• les miserables'ın do you hear the people sing şarkısının gezi parkı için türkçesi. marş olabilecek kadar da güzel yazmışlar.

    http://www.youtube.com/watch?v=jkhttd2q-lo#t=5m19s

    duyuyor musun sesi
    işte bu halkın öfkesi
    olmayacak hiçbir zaman
    bir başkasının kölesi

    sanki kalp atışları
    karışıyor davullara
    yürüyoruz gururla
    yeni bir yarına

    sen de gel katıl bize
    diren bütün bu baskıya
    durur koca dünya
    barikatın arkasında

    sen de özgürlüğün için diren omuz omuza!

    duyuyor musun bizi
    işte çapulcunun sesi
    olmayacak hiçbir zaman
    bir başkasının kölesi

    sanki kalp atışları
    karışıyor davullara
    yürüyoruz gururla
    yeni bir yarına

    yarınlara...
  • şu linktençok net olarak dinlenebilecek marştır.

    kelimeler kifayetsiz ve tüyler diken.
  • seyrederken neslimle gurur duyduğum, sanki ben de orada onların arasında söylüyormuşum hissi veren marş.

    bu insalara, bu muhteşem zekaya, bu özgüvene kimse karşı koyamaz. onların bilmediği, anlayamadığı bir dil bu. helal olsun hepinize, hepimize...
  • arap baharı yaratılıyormuş gibi bik bik ötenlere kapak niteliğindeki marş. biz silahla, copla, gazla değil; insan ve doğa sevgisiyle, vicdanla, müzikle, orantısız mizahla direniyoruz.
  • sözleri burcu güney tarafından adapte edilmiş marştır.
  • her dinleyisimde agladigim sarki, mars..
  • tamamı ve ingilizce karşılıklı çevirisi şöyledir:

    do you hear the people sing, singing the song of angry men?
    (şarkı söyleyen insanları duyuyor musun, öfkeli insanların şarkısını söyleyenleri)
    it is the music of the people who will not be slaves again.
    (bu, bir daha köle olmayacak olan insanların müziği)

    for the wretched of the earth there is a flame that never dies.
    (dünyanın sefilliği için hiç ölmeyen bir alev var)
    even the darkest night will end and the sun will rise.
    (en karanlık gece bile sona erecek ve güneş doğacak)

    when the beating of your heart echoes the beating of the drums
    (kalbinin atışı davulların sesini hatırlattığı zaman)
    there is a life about to start when tomorrow comes
    (yarın olduğunda yeni bir hayat başlamak üzere)

    will you join in our crusade? who will be strong and stand with me?
    (mücadelemize katılacak mısın? kim güçlü olacak ve benimle ayağa kalkacak?)
    beyond the barricade is there a world you long to see?
    (barikatın ötesinde özlediğin bir dünya var mı?
    then join in the fight that will give you the right to be free!
    (o zaman sana özgür olma hakkını verecek olan mücadeleye katıl)

    duyuyor musun sesi (do you hear the voice)
    işte bu halkın öfkesi (this is the anger of the people)
    olmayacak hiçbir zaman (never will be)
    bir başkasının kölesi (somebody else's slave)

    sanki kalp atışları karışıyor davullara (feels like the heartbeats are jumbling with the drums)
    yürüyoruz gururla yeni bir yarına (we are walking proudly to a new tomorrow)

    sen de gel katıl bize (come and join us)
    diren bütün bu baskıya (ressist to all this pressure)
    durur koca dünya barikatın arkasında (the great world will stop behind the barricade)

    sen de özgürlüğün için diren omuz omuza! (ressist for your freedom shoulder to shoulder

    duyuyor musun bizi (do you hear us)
    işte çapulcunun sesi (this is the voice of the looter - chappulcu)
    olmayacak hiçbir zaman (never will be)
    bir başkasının kölesi (somebody else's slave)

    sanki kalp atışları karışıyor davullara (feels like the heartbeats are jumbling with the drums)
    yürüyoruz gururla yeni bir yarına (we are walking proudly to a new tomorrow)

    yarınlara... (to tomorrows)
  • muhteşem bir çalışma. söyleyenlerin eline sağlık söyletenlerin de allah belasını versin.
hesabın var mı? giriş yap