• sonraki nesle aktarılan genlerin kendilerine değil de ekspresyonuna (genin kodladığı rna veya proteinin üretilme miktarı) bağlı olan kalıtım. (bkz: epigenetik)

    gen ekspresyonuna etki eden değişiklikler egzersiz sıklığı, beslenme biçimi, kullanılmış ilaçlar, solunmuş kimyasallar, geçirilmiş hastalıklar gibi çevresel etkenler sebebiyle ortaya çıkıyor (moleküler düzeydeki mekanizmaları çeşit çeşit). bu değişikliklerin üreme hücrelerinde olup sonraki nesle de aktarılmasına (+ değişiklik sebepli olmayıp halihazırda ebeveynlerden alınan epigenetik izlerin aktarılmasına da) epigenetik kalıtım deniyor.

    bu kalıtım türü canlılarda sonradan edinilen özelliklerin yeni nesile aktarılmasına olanak sağladığı için, lamarck'ın evrim görüşünde de kullanılan bu düşünme biçiminin tamamen hatalı olmadığını gösteriyor (tabii lamarck'ın teorisi bu olayın çok daha abartı bir versiyonu).

    bazı örnekleri:

    bir kimyasalın kokusunu küçük bir elektrik şok ile şartlandırdığı için kokuyu duyunca kasılan farelerin yavrularının da kimyasalı ilk defa kokladıklarında aynı şartlanmayı yaşaması:
    http://www.nature.com/…e-sins-of-the-father-1.14816

    aynı genetik koda sahip farelerden yağlı beslenme sonucu obez olanlarının yavrularının (döllenmiş yumurtayken taşıyıcı anneye aktarılıp doğup büyüdükten sonra) yağlı beslenince obez olmaya daha meyilli olması:
    http://www.nature.com/…obesity-in-offspring-1.19556
  • epigenetik kalıtım mekanizmalarından dna metilasyonunun, annelerin oksitosin genlerine etki ederek yavrularına karşı empati duygularını azalttığı tespit edilmiş.oksitosin genlerinde metilasyon arttıkça annemiz yavruya karşı sert tavırlar sergiliyor, empatik tutumu azalıyor. ayrıca oksitosin metilasyonu arttıkça sağ alt temporal girustaki gri madde miktarının azaldığı saptanmış. buçalışmanın, gen ifadesindeki değişikliğin hem davranışsal/duygusal (empatik tutum ve davranış) hem de beyinde yapısal değişikliğe ilişkin bağıntıya değinen ilk çalışma olduğu belirtiliyor. belki de acımasız ve sert insanlarla karşılaştığımızda onları anlamak için önce annelerine ya da ilk bakım veren kişiye bakmamız gerekecek. empati yoksunu kişilerce yetiştirilen bireylerlerin oksitosin metilasyon seviyeleri ve beyin yapıları da aynı paterni gösterir mi? epigenetik mekanizmalar (özellikle dna metilasyonu) kişilik gelişiminde ne derece etkilidir?*
    kaynak makaleler:
    1 , 2.
  • üst not: efenim izninizle birkaç yazarın isteği üzere eski bir girimi tekrar paylaşmak istiyorum.
    ****************

    öncelikle weismann bariyerinden bahsetmek lazım gelir. efenim bu bariyer, açık bir biçimde nesiller boyu kalıtımın tek yönlü olduğunu ve çevresel faktörlerden etkilenmediğini ifade eder. şöyle ki bilindiği üzere kalıtım, eşey hücreleri yoluyla gerçekleştirilir. neo-darwinist yaklaşım, seçilimin eşey hücrelerinde gerçekleşen rastgele mutasyonlara etki ettiğini ve bu mutasyonların çevreden etkilenmediğini söyler.
    yani kesin olarak rastgele mutasyonların doğal seçilimine ve çevresel etkilerin nükleik asitleri değiştiremeyeceği veya kalıtsal olamayacağı şeklindeki "merkezi dogma" varsayımına dayanmaktadır.

    bunun tersi olarak lamark ise çevreden gelen etkenler sebebiyle hayatta kalım için “edinilmiş” bilgi veya davranışın gelecek nesillere aktarılabileceğini söyler ki weismann bariyesi bunun olabilitesinin önünü kapatmıştır.
    buna göre çevresel faktörler kalıtımsal olarak fenotipleri değiştirmeye muktedir değildir.

    gelişim sırasında değişen çevre koşullarından ötürü hücreler veya bütün olarak organizma tarafından kasten mutasyona uğratılabilir. çevre organizmaya nasıl değişeceği konusunda doğrudan talimat verebilir ve bu tür varyasyonlar kalıtım ile aktarılabilir.

    yakın yıllarda gerçekleştirilen pek çok çalışma ise epigenetik süreçlerin kalıtımda ne kadar çok rol oynayabildiğini gözler önüne seriyor. öyle ki döllenme öncesi baba sperminin maruz kaldığı çevre ile gen ifadesinin değişimi yavrulara aktarılabilir. otizm bunlardan biri olabileceği gibi babanın nikotine olan yatkınlığı veya fare deneylerinin gösterdiği gibi bazı kokulara olan yatkınlar da yine kalıtılabilir.
    bunun dışında döllenme sonrası anne karnındaki fetüsün dış çevresi de çevresel erkenlerin epigenetik süreçler ile yavru nesle aktarıldığını gösteriyor. bunun en belirgin örneği hollanda'da açlık döneminde hamile olan annelerin çocuklarının ve hatta torunlarının kısa boylu olması, kısa ömürlü olması veya bir takım diyabetik problemler yaşamasıdır.

