• laik'liğin en basit (ve bence en çirkin) tanımı. ilkokulda falan hepimize laikliği anlatılırken kullanılan standart kalıp.
  • beni derinden üzen ayrılık. umarım tekrar birleşirler. insanoğlunun tarihte yarattığı en saçma iki kavramın birbirine darılması gerçekten çok acı verici..
  • teorikte laikliğin biçimsel açıklaması olarak görünse de pratikte mümkün olmayan, olmamış, olamayacak bir durumdur.

    salt bir laik sistem dini yönetimden tamamen dışlar. dinin herhangi bir şekilde yönetimde alet, araç olarak kullanılmasını yasaklar. halbuki politika kitaplarında laikliğin öncüsü olan fransa'da bile yönetim yüzyıllar sonra halen dinin etkisindedir. oy verirken dini duygularını da kullanır halkın pek fazlası.

    tıpkı ortaçağda krallara papanın taç giydirmesi durumunda meşruluk sağlanması gibi, bugün o denli güçlü olmasa da sözle laik avrupa'da katolik nufüs nedeniyle papa hala ciddi bir "siyasi" güçtür.

    türkiye'de sistemi düşünecek olursak laiklik olgusunu baştan çürüten kurum diyanet bakanlığı'dır. madem din ve devlet ayrı, madem birbiriyle içiçe değiller sormak gerekir ki tamamen dini durumlar, eylemlerle alakalı bir kurum devletin bünyesinde ne yapmaktadır. diyanet bakanlığı gerekli bir bakanlık mıdır? evet, orası kesin. hiç olmazsa dinin cahilce kullanılmasının bir derece önüne geçer bu kurum. ama laikliği reddeden bir yolla.
  • halide edib adivar'in turkiye'de eksik bir sekilde gerceklestigini iddia ettigi sey. diyanet isleri baskanligi gibi bir kurumun varligi, devletin kendi eliyle din adami yetistirmesi, kadrolarinda din adamlari bulundurmasi ve onlara maas vermesi turkiye'de laikligin tam anlamiyla var olmadiginin kanitidir halide edip'e gore. laik bir devlet bunlarin hicbirini yapmamalidir. doneminde bu konuya en fazla deginmis yazar olarak halide edip ataturk'un siddetli tepkisine maruz kalmistir. hatta ataturk'le halide edip'in arasinin acilmasina en onemli sebep olarak, daha sonra halide edip'in esiyle beraber * ulkeden "zorunlu" olarak ayrilmasina neden olacak olan turkiye'de laiklik meselesiyle ilgili sergiledigi bu elestirel tutum gosterilir.

    halide edib'in cogu turkce'ye cevrilmemis, zaten yurtdisinda, cogunlukla ingilizce olarak yazilmis konusmalarinin ve makalelerinin birkaci charles kurzman'in "modernist islam: a sourcebook" derlemesinde bulunabilir.
  • aslı din ve dünya işlerinin birbirinden ayrılması olan tanım, sonradan sulandırılıp seyreltilmiştir.
  • "insanlığın sonu din ve devletin yaratıldığı gün gelmiştir. aileyse, din ve devlet yaratan bireyleri geliştirmiştir. sadece düşünmenizi istiyorum. bunların olmadığı bir dünyanın derhal düzensizliğe düşeceğini düşünmenizin nedenini ve ne kadar şartlandığınızı anlamanızı istiyorum . güneşin doğudan batması kadar aykırı gelen her düşüncenin nasıl yargılandığını anlamanızı istiyorum.yerçekimi, düşünce değildir. ama uçmak bir düşüncedir. uğruna ölenlerin gerçekleştirdikleri bir düşünce.."hakan günday
  • devletlerin ölünce gidebileceği bir kurumlar cenneti olmadığı düşünüldüğünde* son derece mantıklı hareket.**
hesabın var mı? giriş yap