• danimarka yapımı tv serisi. 2011 tarihli dizi seri katiller üzerine çalışan bir polis birimini konu ediniyor.

    1. sezonun bölümleri:

    liget i skoven {corpse in the woods}
    utopia
    ondt blod {bad blood}
    øje for øje {an eye for an eye}
    dødens kabale {a deadly game}
    fortidens skygge {shadow of the past} - sinema filmi olarak düşünülmüş son bölüm

    http://www.tvguide.co.uk/….asp?title=those who kill
  • nefrete tutunarak yaşayan zalim ruh hastası suçlularla cebelleşen polisleri izleyebileceğiniz dizi.
    güçlü senaryo, akıcı diyaloglar, iyi karakter oyuncuları, gerçekçi mekanlar da cabası.
    imdb puanı 7 küsür gözüküyor ama bence daha fazlasını da hakediyor.
  • olayları fazla uzatmadan iki bölümde çözen, gereksiz heyecanlardan kaçıp bana gerçek dedektif dizisi izleten yapım. amerikan polisiyelerine alışmış izleyicileri biraz şok edebilir çünkü danimarka'da arama izni vs. gibi şeyler çabuk çıkıyor sanırım. bu da yüksek tempolu, heyecanlı bir diziye dönüştürüyor yapımı.
  • büyük bir hevesle başlayıp daha ilk 1 saatte bana göre bir ton saçmalık bulduğum polisiye dizidir.

    --- spoiler ---

    herşey o kadar tesadüfi ilerliyorki tahammül etmek mümkün değil, suç mahalini yarın buluruz diyorlar hemen boş bir tarlaya gidip hmm şurası olmasın deniyor, a a o da ne gerçekten orasıymış, koca ülkede nasıl bir seferde pat diye mahalleyi tutturdunuz arkadaş.
    katil suç mahaline geri dönüyor yine yakalanmıyor, polislerden kimse kayıp kızı etrafta aramıyor, kız hastahaneye getiriliyor, katil 5 kişiyi öldürmüş bildiğin seri katil ve tek tanık bu kız, kapıya bir tane şişko polis oturtmuşlar o da gelene geçene gir diyor, doktoru kim hemşiresi kim belli değil.

    --- spoiler ---

    bron broen ve the trapped’den sonra resmen arka sokaklar gibi gelen dizidir. eğer bu iki diziden sonra başlayacaksanız başlamayın yine danimarka yapımı kafesteki kadın film serisini izleyin daha iyi en azından bir kalite var.
    eyyorlamam bu kadar.
  • kuzey yapımlarıyla tanışmak isteyenler için kesinlikle ilk tercih olmaması gereken dizi. zira o kadar yapay, ustalıklı detaylardan o kadar yoksun ki, insan izlerken sıkılıyor. amerikan dizilerinden uzaklaşmamın sebebi, kurgu olduklarını izleyicinin gözüne batıracak şekilde yapay rol kesmeleri ve cool ya da enteresan olayım derken kasıntıya düşmeleriydi; bu dizi de çıktığı toprakların özgünlüğünü koruyup yansıtacağı yerde aynı onlar gibi bir kasıntı içinde yapılmış. alt tarafı kurgu olduğunu biliyorum elbette, lakin özensiz ve klişe bir şekilde ekrana sürülen böylelerini görünce bunlardan daha nitelikli -ve bize bir şeyler kazandırabilecek kadar emek verilmiş- olanlara harcayabileceğim vaktin kaybına acıyorum.

    mesela dizideki absürtlüklerden birkaç örnek:

    --- spoiler ---

    - katrine'in "sarsılmış" dünyasına rağmen güçlü kalmayı başaran bir yapıda olduğunu gösterebilmek için sergilediği artistik hâller; thomas'ın ne kadar eksantrik ve sıra dışı olduğunu "anlayabilmemiz" için suç mahalline kafasınca dalışları...

    - molbeck'in kendisi ilk davanın sonunda aptallık yaptığı için silahını katile kaptırmışken sonrasında arkadaşı için "katili vurdu" vs. argümanlarla mızmızlanması. bir bölümden diğer bölüme, sırf konu çatışmayla hareketlensin ve gelişsin diye bu kadar mı tezatlık kurulur!

    - katrine'in tam da karmaşık bir davanın ortasındayken küçük bir kaçamak yapmaya koşması. akabinde durum kafasına dank edip de konumlarını bildirdiğinde harekete geçen ekiplerin katile "biz geliyoruz" dercesine siren çala çala koşmaları...

    vs. vs.
    --- spoiler ---

    ek olarak çekilen "fortidens skygge" de benzer seviyedeydi, bunlara rağmen dizi sanki çok matah bir şeymiş gibi bir de ikinci sezon duyurusu patlatmışlar. bunca yıldır kendilerini geliştiremedilerse hiç çekemeseler daha iyi olur!

    velhasıl iskandinav polisiyesiyle tanışmak isteyenler bunun gibilerle hiç vakit kaybetmeyip cânım forbrydelsen'e ve benzer kardeşlerine baksınlar derim. ki bu dizinin çıktığı vakitten birkaç ay sonra ekranlara gelen bron/broen de -saga'nın tüm gıcıklığına karşın- daha nitelikli bir kuzeyliydi.

    bu dizideki oyunculardan sarah boberg ve kim bodnia gibi isimler de bron/broen'de daha iyi portrelerle yer alıyorlar üstelik.
  • 2.sezonu danimarkanin netflix'i olan viaplay de yayınlanmıştır ancak malum ortamlara henüz düşmemiştir. son yıllarda yayımlanan butun kuzey iskandinav polisiyelerini izlediğim için hasretle beklemekteyim.
  • dizideki polisin aşırı beceriksizliği sebebiyle vasat kalmış bir polisiye. yoklukta izlenir.
  • ilk bölümden bildiriyorum: olmamış.
    danimarka yapımı diyince iştahla açıp baktık ama danimarkanin hollywood'u çıktı dizi. bir sonraki bölümleri izler miyim kararsızım.
hesabın var mı? giriş yap