• kadıköyde bizzat şahit olduğum diyalogların bütünü.

    deli no:1 - çekilsene lan yolumdan!
    deli no:2 - ne diyosun lan sen!?
    deli no:1 - çekilsene laayyynnn!
    deli no:2 - amına kodumun delisi!
  • kendilerini arabaları içinde şoför sanmakta olan -belki de olan*, iki deli bir yolda karşılaşır:
    d1 : düüütt! lan çekilsene!
    d2 : hadi lan ordan, yol benim hakkım sen çekil!
    d1 : ya ulan girilmez tabelasını görmedin mi girerken deli!
    d2 : ben anlamam.... hhhııınnnnn!
    d1 : ulan marşpiyeli çizdin, şimdi siktim belanı beyinsiz!
  • -o elindeki ne lan?
    -uzayli.
    -himmm... ne yapcaksin onu?
    -bilmem belki yastik yaparim, çok yumusak.
    -onu bana ver!
    -hayir vermem, o benim.
    -o zaman ben senin arkadasin degilim, uzaklara gidiyorum.
    -nereye?
    -uzaya
    -döverler seni
    -güzel bir tencerem, bir kasik bir çatalim var, karsilik veririm, bisi olmaz bana.
    -sen bilirsin. zaten her yer karanlik.
    -olsun...
    -...
  • konya'da 4x4 olarak bilinen telsizli deli elindeki telsize beatles beatles gitari kirildi gitari kirildi. diye anos ediyordu...
  • mahallemizin iki delisi vardi;
    deli ibo ve nurdogan abi...
    lise yillarimizda mahallenin gençleri olarak kösebasinda toplanmis her zamanki gibi hatun geyigi yapmaktayiz...
    deli ibo (nurdogan'a dönerek) :benim liseli sevgilim var, naaber????
    nurdogan: hadi len, senin tavugun bile olamaz
    deli ibo: ister inan ister inanma, öptüm bile ben onu...
    nurdogan: gel bir de benimkini öp
    deli ibo (uzun uzun sabit bakar nurdogan'a) : birak .mina koyiiim deliyle deli mi olcam...
    (biz gülmekten yikilirken)
    nurdogan: tipini s.ktigimin delisi... sevgilisi varmis, sen agu derken ben kordon'da kizla geziyordum... ümit* bi kisa samsun versene...

    tabi bir de nevzat bey vardi ki; dedebasi, nergiz civarinda taniyani bileni çoktur... yalniz onunkiler diyalog degil genelde monolog olurdu...
  • - bööyle duvarlar üstüme üstüme geliyo bi de okuldan çıkarken bisiklet vardı kapının önünde o çocuk daha önce babama da gitmiş ki bi de ben daha önce hiç fransaya gitmedim.
    - hadi ya..
    - dün akşam televizyondaki spiker yine benimle konuştu kimse anlamadı ama ben bana dediğini biliyorum mektup da yazdı bana anneannemin komşusunun evine göndermiş beni zehirlemeye çalışıyolar kadınlardan nefret ediyorum ama gelmedin sen bizim düğüne?
    - hmm..
    - içim çürük benim midem delinmiş hissedebiliyorum korkuyorum deliricem galiba. *
    - korkma.
  • -var ya ben harita çizebilirim
    -gerçekten mi?
    -evet. istesem istanbulun haritasını şuraya çizerim.
    -eeee?
    -konya haritasını bile yaparım fakat kaybolurum diye korkuyorum..
    -ovalarda kovalarlar muhsin abi!
    -hatta türkiye haritasının dışında ne varmış biliyo musun?
    -neee?
    -amerika ve hollanda.
    -orda da şalvar giyiyorlar mı abi?
    -bence giyiyorlardır.
    -nerden biliyorsun?
    -ben bilirim onların da kumaşları car çünkü.
    -abi ben yurtdışına inanmıyorum. düşündüm de...
    -niye ki?
    -olsaydı bize mektup yazarlardı.
    -ben gidiyorum.
    -nereye abi?
    -yurtdışı haritası çizmeye.
    -bana mektup atsana oradan.
    -atarım peki, ama pul parası ver salak!
    -bağırma abi al, sandiviç parasıydı bu.
    -bi yere ayrılma postacı gelir seni bulamazsa döverim seni.
    -ayrılmam abi, güneşe bakıcam biraz gözlerim ısınsın hem..
    -gittim ben
    -çabuk gel abi..

    not: diyaloga renk veren deli duydum ki bu dünyadan göçüp gitmiş. allah rahmet eylesin.
  • soyle ilginc bir ornegi de bulunan diyaloglardir:

    bir tane deli elinde yakaladigi kumruyla duraga gelmistir. kumrunun tuylerini koparirken:
    -amaaaan, hayvanin tuyleride dokuluyor ya alla alla...

    duraktan biri mudahale eder:
    -kardesim sen napiyosun, yolma hayvanin tuylerini.
    deli:
    -yok abla, ben yolmuyorum dokuluyo tuyleri hayvanin.

    sonra deli kendi kendine konusmaya devam eder:
    -ya karnimda acikti ya. evi bulsam bari evde yemek yerim. simdi evi nasi bulcam ya.

    hemen akabinde duraktaki bir kisi ile deli arasinda diyalog baslar: (+:deli, -:duraktan adam)

    -napican sen o kumruyu?
    +abi benim guvercinlerim var ben onun yanina koycam bunu. kedim de var zaten benim.
    -kedin yer ama kumruyu, sonra guvercinlerinide yer.
    +yok benim kedim yurumuyo oyle yatiyo. ben ona ne verirsem onu yiyo. hadi abi ben gidiyom. gorusuruz...

    bu diyalog sonrasi deli arka cuzdan cebine kumruyu sokup uzaklasir. hayvan muhtemelen bogulup olmustur.
  • akıl hastanesinin duvarı yakınında birini beklemektedir babam, parmaklıklara yapışarak içeriden seslenir deli;
    _ bir sigara versene.
    _ sigara içmiyorum, yok sigaram... ile başlayan diyalog uzar gider, epey konuşurlar. artık merakından mı, laf olsun diye mi babam sorar;
    _ içeride kaç kişisiniz?
    adam düşünceli uzaklara bakar ve dudağında müstehzi bir gülümsemeyle yanıt verir;
    _ boşversene... biz içeride sayılıyız zaten, siz dışarıda kaç kişisiniz?!!!!!!! *
hesabın var mı? giriş yap