    bir başka bilinen örnek ise tamamen aynı genoma (dna dizilişine) ancak farklı dna metilasyon modellerine sahip genetik olarak özdeş farelerden birinin kuyruğunda kıvrılmalar varken diğerinde olmamasıdır. çevresel faktörler epigenetik olarak etkilenen bazı özellikler için epigenetik işaretleri tetiklemiş ve farelerden birinin kıvrımlı kuyruğa sahip olmasını sağlamıştır.

    tüm bunlardan daha da önemlisi var ki beyinde gerçekleşen bir yeni davranış veya edimin epigenetik süreçler ile aktarılmasıdır. 2019 haziran ayında tel aviv üniversitesi'nde gerçekleştirilen solucan deneyleri, nöronlarda üretilen bir micro rna'nın eşey hücrelerine aktarılması ve oradaki gen susturucu bir takım faktörlerin, proteinleri ve rnai'lerin katkısı ile yavruya epigenetik olarak aktarıldığını öne sürmüştür.
    yani mekanizma tamamen gen ekspresyonunu (gen ifadesi) düzenleyen micro rna molekülleri tarafından kontrol ediliyor. burada üretilen bilgi interfering rna'ların (rnai) dokular arası transfer ile eşey hücrelerine taşınıp oradaki gen susturucu mekanizmaları aktive ediyor ve genom değişikliği olmadan sadece gen ifadesi değişikliği ile bu bilgi gelecek nesillere transgenerational epigenetic inheritance dediğimiz yöntem ile aktarılabiliyor. bu yöntemi türkçeye nesiller arası epigenetik kalıtım olarak çevirebiliriz. kısaca epigenetik belirteçlerin bir organizmadan diğerine (yani ebeveynden çocuğa), dna'nın birincil yapısını (yani nükleotid dizisini) değiştirmeden yavruların özelliklerini etkileyen aktarımıdır.

    buna göre şu sözü buraya eklemek çok yerinde olacaktır:

    “tek tek özellikler hakkında hücrenin geri kalanına talimat veren salt okunur kasetten bahseden standart model tehlikeli bir sadeleştirmedir. genomu artık okur-kaydeder bilgi depolama sistemi olarak tekrar düşünmeliyiz.”
    james shapiro

    özetle beyinde edinilen yeni bilgi veya yetenek lamarkçı yaklaşım ile gelecek nesillere epigenetik olarak aktarılabilir. şimdilik bu aktarımın insanlarda da olup olmadığı henüz üzerine çalışılmış bir konu değil öncelikle onu belirtmekte fayda var.

    bu çalışmanın iki büyük önemi vardır:
    1. dışarıdan yapay müdahale ile spesifik olarak gerçekleştirilen epigenetik kalıtım yolu ile bazı kalıtımsal patojenik hastalıkların ve epigenetik yollar ile aktarıldığı düşünülen kanserlerin kalıtılması engellenebilir. yeni bir tedavi yolunu açabilir.

    2. spesifik nöronal aktiviteler, kalıtsal bilgiyi, gelecek nesile “spesifik avantajlar” sağlayacak bir şekilde etkileyebilir. bu yol aracılığıyla, ebeveynler potansiyel olarak doğal seçilim bağlamında nesile faydalı olacak bilgileri aktarabilirler. bu nedenle, bir organizmanın evrim sürecini potansiyel olarak etkileyebilir veya hali hazırda etkiliyor olabilir.
    genetik doğal seçilimden daha hızlı gerçekleşen bu “doğal” yöntem, bireysel olarak bir ebeveynin elde ettiği hayatta kalım edimini yani beyinde gerçekleştirilen bir gelişimin yavruya aktarımı ile onun avantaj sağlamasını gerçekleştirebilir. artık bir yavrunun zekasının nereden geldiğini çevre mi yoksa genetik mi ikilemine sokarak öğrenmek yerine ikisinin de karşılıklı olarak birbirini etkilediği, pasif ve sabit bir genom yerine daha sofistike ve değişen bir genetik-epigenetik-çevre mekanizmasından bahsedebiliriz.

    ikinci maddede bahsettiğim bu süreç birinci maddede olduğu gibi aynı zamanda yapay olarak da tetiklenebilir. etkileri muazzam olacaktır.

    kaynaklar:
    https://neurosciencenews.com/…nervous-system-14184/

    https://www.i-sis.org.uk/…d_mutations_confirmed.php

    https://en.m.wikipedia.org/…_epigenetic_inheritance

    ken richardson, “zekanın bilimi ve ideolojisi, genler, beyin ve insanın potansiyeli” kitabı

    nessa carey, “epigenetik devrimi” kitabı

    orijinal makale:
    https://www.cell.com/…ulltext/s0092-8674(19)30448-9
hesabın var mı? giriş yap