• hastalara ayakta parasız veya çok az parayla bakılan, ilaç verilen sağlık evi, bakım evi.
  • burokratik islemler icin istenen saglik raporunun en kolay alinabilecegi saglik kurumu.
  • ing. : dispense: ilaç yapmak, tarifine göre ilacı hazırlamak, ilaç yapıp vermek.
    dispenser: ilacı reçetedeki tarife göre hazırlayan kimse, dağıtıcı.
  • dişpanser: memleketimdeki dispanser kapanıp diş polikliniği açılınca insanımız tarafından konulan yeni isim
    gelen hastanın anlatmasına göre;
    - bugün dişpanserde dişimi çektiler, ağrıyor hala. dişpanserine tekrar mı gitsem?
    şeklinde telafuz edilebiliyor
  • mahalle aralarında mantar gibi bitmekte olan özel hastaneler nedeniyle bugünlerde bir çoğu kapanmak durumunda kalmış olan sağlık birimi. en azından bizim buralarda öyle, baktım bizim mahalledeki 3. dispanser de geçenlerde kapanmış. eskiden annem beni dispansere götürürdü hastalandığımda, ayda 5 kez filan hasta olduğumdan dispanserdeki hemşiresinden doktoruna kadar bütün ekiple tanıdık olmuştuk. üstelik hastaneden daha ucuz oluyordu. şimdi sen bir iğne için kalk feşmekan özel hastanesine 10 tl bayıl, oysa nerde benim güzel güven dispanserim, gider yaptırırdım iğnemi, beni bebekliğimden beri tanıyan hemşire ablayla muhabbet de ederdik. eskiden daha bi güzeldi sanki herşey.
  • dispanser ayakta tedavisi yapılabilecek durumdaki hastaların, ufak çapta tedavi edilerek, karşılığında ücret talep edilmeyen veya az ücret alınan bakım evi. hastaneden başlıca farkı, dispanserlerde yatak bulunmaması hastaların yatmadan teşhis ve tedavi edilmeleridir. gerekirse kan, idrar tahlili, aşı yapılır, röntgen filmi çekilir. wiki'de ki anlamı. birer birer kapanması kötü olmuştur. yanlış sağlık politikasına kurban gitmiştir. aslınnda halkçı bir yaklaşımda bulunur ve sosyal devlet anlayışınında karşılanmasında etkilidir.
    sen şimdi git özel hastanelere para bayıl.
  • amerika’da marijuanna, cbd, thc türevlerinin satıldığı dükkana verilen ad. (bkz: dispensary)
hesabın var mı? giriş yap