konularda yazı yazdığı diğer başlıklarda da önemli tespitler yapmıştı. takip edenler süreç içerisinde haklı çıktığı ya da tespitlerinin çok yerinde tespitler olduğunu gördü.

    ikinci bir nokta, yazar yazılarını yazarken vermiş olduğu bilgileri de kronolojik olarak kaynaklarla birlikte veriyor. belli bir objektif yazı bütünlüğünde yazıyor yazılarını bu yüzden bok atan arkadaşlar tam olarak neye bok atıyor onu da anlamıyorum.

    yazılarında çok nadir olarak katılmadığım noktalar da oluyor ya da bir konuda ortaya koyduğu argümanın, sebeplerinin çok daha farklı olduğunu düşündüğüm noktalar oluyor ama bunlar konjonktürel olarak da kesinleşmiş konular değil.

    yazının eksik yanı olarak rusya'nın suriye hamlesini salt brics- batı savaşına indirgenmiş olduğunu düşünüyorum. çünkü rusya'nın brisc'den bağımsız olarak bir suriye politikası ve geçmişi yok değil. bunun dışında değerlendirmelerin büyük bir kısmını önemli ve doğru tespitler olarak görüyorum.

    sonuçta sözlüğün en kıymetli ve orjinal yazarlarından birisidir. ciddi bir emek veriyor. burayı güzel yazılarla dolduruyor.

    ellerine sağlık baranba sen yazmaya biz okumaya devam.
  • http://www.bloomberg.com/…ses-after-years-of-losses

    goldman sachs kendisinin tanımlandırdığı bric'e ait fonu tasfiye etmeye başlamış iken, goygoyu devam eden bir mecra.
  • çok çok abartı bir analiz.

    ortadoğu'da şu anda olan şey şu; abd ortadoğu'dan çekiliyor. (çekiliyor derken, dış politikada artık aktif olarak ortadoğu'da rol almayacak, en fazla kukla devletleri kullanacak) dış politika ağırlığını uzakdoğu'ya vermeye çalışıyor. bu, özellikle obama'nın politikası.

    işte abd'nin çekilmesinden doğan boşluğa rusya yerleşmeye çalışıyor. ama pasta büyük, güç mücadelesi büyük. bütün kavganın sebebi bu.

    türkiye de, suudi arabistan vs ile abd müttefikleri olarak girip bu pastadan pay almaya çalıştı, özellikle 1 kasım'dan sonra bu somutlaşıyor.

    çin de, rusya -iran bloğu ile hareket ediyor, ama hindistan'ı veya brezilya'yı bu blokla bu konularda birlikte hareket ediyor gibi düşünmek biraz zorlama bir yorum.

    ab'nin tavrı ise net değil. terihsel olarak nato ve dolayısıyla abd müttefikleri, ama rusya ile olan ekonomik bağlımlılıkları ve de belki de biraz artık avrupa ülkeleri olarak bağımsız siyaset gütme istekleri var. gene de, askeri güçleri olmadığı için bunu somtulaştıramıyolar. son tahlilde ne abd'nin %100 yanındalar diyebiliyoruz, ne de karşı bloğa destek veriyorlar diyebiliyoruz.

    evet, aşağı yukarı durum bu.

    ama ortadoğu hakikaten uzun süre sonra ilk defa bu kadar kaotik bi döneme girdi, belki farkında değiliz ama70'lerden beri ilk defa abd'nin etki alanı dışındaki bir güç ortadoğu'da kısmen de olsa etkin olmaya başladı. buna abd'den de içeride ciddi tepkiler gelecektir muhakkak. abd'nin politikası değişir mi peki, göreceğiz.
  • katıldığım noktaları bir hayli barındıran bir analiz.

    öncelikle, fransa ile başlanması kendi görüşümce düğmenin baştan doğru iliklenmesi anlamına geliyor ki, sonra ne kadar yanlış iliklersen ilikle, baştan yanlış iliklemişssin gibi kötü durmaz.

    düşen rus uçağının avrupa'daki etkilerine baktığınızda, akdeniz ülkeleri genellikle "bu iki ülke beraber çalışmalı, birbirlerini vuruyorlar" yorumları barındırmakla beraber eşit oranda, "türkiye suçlu", "rusya suçlu" haberlerine sahip. aslında ruslarla ortak noktalarımızdan biri de bu, tarih boyunca avrupalılar bizi sevemedi. e yalan yok biz de onları sevemedik. neyse ne diyorduk, avrupa gündemi. akdeniz ülkeleri dışında genellikle haber ajansları türkiye ve rusya kaynakları eşit oranda sunarken köşe yazılarında türkiye'nin haklılığından bahsediliyor (tabii aşırıya kaçıp "türkler putin'e ders verdi" leri saymıyorum) bir ülke dışında... fransız köşe yazarları inanılmaz biçimde, hatta haddinden fazla gereksiz bir şekilde türkiye'ye yükleniyorlar. burda, şüphesiz bir hafta önce yaşadıkları acı/şok'un etkisi elbette var ama eskiden gelen husumet bunu biraz ileri notaya götürüyor. üstelik rusya'nın ciddi ciddi ışid'i vururken bu düşürmenin olduğunu yazan yazarlar var ki, bazen kendi yandaş medya mensubum bile daha iyidir bunlardan diyorum. nitekim, fransızlarda bütün dünyaya yetecek kadar nefret ve kibir vardır ama türklere karşı hep ayrı bir şey saklamışlardır içlerinde.

