• pink floyd'un the piper at the gates of dawn albümünden bir sarkisi... sözlerini de yazayim tam olsun...

    alone in the clouds all blue
    lying on an eiderdown.
    yippee! you can't see me
    but i can you.
    lazing in the foggy dew
    sitting on a unicorn.
    no fair, you can't hear me
    but i can you.
    watching buttercups cup the light
    sleeping on a dandelion.
    too much, i won't touch you
    but then i might.
    screaming through the starlit sky
    travelling by telephone.
    hey ho, here we go
    ever so high.
    alone in the clouds all blue
    lying on an eiderdown.
    yippee! you can't see me
    but i can you.
  • (bkz: flaming lips)
  • ing. (argo) ibne. ama oyle boyle degil, yanar donerli ibne.
  • (bkz: flaming homer)
  • ing. birine sozlerle sert cikismak, sovgu ve kufur icerikli cevap vermek.
  • (bkz: netiquette)
  • pink floyd'un ilk döneminin en önemli parçalarındadır. syd'in ayrılığından sonra pink floyd, gilmour'lu ilk dönemlerinde de bu şarkıyı çokca seslendirmektedir. roger waters bu şarkıya bisiklet pompası şeklinde ilginç bir üflemeli enstrüman ile katkıda bulunur. gilmour'lu bu kadronun flaming yorumları için youtube'a bakabilirsiniz
  • 1967 çıkışlı pink floyd şarkısı..

    türkçe sözlerini yazalım ki yeni nesil şenlensin..

    yalnızken masmavi bulutların içinde
    uzanırken kuş tüyü yorganın içinde, yihhu!
    beni göremiyorsun ama ben görebiliyorum seni

    tembelce zaman geçirirken sisli ciyde
    otururken unicorn'un uzerinde korkusuzca
    beni duyamıyorsun
    ama ben duyabiliyorum seni

    izlerken düğün çiçeklerinin ışığı emmelerini
    uyurken kara hindiba çiçeklerinin üzerinde.
    bu çok güzel, dokunmayacağım
    ama belki daha sonra

    süzülürken yıldızlarla aydınlanmış göklerde
    yol alırken telefonla
    hey, çıkıyoruz işte
    hic olmadığı kadar yükseklere.

    yalnızken masmavi bulutların içinde
    uzanırken kuş tüyü yorganın üzerinde.
    yihhu! beni goremiyorsun
    ama ben görebiliyorum seni
  • ''yippee! you can't see me, but i can you'' sözlerini ''you pee...'' şeklinde anlayarak şarkının bütün anlamının öneminin içine etmiş bulunuyordum. hatta doğrusunu anladıktan sonra bile inatla böyle algılamaya/söylemeye devam ettim. çünkü artık şarkı başkaydı, işeyen insanları dikizlemek üzerineydi.
  • syd barrett‘ın dehasının en somut örneklerinden olan, bana göre ilk dönem pink floyd şarkıları arasında mathilda mother ile en çok ön plana çıkan şarkıdır.
hesabın var mı? giriş yap