• ludwig göransson'ın oppenheimer filmi için bestelediği soundtrack albümünün en can alıcı parçası. dinlerken gözlerinizi kapatırsanız, yörüngeden usul usul uzaklaştığınızı hissedebilirsiniz, hatta geçmişinizin belli bir bölümünde kaybettiğiniz çalışma azmini, yaratıcılığı, tutkuyu ve motivasyonu bulursunuz.

    https://youtu.be/4jz-o3iajv4
  • oppenheimer'ın soundtrack albümünün muhteşem parçası. sahneye, filmin dokusuna, uzay zaman sürekliliğine, hayata ve bombalara bu derece yakışan başka bir beste düşünemedim. hans zimmer zamanında nolan'ı dune için reddederek bence hayatının hatasını yaptı. bu filmin müziklerini zimmer yapsaydı; konu parça hariç olmakla birlikte çok daha vurucu bir film izleyecektik. hans zimmer ise desdenova olacaktı.
  • arkadaslar bu bambaşka bir eser. gercekten evrenler arası geçiş hissi veriyor. hatta interstellar'a da çok iyi uyardı bence. tabi oppenheimer'in zihnindeki karmaşık duzen ve sürekli yükselmekte olan tansiyonu iliklerde hissettiriyor.
  • oppenheimer filminin soundtrack albumunden muazzam bir eser. bir filme bir muzik ancak bu kadar yakisir. hele filmin finalinde calmasi muhtesemdi. tuyleri diken diken ediyor.
  • ludwig göransson'ın oppenheimer için bestelediği en nadide parça. abartısız söylüyorum dinlediğim en güzel soundtracklerden biri.
    bir fizikçinin zihnindeki merakı, endişeyi, tutkuyu ve korkuyu çok çok iyi yansıtıyor.

    can you hear the music; oppenheimer'ın öğrenci olarak geçirdiği zamanı temsil ediyor. öğrenmenin getirdiği heyecanı, neşeyi, zorluğu gösterirken filmin diğer önemli parçalarına da ilham kaynağı oluyor.

    quantum mechanics parçası ise can you hear the music'in sadece yavaşlatılmış bir versiyonu. çünkü öğrenciyken yaşadığı heyecanla birlikte her şey hızlıca akıp giderken kuantum mekaniği öğrencilerine anlatması ağır çekimdeydi, zamanını alıyordu.

    can you hear the music'i duyduğumuz filmin ilk kısmında oppenheimer'ın asıl amacının bilimin insanlara nasıl yardımcı olabileceğiyle ilgili olduğunu görüyoruz. müzik de ilerleme, umut ve parlak bir gelecek fikri canlandırıyor aklımızda.

    ancak filmin ikinci yarısında oppenheimer'ın icadının nasıl dünyanın tamamen yok olmasına yol açabileceğini gösterirken müzik farklı bir hale bürünüyor, hızlanıyor ve rahatsız edici hale geliyor. filmin sonunda çalan destroyer of the worlds bu parçanın tam tersi.

    ben dahil herkes hans zimmer & christopher nolan işbirliği görmek istiyor ama hakkını vermek lazım ludwig göransson da çok çok iyi iş çıkarıyor. sinema salonundan çıktığım andan itibaren dinlemeye doyamadım albümü.

    filmden görüntülerle güzel bi video yapılmış.
  • evde 2 bin parçalı yapboz yapıyorum müziği loopa'a aldım her yeni parçayı yerleştirdiğimde los alamosta gibi hissediyorum kendimi

    ve şimdi ben ölüm oldum. yapbozların yok edicisi
  • inanılmaz bir müzik. bir filme bu kadar yakışır. ludwig göransson'ı tebrik etmek gerekiyor. tebrikler ludwig göransson*

    arşe ile tellere vurulan notalar arasındaki mesafe kısaldıkça ve daha kuvvetli tellere dokunmaya başladıkça sanki yörüngelerinde dönen elektronlar kuvvetli dokunuşlara cevap verip hayat buluyor, elektronlar kemandan yayılıp somut bir şeye dönüşüyor, daha fazla enerji alıp daha da hızlanıyor * * daha da daha da daha da daha da...

    filmi izlerken o sahnelerde elektronlar sanki kafanızın etrafında dönüyorlar. beyniniz bir proton, etrafınızda bir olasılık bulutu. bana büyük bir şey keşfetmenin verdiği heyecan, korku ve hazzı hissettirdi.

    ben bunları duydum. siz?
  • muhteşem bir film müziği. hatta bana göre filmin kendisinden daha güzel, o kadar diyeyim.

    sanki bisikletle çok yüksek bir yokuşu tırmanmışsınız ve aşağıya doğru inmek üzeresiniz. inerken de bu müzik çalıyor ve önünüzde sizi fren yapmaya zorlayacak hiçbir şey yok. tamamen bırakmışsınız gibi.
  • bugün sanırım 102 kere dinlediğim doğa üstü işitsel sanat.

    hakkında 8 entry girilmiş olması bence sözlüğün avamlik seviyesini ortaya koyuyor. müzik profesörü değilim ama şu şaheser için 8 entry ayıp be.

    hakkında şöyle bir bilgi var ama araştırmadım:
    ın addition to its instrumentation, göransson conveyed the energy of the score through tempo. for example, in the piece "can you hear the music", he employed 21 tempo changes-a large feat for a live orchestra. originally, göransson called it "unplayable" and planned to record the song bar-by-bar, but his wife encouraged him to record the song in one take. after much experimentation, the music team achieved this by playing a click into the musicians' headphones before every tempo change. this piece alone took three days to record. -source: wikipedia
  • ludwig göransson'ın christopher nolanhans zimmer bestelerinden çok fazla uzaklaştırmaya niyeti olmadığını bizlere gösteren, aşmış bir oppenheimer film müziği (bkz: soundtrack). zimmer tınıları, gözlerinizi kapatınca sizi başka diyarlara götüren o melodiler... helal olsun, eleman 39 yaşında ne güzel besteler yapıyor. dinleyiniz.

    https://www.youtube.com/watch?v=4jz-o3iajv4
hesabın var mı? giriş yap