*

  • birbirini çok seven insanlar, arkadaşlar, dostlar, sevgililer ayrılmak zorunda kalsalar da bir gün gelir tekrar kavuşurlar. yeter ki birbirlerine kar$ı sevgi ve saygıları süre gelsin..
  • birbirine kavuşamayan insanların kendini avutmak için söylediği söz.
  • bu gece, tanıklar önünde gerçekleşiveren kadir inanır-tarık akan kucaklaşmasıyla da tanımlanabilecek bir atasözüdür. türk sinema tarihine atasözü niyetine damgasını vuracak olan ilgili kareyi sabah bütün gazetelerde birinci sayfada, bütün hafta tv kanallarında hatta sözlükte başlık olarak da göreceksiniz. nereden baksan olay bir kavuşmadır, elbette!

    15. çasodsinema oyuncuları emek ödülleri dağıtıldı. törene damgasını vuran tek bir kare var gözümün önünde: kadir inanır ve tarık akan'ın kucaklaşması. bu sahne, bugün (5 mayıs 2008) mövenpick otel'de düzenlenen törenin en özel görkemli anıydı. onur ödüllerini almak üzere sahneye davet edilen iki oyuncu öyle içten kucaklaştılar ki, bütün salon ayakta alkışladı onları. dakikalarca..
    şahsımın oluşturduğu, "tüm zamanların yeşilçam'a en çok hizmet etmiş 100 oyuncusu" listesinde ilk on'a omuz omuza girebilecek olan bu iki isim, gençliklerinde yani kariyerlerinin zirvesindeyken birbirlerine düşman ilan edilmiş, zalim bir rekabetin dümen suyunda yanyana bile gelmeyerek, bir kare fotoğraf bile vermemecesine, kendi yollarında emin adımlarla perdede büyümüşlerdi.

    tarık akan'ın, menzilinin yakışıklı bonbondan siyasi filmlere kayması ve yeşilçam'da bir anlamda "black star" kavramının -yerel ve bize göre yorumlanmış anlamıyla- içini el yordamıyla doldurma görevini üstlenmesiyle; kadir inanır'ın salon filmlerinin parlak suratlı aşk adamı çizgisinden hafif maço- mafyöz filmlere terfii etmesi aynı döneme denk gelir. akan, gişe başarısı kaygusunu fikri ve kalbi söylemlerini gerçekleştirmek adına siyaseten geride bırakmıştı. kadir inanır ise nitelikli gişe filmleriyle kalplerde taht kurmaya, oturduğu o tahttan bir türlü kalkmak bilmeyerek günümüze kadar ite kaka ama istikrarla devam etti. bu yol onu maço bir ikon yapsa da, yılmadan "ülkenin en güzel gülen gözlerine sahip adamı" tanımına hizmet etti.
    bi soran olursa, fikrimce ikisinin de kıymeti kendinden menkul başarıları ilgili yönetmenlerin gönül gözlerinin zaferidir. ancak, bana bok yemek düşer ve öyle ya da böyle "akan-inanır" ikilisi türk sineması'nın temel direkleridir. gerisi telaffuz etmeye kalkışmak saygısızlık sınırında ip atlatır adama. neyse...
    ben bu gece, o ödül töreninde gözyaşlarımı tutamadıysam sebebi sahnede gençlik ateşini ve keskinliğini yitirmiş iki ihtiyar delikanlının gösterdiği bu içten kavuşma sahnesidir. zamanın eğip bükemediği hiçbir şey olmadığının canlı kanıtlarıydı bu gece, kadir inanır ve tarık akan...

    unutmadan: çasod bu yıl "en iyi erkek oyuncu" ödülünü nazım rolüyle yetkin dikinciler'e verdi. uğur polat ve cem özer jüri özel ödülünü alırkene, umut veren oyuncular kategorisinde ise ödüller ferit kaya ve şenay aydın'a gitti.
  • dağların hangi özelliğine atıfta bulunduğu pek de anlaşılamayan atasözüdür.
    insanların bir arada olma isteği varsa hiç birşeyin onları engelleyemeyeceği düşünüldüğünde doğru bir sözdür.zaman hızlı geçer anılar seyrekleşir ama iki insanın birbirlerinden vazgeçmedikçe çözemeyeceği problem yok gibidir.kavuşmanın süresi tarafların gurur yapma süresi ile kısıtlıdır.ilk adımdan sonra olaylar zincirleme gerçekleşir ve hiç ayrılmamış gibi olunur.
  • lys 2011'deki edebiyat soruları içinde kaynağı sorulan söz: "divanu lugati't-türk" içinde yer alıyormuş. çok lazımdı amınaskim, öğrendik ya, sırtımız yere gelmez artık.
  • az once amerika disisleri bakani kerry'nin soyleyerek agzimdaki kahveyi puskurtmeme sebep olan atasozu.
  • çocukken duyduğumda, birbirine kavuşamayıp uzaktan bakan dağların gözümün önüne geldiği ve çok içlenip üzüldüğüm atasözü.
    naiflik bir tarafa salaklık öbür tarafa
    hâlâ düşünürüm hasan dağı, toroslardan kime âşıktı da kavuşamayıp sap gibi kaldı öyle bozkırın ortasında
  • aklından atamadığın insanla bir şekilde karşılıyorsun (bkz: beyin gücü)
hesabın var mı? giriş yap