korumacılık ^*

• ithalatin yüksek gümrük ya da kotalarla sinirlandirilmasi ve böylelikle rekabeti zayif yerli piyasanin korunmasi durumudur.
  (bkz: paternalizm)
  (bkz: merkantilizm)
• insan meziyetleri içinde beni en çok duygulandıran, içimdeki iyi hisleri coşturan durum..
  düşünün ki birisi sizin için farkında olup/ olmadığınız fiziksel vs zarar görebileceğiniz birşeyden koruyor...
  bu sizden bir çıkarı olmayan biriyse de çok tatlı oluyor, sokakta, orda burada...insan, canlı, yaşayan değerli birşey olduğunuzu hissediyorsunuz...
  bazen hiç haberiniz bile olmuyor belki.
  yapı olarak birbirlerine düşman bilinen hayvanlar dünyasında olanlar da bu konuda bazen insanda hayranlık uyandırıyor.
  insanlar da yapıyor tabi ama çok daha az...egosu engelliyor genelde.
  
  korumacı tüm canlılara buradan sevgilerimi gönderiyorum, iyi ki varsınız...
• "grant^* başkanlık koltuğuna oturunca sürekli devam eden britanya baskılarını şu şekilde yanıtlamıştı:
  - iki yüz yıl içinde, korumacılığın^* bize kazandırabileceği her şeyi elde ettikten sonra, biz de ticaret serbestliğini^* benimseyeceğiz.
  bu şekilde, 2075 yılına gelindiğinde, dünyanın en korumacı ulusu ticaret serbestliğini benimseyecek." eduardo galeano - espejos una historia casi universal
  
  "farson, toplumun en değerli insanlarının çok kötü çocukluk şartlarından geldiğini vurguluyor^*. bu insanların yaşamlarının incelenmesinin, kültürümüzde sağlıklı bir çocukluk için gerekli olduğuna inanılan arka-çıkmalara bu yaşamlarda hiçbir şekilde rastlanılmadığını gösterdiğini söylüyor." alper oysal - the courage to create (sunuş)
  
  (bkz: korumacı), koruma, korucu
• dünyadaki tüm gelişmiş ekonomilerin geçmişlerindeki sıkı sıkıya uyguladıkları bir ekonomi politikasıdır. ancak elbette günümüzün küreselleşen dünyasında bunu sıkı sıkıya uygulamak çok zor...
  
  http://politikaakademisi.org/…yonu-serbest-ticaret/
• türkiye ve almanya'da 1918-1938 yıllarında korumacılığa dair
• bugüne kadar kadar kalkınmış ülkelerin hepsinin kalkınma aşamasında kullandığı politika.abd'den ingiltere'ye almanya'ya,japonya'ya,kore'ye her ülke korumacılık uygulamıştır bugünde yeri geldiği zaman uyguluyorlar özellikle hep örnek olarak gösterilen güney kore hala korumacı sayılabilecek bir ülke.tabi bu ülkeler aynı zamanda çok büyük devlet teşvikleri,planlamaları ve yönlendirmeleriyle de desteklenmişlerdir.
  
  türkiye'ninde kalkınabilmesi için korumacı politikalar uygulaması ve devletin de teşvikleri,planlamaları,finansman yönlendirmesi yoluyla öncü rol oynaması gerekiyor.tabi ki bu korumacılık her üründe ve sürekli olmamalı, yani kısmi ve geçici ithal ikamesine dayalı bir korumacılık olmalı.devlet hem teşvikte hemde korumacılıkta seçici davranmalı stratejik ürün ve sektörler belirlemeli.
  
  bu korumacılık ve teşviklerde özel sektör için de kısa-orta-uzun vadeli hedefler konulmalı, eğer başarılı olursa ödül başarısız olursa ceza verilmeli.bu konu önemli çünkü geçmişte bizim korumacılığımızın başarısız g.kore'nin başarılı olmasının önemli sebeplerinden biride muhtemelen bu.verilen teşviklerin takip edilmesi sonuçların değerlendirilmesi çok önemli yoksa bizim kgf gibi parayı verip gerisini unutmayalım.
• türkiye'de yıllarca uygulandı ve vazgeçildi. şimdi yavaş yavaş geri dönülüyor.
  
  korumacılık iyidir kötüdür değil mevzu. politikalarımız istikrarsız.
  
  her gün bir düzenleme haberi okuyorum. çoğunda tüylerim diken diken oluyor. internet düzenlemesi, bankacılık düzenlemesi, vergi düzenlemesi vs. hepsinin sonu korumacı politikalara çıkıyor. yabancı firmaların baskı altına alındığı uygulamalar göze çarpıyor.
  
  serbest piyasanın kendine özgü kuralları var. toplumsal hayata bile şekil veriyor. bunu kısa sürede değiştirmek isterseniz de farklı sonuçları olabilir.
  
  gün itibariyle çok uluslu şirketlerin lehine olmayan durumlar var. burada ticaret yaparken güvenmek ve para kazanmak istiyorlar. bunu yapamazlarsa giderler. ülkeye yeni bilgi girişi bu şirketler sayesinde oluyor. içeride üretilen bilgi kısıtlı. hem sermayelerine hem bilgilerine ihtiyacımız var. korumacı politikalarda ölçü tutturulamazsa türkiye kendi ürettiğiyle sınırlı hale gelir. bu da ülkeyi dünyadan koparır.
  
  hedeflenen bir dönüşüm varsa bu sürece yayılarak yapılmalı ve süreç şeffaf yönetilmeli.
• en büyük karakteristik özelliğim bu benim. ben aşırı korumacıyım. bu yüzden sürekli panik halde, her an herşeyden korkan biriyim.
• http://politikaakademisi.org/…s-donemi-mi-basliyor/
• (bkz: ekonomik milliyetçilik)