cakma capon

• dokuzuncu nesil bir çakma yazar aday adayı^*. biraz kasıp yazar olmasını bekliyoruz. (ve bu entry'de edit bekliyor)(ona göre)
  
  edit: evet yazar olmayı başarmış! bravo tebrik ediyoruz.
• ''pardon abla bir şey sorabilir miyim?siz capon musunuz aceba?'' sorusundan fena halde bezip, özellikle ''aa ben seni çok beğeniyordum ama caponsun diye yanaşmaya cesaret edemiyordum, zira caponca bilmiyorum.'' itirafına maruz kalmasının akabinde, aylarca ayna karşısında ''allah’ım beni niye japona benzettin yağrabbim!!bööhüüü'' diye inim inim inledikten sonra, günlerden bir gün, artık ağlamaktan göz pınarlarında yaş biriktirememesi sonucu, caponluğuyla barışma kararı alan ve nihayet ''pardon,siz capon musunuz?'' sorusuna, çakma bir amerikan gülüşü eşliğinde, tek kaş yukarıda ''evet,capon…çakma capon’’ cevabını yapıştırmak suretiyle, her geçen gün karizmasına karizma katan, ileride çakma bir süper kahraman olmayı kendisine ilke edinmiş insandır.
• adeta kültürlerin kaynaşması, gerçek bir global. japon görüntüsünden "bilader" ağzıyla konuşma, "karşim" çekmeler falan. ardından gelen duygusal bünye, değişik... "akraba" eğitimleri için yakın zamanda izmir'de staja başlayacak.
• "akraba" eğitimi için izmir'e gitmek yerine, her ay izmir'den bir "akraba" uzmanı getirtmektedir. çalışmaları son derece iyi gidiyor. söylenenlere göre kendisine x factor'ü örnek alıyormuş.
• kendisi kar'şim'in yavuklusu olmasından mütevellit benim de bir nevi kar'şim'dir. yalnız üzülüyorum ben bunlar için, espri anlayışları çok fena. neyse. gülüyoruz tabi yine de. böyle ne zaman, neye ve nasıl kahkahalar atacağı belli olmayan bir nevi enercayzır tavşanı. bir nevi şeker kız kendi. bir nevi pal sokağı çocuğu.
  
  bi de çakma falan değil, öz be öz japon'dur. resmen kandırıyor bütün sözlüğü. kuzey yamanashi bölgesinden olup babası juniciro kuizami'dir. dayısı da barış manço tabi haliyle. watashi wa!
• nickiyle ilgili sayisiz igrenc espri yapildigini belirtmesine ragmen "heueh cin mali misin arkadasim" salakligima maruz kalmis kisidir. bir de 3 harfle derdimizi anlatabiliyoruz birbirimize:
  
  cc: kuzen sende olasiliksiz var mi?
  t8e: var evet
  cc: o zaman yarin getirirsin bana!
  (not: simdi evim ve kitap gebzede, ben ise haftasonu icin istanbuldayim, bunu cakma capon biliyor ve buna ragmen boyle bir talepte bulunabiliyor.)
  t8e: ben..(ben istanbul'da kaliyorum bu aksam, nasil getireyim kitabi?)
  cc: ada...(yahu ada'ya gitmiyor muyuz yarin, getirirsin)
  t8e: geb...(kitap gebze'de arkadasim)
  cc: usk...(ama uskudar'da kalicam diyordun?)
  south park sessizligi
  sonra yarildik tabi.
• (bkz: tatar)
• üzerinde her ''metrobüs'' yazan aracın metrobüs olmayabileceğini düşünemeyen kukişimdir. aslında zeki bişey. üstelik de istanbullu. neyse. yanılabiliyor demek ki insanlar ara sıra. ''beylikdüzü'ne metrobüs var! gördüm!'' diye diretebiliyor. metrobüsün mantığını anlatınca ikna oluyor neyse ki.
  
  bundan böyle aklıma geldikçe birbirinden rezalet esprilerini aha buraya yazacağım. ki aklı başına gelsin bir an evvel. başlıyorum. varan 1.
  
  mavikedi: aç mısınız siz? hallettiniz mi yemek işini.
  24th fret: ettik. ''arby's''de yedik hayvan gibi.
  çakma capon: ''arbiden'' de doyduk. eheheheheh!
  mavikedi: ikinize de hiçbir şey demiyorum.
• ailemizin popstar'i. hafiften zenci girtlagi da var zaten. ders calisirken dinlemesi guzel oluyo.
• bugün girdiği yeni yaşı harika geçecek.
  
  öyle olmasını dilemiyorum.
  öyle olacağını biliyorum.