• ünlü türk nümismatı. asıl mesleği inşaat mühendisliğidir. onlarca yıl emek vererek toplayıp tasnif ettiği paralardan oluşan çeşitli madeni para kolleksiyonlarının bir kısmını(emin değilim belkide tamamını) müzelere bağışlamıştır. emekli olduktan sonra üniversite imtihanına girerek tarih okumaya başlamıştır(sanırsam 60 yaşında). türk islam eserleri müzesi müdürlüğü, türk nümismatlar derneği başkanlığı yapmıştır. ülkemizin yüzakı olan insanlardandır.
    eserleri:
    -son altı osmanlı padişahı zamanında istanbul’da basılan gümüş paralar 1966
    -yıldırım bayezid'in oğullarına ait akçe ve mangırlar 1968
    -sultan mahmud ii zamanında darp edilen osmanlı madeni paraları 1970-1990
    -sovyet rusya müzelerindeki (moskova ve leningrad) nadir osmanlı madeni paraları 1972
    -nakışlı osmanlı mangırları 1975
    -sultan abdülmecid devri osmanlı madeni paraları 1978
    -sultan abdülaziz han devri osmanlı madeni paraları 1979
    -karaman oğulları beyliği madeni paraları 1982
    -avrupa müzelerinde nadir osmanlı madeni paraları 1984
    -aydın oğulları beyliği paraları 1985
    -sultan murad v ve sultan abdülhamid ii dönemi osmanlı madeni paraları 1986
    -darphane müzesi osmanlı madeni paraları kataloğu 1985
    -sultan mehmed reşad ve sultan mehmed vahdeddin dönemi osmanlı madeni paraları 1987
    -sultan yavuz selim şah bin bayazid han dönemi osmanli sikkeleri 1989
    -son alti osmanli padisahi madeni paralari
  • ülkemizin önemli değeridir. sadece nümismat olarak değil, osmanlıca hakkında 1977'de yazdığı 20 sayfadan oluşan ders notu altın değerindedir. evet öyle. şimdi notların önsözünü aktarayım. kopi-peyst

    önsöz

    türk nümismatik derneği olarak osmanlı ve islam paraları koleksiyoncularına faydalı olmak arzu ve isteği île bu özel sayımızı çıkartmış bulunuyoruz.

    1963 senesinde bursa'da görevli iken bir gün çarşıda bir gümüş akçe görmüştüm. o tarihte arab rakkamlarını (0 dan 9 a kadar) bildiğim için bunun 972 tarihli olduğunu anlayarak dükkandan içeri gîrip fiyatım sordum. sahibi bu gümüş akçeyi tartarak (o tarihte gümüşün kilosu 400 lira idi) 1 gramına benden 40 kuruş istedi. bunun üzerine bu işde herhangi bir kayıp olmayacağım düşünerek çarşıdaki bütün akçeleri (ki takriben yarım kilo kadar bulabildim) satın aldım. akçelerin üzerinde sadece tarihi okumakla tatmin olmadığım için, kime ait olduğunu ve nerede basıldığım da okuyup anlamak istedim.

    o tarihlerde bursa ticaret ve sanayi odası neşriyat müdürü faruk üsküdarî beyefendi (rahmetli oldu). kendisi çelebi, kibar, hakikî bir istanbul efendisi idi. ondan yardım istedim ve ona getirdiğim akçeleri bana okumaya başladı, bu suretle bir gün 926 tarihli akçenin sahibinin süleyman bin selim olduğunu, ertesi gün murad bin ahmedin san'a da akçe bastırdığım öğreniyordum ama bunların hepsini bana faruk bey okuyordu.

    bu şekilde iki üç hafta devam ettik bir gün bay üsküdarî bana "bu böyle olmaz her zaman ben senin yanında olamam senin eski türkçe öğrenmen lazım" dedi. ben hemen talip oldum ve o gün derse başladık, bana bir iki kelime, 3-4 cümle yazdı bunlar; şunlar bu dedi ama ben hiç bir şey anlayamadım. ertesi gün dersi tekrar ettik, heyhat bende hiç ümit yok zira eski türkçe öğrenemiyordum. bu işi istemeye istemeye terk ettik ve ben yine kendi kendime sade akçelerin tarihi okuyarak padişahlara geçmeye devam ettim.

