• goethe'nin bir oyununun (1786) ve bu oyun icin beethoven'in besteledigi uvertürün (op.84, 1810) adidir. goethe bu oyununu, 16. yüzyilda yasamis hollandali kont lamoral van egmont'un gercek hayat öyküsünden uyarlamis. halk tarafindan sevilen ve sayilan bir vali olan kont egmont, isgalci ispanyollar'in baskici yönetimine karsi bas kaldirmis ve sonrasinda ispanyol kont alva tarafindan idama mahkum edilmis. anlasilan egmont, beethoven'in cok sevdigi, özgürlük tutkunu kahramanlardan birisi. (bkz: eroica)
  • ludwig kişisinin en iyi eserlerinden biridir. dadindan yinmez.
  • sadece uvertürden ibaret olmayan bu eser için, goethe'nin oyununa yazılmış bir nevi "ost"dir, diyebiliriz. beethoven'ın orta dönem eserlerinin sonuncularındandır. kısımları şu şeklidedir:

    1. ouverture: sostenuto, ma non troppo - allegro
    2. lied: "die trommel gerühret"
    3. entracte: andante
    4. entracte: larghetto
    5. lied: "freudvoll und leidvoll"
    6. entracte: allegro - marcia
    7. entracte: poco sostenuto e risoluto
    8. mort de klärchen
    9. melodram: "süßer schlaf"
    10. siegessymphonie: allegro con brio

    eserin uvertürü gerçekten muhteşem bir şeydir. sadece uvertür dinlenerek eserin kahramanlığa dair bir beste olduğu belki de sezilebilir.

    şu an hepsi teker teker aklıma gelmiyor, fakat bu eserin ona yakın farklı yorumunu dinlemiş birisi olarak belirtmeliyim ki, kesinlikle en iyi yorum, claudio abbado'nun berlin filarmoni'yle 1991 yılında yaptığı kayıttır ( deutsche grammophon, complete beethoven edition vol. 3, cd 3**). her ne kadar o kayıt olmasa da, aynı şef ve aynı orkestranın bir başka çok güzel yorumu için şuraya bakınız: http://www.youtube.com/watch?v=uaf3ybliscs
  • bu eserin abbado ve berlin filarmoni tarafından yanılmıyorsam 1990'larda gerçekleştirilmiş bir kayıtı vardı; deutsche grammophon kalitesi de göz önünde bulundurulduğunda favorimdi.
    hâlâ favorim olur mu, bilemeyeceğim. çünkü, arka planda kalmış aşmış bitirmiş insanlar kategorisine giren rené leibowitz'in londra filarmoni'yle gerçekleştirdiği şu olayı dinlemiş bulunmaktayım taze taze: http://www.youtube.com/watch?v=d5arukmrksg
  • iki üstinsanı buluşturan muazzam eser. beethoven, goethe ve uvertür hakkında keyifli bir anekdot için : http://www.gramophone.co.uk/…-and-goethe-july-1812.
  • bilinen sanat tarihinde mükemmeliğe ulaşmış ender eserlerden olan ludwig van beethoven bestesi.
  • johann wolfgang von goethe ’nin 1755’te başlayıp 1788’de tamamladığı, gaure prensi kont egmont’u anlatan beş perdelik tiyatro eseri. 1946’da mediha ve şerif önay tarafından dilimize çevrilmiş ve ne yazık ki 1966’daki ikinci baskısının ardından basımı durmuştur.

    alman edebiyatı’nın bir diğer büyük ismi friedrich von schiller’in 1788’de jena edebiyat gazetesi’nde yayımlanan bir tahliline göre tarihteki egmont, kitaptaki gibi büyük bir karakter değildir; daha da ötesi, gerçekteki egmont’un karısı ve çocukları varken, yazar, dramda bu tarihî hakikati tahrip ederek bizi bir babanın, bir ailenin dokunaklı sahnesinden mahrum bırakmış ve egmont’u kaybedecek bir şeyi olmayan, “namusuyla ve çalışmasıyla geçinen bir vatandaş her yerde kendine yetecek kadar hürriyet bulur” diyecek kadar dürüst bir kahraman olarak tasvir etmiştir.

    goethe’nin çağdaşı olan beethoven bu başyapıttan çok etkilenmiştir ve bilhassa uvertürünü her dinleyişimde coşkudan kalp krizi geçirecek gibi olduğum on parçadan oluşan op. 84’ü egmont için bestelemiştir. daha sonra bu şaheserin birinci kısmı 1956 macar ayaklanması ’nın gayri resmî marşı olmuştur. kanaatimce en güzel yorumu (ne kadar eleştirilirse eleştirilsin) nikolaus harnoncourt’a aittir.

    velhasıl egmont müzik ve edebiyat açısından çok değerli bir yere sahiptir. her ölçüsü insanın tüylerini diken diken eden bir uvertür; her satırı buram buram özgürlük kokan muazzam bir trajedidir egmont. şahsi fikrimce herkes hayatında en az bir kere okumalı, defalarca dinlemelidir.
hesabın var mı? giriş yap