• cepteki cüzdanın kalınlığı ile ters orantılıdır.
  • var böyle bir şey evet.

    cüzdanla alakalı olabilir elbette ama dün gece aklıma ne geldi bak:

    şimdi çocukluğunda başkalarının eskilerini giyenleriniz olmuştur. heh ben de öyleydim işte.

    güzel olayım, güzel görüneyim diye giyinmeyi çok sonradan öğrendim ben. kıyafet vücudu örterdi bana göre. olsun yeterdi.

    benim için güzel olması diye bir şey yoktu, olması vardı, o önemliydi.

    hal böyle olunca insan neyin güzel olacağını bilemiyor, güzel olanın içinde kendini rahatsız hissediyor, eğreti duruyor. belki o yüzden hala güzel görünmüyorumdur. o yüzden beceremiyorumdur.

    belki de çok fazla görünmez olayım duası ediyorum ondandır.
  • erkekseniz valla çok kolay. bırakın kendinizi sevdiceğin ellerine giydirsin.

    gömlek diye bi'şi varmış.
  • cogu zaman parayla alakasi yoktur guzel giyinmenin. bunun en iyi ornegi demet akalin dir kanimca.
  • vücutla çok büyük alakası vardır. hani bunu "kendine yakışanı bul caniko, şuran şöyleyse böyle bir gömlek, oranda o kusur varsa böyle bir pantul giy" ile olmuyor o işler...

    hazır giyim diye bir gerçek var... kesimler kalıplar; pazardan tutun da işte ortalamanın biraz üzerinde olan markalara kadar (o seviyeye kadar inceleme fırsatım oldu hehe), "moda"ya göre yapılmışsa ve şu sıralar "moda"olan vücut ve giyim tarzı size "çok" uzaksa, ne giyerseniz giyin, "güzel" giyinemiyorsunuz.
  • evet heralde erkek gözleri tam anlamıyla renkleri ve uyumlarını ayırt edemiyor, sevgili olmasada bir bayan arkadaştan danışmanlık almak şart benim gibiler için anlayamassınız:-)
  • kendi stilini bulamamanın da bunda büyük bir etkisi vardır. şimdi kimse kimseyi kandırmasın piyasada 183829839 tane farklı marka var, zara mango h&m gibi devler pahalı markaların çoğu hit parçasını kopyalıyor. zara'da her sezon chanel çakması tüvit ceket var mesela, miss selfridge 2 sene önce lanvin'den beğenip de alamadığım bir elbiseyi oldukça uygun fiyata satıyor vs vs. türk markalarını da fena bulmuyorum açıkçası, ipekyol bir sezon çok kötü koleksiyon çıkardıysa roman'dan veya yargıcı'dan muhakkak güzel şeyler çıkıyor. roman'ın geçen seneki koleksiyonu efsaneydi mesela bu sezon birazcık sıçmışlar. sırf moda diye etnik desenli şeyleri sikseler giymem, asla tarzım değil bana da yakışmıyor zaten. çoğu insan bunun farkına varmadan alışveriş yapıyor çünkü vitrinde ne görse onu alıyor.

    önceliği can kurtaran kilit parçalara verin. siyah elbise, blazer, beyaz gömlek, klasik bir kalem etek falan gardırobunuzun kilit parçası olsun. zamanla alışverişe çıktıkça gardırobunuzu daha da genişletirsiniz zaten. eğer bu işlere çok yabancıysanız sizi andıran bir stil ikonunu rol model olarak belirleyebilirsiniz, ilk zamanlarda kopya çekmek çok kötü bir şey değil bence. 12 yaşımdan beri modayla ilgileniyorum, 23'üme gireceğim ve ailemin etkisinden kurtulduğum için sonunda kendi tarzımı buldum. her ay 4 tane moda dergisi okuyarak, her sezon koleksiyonları takip ederek, mağazaları gezerek yavaş yavaş çözdüm işi. şimdi kendime has bir tarzım var, insanlar da baya beğeniyorlar hoşuma da gitmiyor değil. klişe oğlu klişe fakat moda hakkında söylenmiş en doğru söz ''moda geçici stil kalıcı''dır bence. bir diğeri de anna wintour'un ''güzel bir carolina herrera tasarımı elbise giymek sizi aptal bir insan yapmaz. modada insanları sinirlendiren bir şeyler var.'' sözü zaten.
  • güzel soyunabilenler için problem değildir.
  • bir iç mimar olarak derim ki etkin ve doğru kombinasyonları oluşturmak oluşturabilmek başlı başına bir uzmanlıktır, her disiplindede bu böyledir...
  • tayt+ tapuklu ayakkabı+pembe ruj= defolun hayatımızdan
hesabın var mı? giriş yap