    aradan 2 ay geçti; bir gün muhterem faruk beyefendi beni yakaladı: "müjde, sana eski türkçe öğretecek bir kimse buldum. bu akşam üstü öğretmenler lokaline gel" dedi. beni orada tevfik biricik adında emekli bir ziraat memuru île tanıştırdı. tevfik bey uzun seneler ziraat bakanlığında çalışmış, araziye çıkıp ekspertiz yaparmış. bir gün bir arazi dolaşması esnasında attan düşmüş ve kalça kemiği çok tehlikeli şekilde kırılmış; ameliyatların ve ortopediğin pek iptidaî olduğu o yıllarda muhterem tevfik beyi 7 sene alçılar içinde yatırmışlar ve sonunda da kemik yanlış kaynamış. kendisi ancak baston yardımı ile ve güçlükle yürüyebiliyordu. bu yedi senelik sırt üstü yatma esnasında sayın öğretmenim acaba eski türkçe nasıl kolay öğrenilir ve öğretilir diye düşünmüş ve bu düşünmelerini de o güne kadar uygulama imkanım bulamamış. yani ben onun ilk öğrencisi oluyordum.

    o akşam ilk derse başladı. en önemlisi sahifenin sol basma koyduğu +,- tablosu idi ve ona göre bu tablo eski türkçe'nin anahtarı idi.

    dersler keyifle ve zevkle ve neşe ile devam etti; zira bu espirili zarif beyefendi her günkü dersi o gün hazırlıyordu, bundan evvel yazılmış sahifeler ve hazırlanmış föyleri yoktu. bu yüzden dersler aktüel konuları kapsıyordu, mesela yazının içinde kendi ismimi okuyunca zevkten dört köşe oluyordum, faruk kelimesinin ardından üsküdarî kelimesini olsa olsa metodu ile derhal çözüyor, canım barbarayı bir metre öteden okuyabiliyordum.

    ben okudukça öğretmenim benden çok keyifleniyordu. her dersin sonunda hocamdan aferinler alıyordum (not: ben o tarihte 40 yaşında idim). ve 20 günde yani 20 tane 20 dakikada dersler bitti ve ben paralar bir tarafa, çalıkuşunu, leyla ile mecnunu bile okuyacak hale gelmiştim.

    sonra acaba keramet bende mi diye merak edip öğretmenimin notları ile muhtelif kimselere ben ders verdim ve 24 kişiye aynı müddette eski türkçeyi öğrettim. demek ki ben üstün bir kabiliyet olduğum için bu eski türkçeyi öğrenmemiştim, bütün mesele metodda idi. çünkü bu notlardan herkes öğrenebiliyordu. bunun üzerne dernek olarak bütün osmanlı parası toplayan üyelerimize ve bunların dışında meraklı kimselere iletmek üzere bu özel sayıyı hazırladık. kanımızca her türk okumuşu eski türkçe öğrenmelidir. sadece 400 dakika bir zaman içinde mümkün olan bu öğrenme arşivlerimizin, çalışmaya meraklıların hizmetine girmesini sağlayacak ve haşmetli 600 senelik tarihimiz hakkında araştırmaları üç beş kişinin tekelinden kurtarmaya yardım edecektir.

    bu broşürümüzü (dernek üyelerimize faydalı olduğumuz kanışı ile ) pek muhterem tevfik biricik beyefendiye ithaf ederek okurlarımıza sunuyoruz.

    cüneyt ölçer - 1977
  • rahmetli cüneyt hoca olmasaydı.
    osmanlı , türk nümismatiği olmayacaktı.
    bu kadar kısa ve öz
    bugün kayıt altına alınabilmiş osmanlıya ait tüm nümismatik değerler onun eseridir.
  • hobi olarak para (sikke, daha sonraları kanıt para da) koleksiyonları yapmaya başlamıştır. ömrünün sonuna kadar amatörlük heyecanını korumakla birlikte, alanında önemli bir uzman oldu. beylikler ve osmanlı sikkeleri hakkında değerli yayınlar yaptı.
  • çıkarmış olduğu özel sayıda yer alan eski türkçe ders notlarına aşağıdaki adresten ulaşılabilir.
    http://www.ottomancoins.com/…/osmanlica-dersler.htm
hesabın var mı? giriş yap