• uğur gürsoy karakteri olan fıratın repliğinin fiile dökülmüş hali
    (bkz: en birinci ben oldum)
  • birinç olmak.
  • tüm puanların herkesten fırat'a gitmesi koşuluyla olunan.
  • akabinde hak edilen "birincilik teli" ile mutlu olmayı gerektirir.
  • bizim cocuk da okulda en birinci gelmis!
    (bkz: en birinci gelmek)
  • bir şeyi ilk yapmak için rekabet ederken dökülen çocuk repliği. birincilerin birincisi, birincinin ötesi.
  • çocukluğu boyunca gaza getirilmiş ergen bünyelerin repliği de olabilmektedir gayet.
  • uğur gürsoy bunu gözümüze sokana kadar, belki hep oradaydı da biz farkında değildik, bilmiyorum. belki bu ulvi görevi yerine getirmeseydi, hiç farkına da varamayacaktık. neyse farkına vardık da şirinlik atfedip bağrımıza bastık, bir yerden sonra da içinde geçmeyen cümle kuramaz olduk. sonradan farketmiş olan kitlenin içinde olduğumdan dolayı, gerçekçiliği hep biraz yavan kalmıştı zihnimde. ne zaman ki üniversite bitti, askerlik için şubeye gidiyordum bir gün; bir eliyle annesinin eline asılmış, diğer eliyle ise elinde salladığı poşette çeşitli renk ve ebatlarda kitap taşıdığı belli olan, fiziki ölçülerinden ilkokula gittiğini (aslında bir konuştu, ben o zaman ona ilkokulu yapıştırdım) farzettiğim küçük oğlan çocuğudan o kutsal kelimeleri duydum, dedim ki “aha! bu kanlı ve canlı bir örnek”. çocuk annesinin eline yapışmış bana doğru yokuş aşağı seyirtmekteydi, annesinin mimiklerinden sıcağın da etkisiyle, pek memnun olmadığı bir yürüyüşün içinde olduğunu sezebiliyordum. çocuğunsa sevinçten gözlerinden ışıklar çıkmataydı. onlara yaklaşmıştım ki, küçük arkadaş dile geldi:
    “anneaa anneaa,en birinci müşterileri biz olduk di mi? en çok kitabı biz değiştirdik”.
    sözlerin çocuğun dudaklarından dökülmesiyle, yüzümde kocaman aptal bir sırıtış, gözlerimde ise nemle bakakaldım. birkaç saniye geçmişti ki garnizonun avlusunun yanından geçiyor olduğumu farkettim. ardındansa çocukluğun neşesi ile büyümenin toplumsal getirileri arasında sıkıştığımı hissetmeye başladım. kaldıramadığım yükler vardı ve bunlar zihnimi yeterince karıştırmaktaydı. avludan girdim...

    aklımdan hiç çıkmayacak sanırım; onlar ki en birinci olanlar, hiç büyümeyecek hep çocuk kalacaklar.
hesabın var mı? giriş yap