    fransa konusunda özet olarak, her ne kadar hebdo ve paris saldırılarından sonra fransız hükümeti batı yönüne kaydıysa (ki ben bu kaymanın aslında total uçak kazasıyla başladığını düşünüyordum ama yazar onun uyarı olduğunu ifade etti, olabilir.) fransız kamuoyu hala rusya'ya sempati besliyor. ruslar da zaten bunu kullanma peşinde. çok ilginç bir durumdayız ki, avrupa devletleri bizi desteklerken halkı bize her zamanki çok uzak mesafede.

    amerika'nın vietnam ile ilişkilerini iyileştirmesi direkt olarak rusya'ya karşı bir güvenlik önleminden ziyade, çin'e karşı başka bir bölge devletini daha kendisine yakın tutmak olarak üdşünüyorum. nitekim güney doğu asya'da herkes her ne kadar çin asıllı olsa da, çin'i seven bir ülke yok gibi. çünkü ortadoğu'ya büyükler nasıl çöküyorsa, çin'de güneydoğu asya rezervlerini kolluyor ki burda bir suser arkadaşımızın da bahsettiği gibi, abd'nin asya'yı fazla önemsemeye başladığına katılıyorum, ortadoğu'dan çekilmeye başladığını kabul etmemek kaydıyla çünkü ortadoğu'dan çekilmeyi bırak "çekilsem mi" diye düşündüğün an bile sana girer.

    güney afrika ve brezilya çok zayıf halkalar. son zamanların tabiriyle, fed'in bir faiz artırımı türkiye gibi onları da ciddi şekilde yıpratıyor. zaten brics politikaları içerisinde yer almalarının sebebi de bence bu. orta gelir tuzağından çıkmak istiyorlar ancak bunun için uluslararası para biriminin dolardan farklı bir şey "olabilmesine" inanıyorlar diyelim. yoksa... kim çıkmış ki o orta gelir tuzağından, bunlar çıksın? siz güney kore ve japonya modeli dışında böyle bir ülke biliyor musunuz? yok çünkü. japonya çok uç bir örnek olmak ile beraber güney kore'nin de orta gelir tuzağından çıkması büyük oranda japonya'nın katkısıyladır o da ayrı bir konu tabii.

    ben, brics'in batıya karşı cephe açmasından çok batının istediği yere cephe açmasına karşı olmaya çalıştıklarını düşünüyorum. çünkü içerisinde yer alan hindistan hiçbir şekilde böyle derin gündemlere girecek bir yapıya sahip değil. ne demografik olarak, ne demokratik olarak, ne ulusal birlik vs. olarak.

    iran'ı da dahil edersek ki aslında burda iran'dan da henüz kesin olarak bahsetmememiz gerektiğini anlatıyor bize baranba (sanırım), brics'te rusya ve çin, tabiatı gereği iddialı konumdalar. şu yoruma katılıyorum, çağ değişti ve artık "enerji ve maden" devri. tabii madenden anladığımız her zamanki maden ama enerji ruslarn en çok güvendiği fosil yakıtları içerisinde barındırmakla beraber uzun dönemde enerji formu değişebilir. örneği avrupa, genellikle ülkelerin %40-50 bandındaki enerji ihtiyacına sebep olan konut için enerji ihtiyacı talebini fosil yakıtlardan karşılamama konusunda çok ilerledi. yakın zamanda (20 yıl) fosil yakıt ihtiyacını çekebileceği minimum seviyeye çeker diye düşünüyorum.

    konudan uzaklaşıyor gibi olmamak için çok detaylara girmeye çalışmıyorum ancak bence bunların her biri bu analizler için değerli.

    bir kaç ay önce bir hayli kendisini hissettiren, aslında hala var olmasına rağmen sanırım işlerin batının istediği yöne girmesinden dolayı çok haberlerini alamadığımız çin piyasaları da aslında brics'in para birimini değiştirme politikalaırndan biri diye düşünüyorum. "yuan'ı çin neden değersizleştiriyor?" sorusu yerine, dolara alernatifler olabileceğini göstermek için, "çin kendi borsasındaki eğitimsiz yatırımcıların batmasına göz yumuyor, ne kadar başarılı olabilir?" diyebilmemiz lazım diye düşünüyorum.

