• romantik şarkı yazanların ''abi çok güzel oldu şarkım bir tanede fotoğraf karesi sözcüğü ekledim mi dinleyenleri salya sümük ağlatacam'' mantığıyla mısralardan birine , başına (solmuş,yırtık gibi)sıfatlar ekleyerek kullandığı fotoğrafçılık terimidir.
  • bir tanesi var ki hep ama hep saklayacağım..yan yana iki kişi, tam fotoğraf çekilirken kızın çocuğa doğru, çocuğunsa objektife baktığı bi fotoğraf karesi..
    aslında çocuk o an "şu gelen kız da fena değilmiş ha" diyordu.
  • kendinden sakladıklarını hooop diye suratına çarpar bazen. uyan uyan kimi kandırıyorsun. bakmaya devam edersin ama baktıkça acın azalsın diye!
  • eskilerden kalan (eskide kalmis iliskilerden) versiyonlarlari acimadan sikmek, pardon! silmek gerekir. ama iste yok profesyonel cektim yok bilmem ne ayagina silemezsiniz. anlamli olani hayatinizda devamli olanidir.
    edit: akrostij*
  • -"bir fotoğraf karesi gibi dursak seninle
    sırtımıza tarihi not düşse birileri" * *
  • bazen fotoğraf dikdörtgenidir.
    hatta çoğunlukla kare değildir.
  • fotoğraf karesi aslında bir fotoğraf karesi değildir.
    beynimize kazınmış bir andan kalmış, dört bir yanı çerçevelenmiştir.

    uludağ'ın eteğinde, pek de kimsenin gitmediği kocaman bir bahçe var. bir pazar sabahıydı, arabaya atlamış yola koyulmuştuk.
    bahçedeki ablanın elinden çıkma şahane bir kahvaltıdan sonra, iyice yayıldık çimlerin üzerine. yanımızda getirdiğimiz kitapları birbirimizin koynuna uzanarak okumaya başladık. bir saat kadar sonra bir çaydanlık daha istedik, kurduk bağdaşlarımızı, içtik çayımızı. o, gelmeden önce evdeyken sardığı sigarasını çıkardı. biraz dağ havası, biraz sigara, biraz da çay. mis gibi oldu kafalarımız. bu kez kitapları bırakıp, uzandık kafa kafaya yere. başladık konuşmaya. o gün ne konuştuysak aklımda hepsi, yaşadığımız onca yılı sığdırdık o saatlere. yalnız yaşlanmaktan, yalnız ölmekten korktuğunu anlatmıştı. söz verdirtmişti ondan önce ölmeyeceğime. saçma sapan da gülmüştük her şeye o kafayla. sonra sessizlik oldu. huzur sessizliği. yaşanan onca şeyden sonra, ikimiz de en çok huzur hissettik. işte o an, sanki ruhum benden çıkmış, üstümüzden bize bakıyordu. ikimizi de görüyordum yemyeşil çimlerde yatarken. yüzümüzdeki saçma gülümsemeyi de görüyordum. dört bir yanı çerçevelenmiş, bu fotoğraf karesi işte. beynime kazılı.
    ben sözümü tuttum. yalnız ölmene izin vermedim, senden önce ölmedim.
  • küçücük bir dikdörtgen ya da karedir ama içine dünyalar sığar.
    o an'a ait hüzün, huzur, mutluluk, sevinç her şey sığmıştır.o an'ın gülüşleri bile, bakışları bile farklıdır ve yalnız o bir kaç dakikaya aittir...
    anılar yavaş yavaş hafızalardan silinmeye başlamışken ummadık bir yerden çıkan fotoğraf karesi mutluyu hüzünlü, mutsuzu sevinçli kılabilir.
    belki de geçmişi unutmamamızı sağlayan tek şeydir bu hayatta...

    peki anılar sadece bir fotoğraf karesinden mi ibarettir ? hatırlamak, sadece akla getirmek mi ?
    tek bir fotoğraf karesi kaç iç çektirir sevene ?
  • bir adi veya hukuki olay olsa ayrıntıyla anlatamam. ama 23 nisan çocuk resimleri sergisinde ikili olarak yaptığımız çoğu yorum fotoğraf karesi gibi gözüme ve aklıma geldi. doldurma, şekillendirme zor olmadı. şevkle girersem, genellikle yazılarım akıp geliyor. biçimlendirmek, üslup pek sorun olmuyor. bende içerik varsa sanki üslup hazırmış gibi davranıp kâr ediyorum. olacak olana güvenme ve öncesinden yaslanma artısı diyebilirim.

    (bkz: fotoğraf/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap