• mangal.

    cahillerin daha çok sevdiği başka bir aktivite daha bilmiyorum.

    ha dur lan; hesapsız kitapsız üremek de var.
  • termal otelde konaklamalar (pandemi öncesi)
  • okey döndürmek.
  • kendlerini eleştirenler ülkenin tüm sahil kesimini kapatmış oy haritasına göre. mangal yerine de barbecue yapıyorlar. hırsıza, yolsuza oy vermeleri yeter sebep. keyif aldıkları uğraşıları eleştirmek yersiz.
  • -çocuklarıyla beraber avm avm gezip, çocuklarını dandik oyuncaklara bindirmek; salgın malgın hak getire,
    -lcw’den alışveriş yapmak, böyle bir şey gerçekten varmış, ben de yeni öğrendim.
    -göz kanatacak derecede zevksiz giyinmek (örn: çorap üzerine fosforlu terlikler, tuhaf tunikler, pantolon üzerine entariler, zerre zevk yok ama öyle böyle değil),
    - ortak kullanılan banklarda grup halinde ayakkabılarını çıkarıp ayaklarını uzatarak oturup vakit geçirmek,
    -seçim zamanı hep aynı partiye oy vermek... partinin hangisi olduğunu söylememe gerek var mı bilmiyorum. çok yazık.

    edit: kompleksli tipler çıkmış yine anırıyor; “onlar cahil değil, imkanları bu kadar, lcw’den kardeşin giyiniyor, utanıyorsun.” falan diye anırıyorlar üstelik. ulan sizin gibi angutlara mı inanacağım, her gün önümden geçen 2000 kişiye mi? gördüğümü söylüyorum amk varoşları. hiçbir siki bildiğiniz yok, her siki biliyormuş gibi anırıyorsunuz eşekler gibi. ayrıca bir insan hem cahil olabilir hem maddi imkanı kısıtlı olabilir, illa ikisinden biri olacak diye bir şey yok, beyinsizler. yani bir insan hem cahil hem fakir olabilir, bırakın artık anırmayı.
  • bakın bu asla şaşmaz. sokakta bakkalın önünde, bankın önünde vs. arkadaşlarıyla beraber sadece dikilmek.
  • canlı müzik dinlemek.

    edit: şu entariye bile küfür edebilmek büyük bir yetenek gerçekten. neyse, bahsedilen canlı müziği herkes anlamıştır ama açıklayalım,
    varoş düğün salonundan hallice olan mekanlarda mustafa ceceli şarkılarını vasat bir solist eşliğinde dinlemekten bahsediliyor burada.
  • üremek; hunharca, yarın yokmuş gibi, doğuracağı çocuğun geçim sıkıntısı yaşayarak ömrü boyunca mutsuz bir insan olacağını bilmiyormuş gibi üremek...
  • üsttekilerin yazdıklarından çoğunun cehaletle alakası yok. bu kadar işte analiz gücünüz. akıllı adam da avmye gidebilir, sahile gidebilir, mangal yapabilir ya da ayasofya açılışına katılabilir, bunları yapmayı sevebilir. mangal yakıp kafa dinliyordur, yalnızdır, insanların enerjisinden besleniyordur avmye gidip dolaşır, bir kahve içip kitaplara falan bakar. aklınıza ilk gelen şeyi yazıyorsunuz mal mısınız nesiniz ya.

    bakın örnek vereyim size. saatlerce, sağdan soldan, haberlerden vs. duyduğu, aslını astarını bilmediği ya da araştırma ihtiyacı duymadığı yalan yanlış şeyleri konuşup kafa sikmek. hepiniz denk gelmişsinizdir; bu tam cahil davranışıdır işte. afakanlar basar insanı, sırf hatrı vardır, tanışıklıktır ya da insanlığını seviyorsunuzdur diye katlanırsınız. cehaletin ne menem bir şey olduğunu, nasıl baş ağrıttığını, nasıl toplumu mahvettiğini o masalarda görebilirsiniz.

    aklınıza hemen kahvehanede konuşan dayılar gelmesin. koca koca üniversite mezunu adamlar da bunu yapıyor. bunu en güzel bu ülkede bazı ateistlerde görürsünüz. hiç bilmediği bir konu hakkında cavcav konuşur. bir din nasıl oluşur, insanları inanca iten sebepler nelerdir, insanlar bir tanrıya inanma ihtiyacını neden duymuştur, primitif kabilelerden modern insana kadar bu nedir amına koyim böyle demez, "zeki olup da inanan var mıdır yea" der. tam cahil tam.
  • mangal yapmak.

    her yerde, her koşulda.
hesabın var mı? giriş yap