    kendi fikrimden önce, ben bu savaşı, ortadoğu kısmı için, açık bir şekilde abd'nin kazandığını düşünüyorum. evet hiçbir şey henüz bitmedi, hatta savaş başlamadı bile (inşallah da başlamaz) ancak haritaya baktığınızda, ortadoğudaki tek müttefiki için ortadoğu bataklığına girmiş, o girişi de iran'ın uyarısıyla yapmış, girmesinden bir kaç ay sonra kendisinden 2 gömlek aşağıdaki türkiye tarafından uçağı düşürülmüş bir rusya görüyorum. karşısındaki abd ise, tüm dünyayla dalga geçer gibi yukarıdan silah bırakıp gidiyor.

    mutlaka bir ateşkes sağlanacak ama ne zaman olur bilinmez. fakat şu var ki, eğer geçici hükümet veya herhangi bir geçiş süreci sonucunda suriye'de "demokrasi" adına demokratik bir seçim ile meclis kurulmaya başlanırsa, rusya son toprağına da elveda demiş olur ki, bunu da üdşünürsek, hem toprağını kaybedip, hem karizmasını çizdirmiş olarak, yazarın da bahsettiği gibi belki daha kin dolu baltık ülkelerine gidebilir. rusya, oraya şov için değil, çaresizlikten geldi ve aslında karşısında rakip gördüğü abd orada kulaları ile (türkiye, katar,arabistan-hatta bunlar da kuklaları ile /ışidli olmayan muhalif gruplar/ - )suriyedeyken, rusya, türkiye dengi gördüğü iran'ın, nükleler müzakereler nedeniyle çok aktif yer alamadığı arenada, abd'nin taşeron devletleriyle uğraşıyor. ben de putin yerinde olsaydım "nasıl süper gücü la biz?" diye soran halkı yatıştırmak için, tehditkar konuşmaya devam ederdim.

    kendi düşüncemi söylemem gerekirse,

    tarihsel olarak (yakın tarih) baktığımızda bu cepheleşmede her ne kadar batı çok güçlü olarak ağır bassa da ben brics'ten tarafo lmayı tercih ederdim. bunun arkasında idealistlik var tabii ki buna aptallık da diyeiblir insanlar. şöyle ki, sen bu düzen içerisinde, türkiye olarak, olup olabileceğinin en iyisini yaşıyorsun. orta gelir tuzağındasın, bir tık ileri de gidemezsin geriye de. ama brics'in hamleleri ile dengelerin değişmesini gözetleyebilseydin belki daha iyi olurdun. he yok olma şansın da var hatta az değil ama benim felsefem "bu şekilde ülke yaşatmaktansa yok olalım iyidir." olduğundan, bu düşüncenin türkiye'nin en az %49'unun işine gelmeyeceğini de biliyorum. bizim milletimizin vatanseverliği, kredi borçları ile ters orantılı olduğundan, erdoğan kendi geleceği için batıyı seçerek doğru yapmıştır. ezik yaşayacağız, ezik kalacağız ama sanırım böyle idare edeceğiz...
  • hakkında -abartı analiz- denilmiş harika bir -okumadır- baranba her iyi araştırmacının yapacağı gibi puzzle ı birleştirebildiği haliyle önümüze koymuş, verilerle olanları ve olma ihtimallerini okumuştur. duyanda yorum yapıyor falan diye düşünür. -abd çekiliyor, kukla devletler, ruslar çok fena- gibi şeyler yorumdur kaynak bulmak yorumlarda daha zordur, çoğu zaman imkansızdır. yazar arkadaşı eleştirmeden önce ne yazmış ve nasıl yazmış diye okuyalım, karşılığı olmayan eleştirilerden kaçınalım.

    tanım: neden olmasın? dedirten ihtimal,olay.
  • http://tr.sputniknews.com/…-fabius-isid-suriye.html

    goygoyun ana teması fransa'nın batı güçlerinin tarafına geçmesi iken (tezinizi gören bir marslı, fransa'yı çin veya iran gibi bir ülke zannedebilir ki hali hazırda fransa zaten bir batı ülkesidir, suriye iç savaşı'nda da en etkin olan ülkelerden biridir.) fransa işid ve diğer selefi örgütler sorunu yüzünden suriye'de esad rejimi ile yakınlaşma çabasında.

    not: goygoyu uzun sürede okuyup, vakit kaybetmek istemiyorsanız, yukarıdaki buton içine fransa yazın ve stratejik dehanızı görün...

    yeri gelmişken:

    "naber baranba, hollande nasıl?"
hesabın var mı? giriş yap