• yerçekimi alternatifi kelime**.
  • bize ogretilen, esasen gozumuzun ters gordugudur. buna dayalı olarak beynimiz goruntuyu ters cevirerek bize duz halini yansıtır. fotograf makinelerindede aynı mantıkla ters cekilen goruntu sensor ile duze cevirilerek aktarılır. peki ya gercek goruntu tersse? ozaman yercekimi diye birsey yoktur. gokitimi vardır.
  • (bkz: basınç)
  • doğruluğunu yıllardır kimseye anlatamadığım teori. tabi adımız nivton olmayınca ne etsek kar değil, neyse olay şu;

    şimdi yıllardır bize "yer sizi çekiyor" diye yutturulan şey aslında atmosferimizin bize üstten uyguladığı kuvvet yani basınçtır sevgili dostlar. havanın yoğunluğu her yükseklikte aynı olmadığına göre atmosferin her yerindeki itim kuvveti de haliyle aynı değildir. yani yerden yükseldikçe atmosferin bize uyguladığı kuvvet azalır. himalayaların tepesindeki ağırlığınızla deniz seviyesindeki ağırlığınız aynı mı? değil. peki atmosferin dışında sizin o yerçekimi dediğiniz şeyden var mı? yok. peki ısınan hava genleşir ve yükselir mi? ( bu olmadı) yiiiaaa demekki neymiş olay atmosferde bitiyomuş. yeryüzeyinde bir kap içerisinde vakum yardımıyla tüm havayı alın ve kabın içine bir cisim bırakın bakalım ne olcek. harbi lan ne olur acaba? olum banada haber verin ha yaptığınız gözlemleri. intihal bir suçtur. hadi göriim sizi.

    ayrıca alın size bir gerçek daha: sanayinin yoğun olduğu bölgelerle kırsal alanlardaki itim aynı değildir. hava kirli ve yoğun ya endüstrileşmiş bölgelerde o yüzden.

    virane edit: değerli dostumuz kurukafa üşenmeyip evde denemiş ve kapalı kutudaki her hangi bir objenin asılı değil yerde yapışık bir şekilde durduğunu tespit etmiş. arkadaş bir kere de bozmayın be. ne güzel hayellerim vardı ulan nobel falan.

    edit part two: lan olum makara mı yapıyonuz lan benlen? hani vakumlu ortamda cisim asılı kalmazdı. isviçrede ikamet eden fizikçi bir profosör arkadaşıma sordum. tamamen vakumlu bir ortamda cisme herhangi bir kuvvet etki etmiyorsa bıraktığın gibi asılı kalırmış havada.

    lanet olsun size de fiziğinize de.
  • ks. geğirirken osurabilen kişileri itlaf timi.
    yatılı okul yurt odalarında doğmuş bir yeraltı teşkilatıdır. halen 20'den fazla faili meçhul öğrenci cinayetinin arkasında onların olduğundan şüphenilmektedir. 1991'de nakitimin (nuri alço küresel ihtilal timi) yokluğunu fırsat bilerek hacıosman erkek yurdunda yaptıkları katliamla adlarını duyurmuşlardır.
  • memo tembelçizer'in "ben bir eşşeğim" isimli eserinde geçen ve neticesinde nobel fizik ödülü kazandığı eseri. lakin ödül töreninde bulunan bilimadamları bu teoriden çok memo'nun eşek olmasıyla ilgilenmiş ve onu çekemeyen rakipleri ad hominem'in en çarpıcı örneklerinden birine imza atmışlardır.
  • ilkokuldayken, hangi sınıftaydım hatırlamıyorum öğretmen derste bize yer çekimi ile ilgili basit bilgiler anlatmaya çalışıyorken aklıma gelmişti bu absürd fikir. ana teması yerin çekmesi değilde göğün itmesiydi.
    öğretmenle bile savaşını vermiştim bu konunun. çok inatçıydım küçükken, uykum geldi diye dersten bile çıkmaya çalışmışlığım vardır bir çok kere.
    evde oturup bu konu hakkında epeyce kafa patlatmıştım çocuk kafamla. kendi kendime örnekler veriyordum filan.
    ya yer çekimi yoksa, ya gökten arz'a doğru bir basınç varsa v.s. bunlar bilmiyor olabilirler gibi. sonuçta bu teorime gök itimi teorisi adını vermiştim, teori denen kelimenin anlamını o zamanlar nereden biliyorsam. hatırlıyorumda o zamanlar daha akıllıydım.
    ancak, kurallara karşı direnirseniz (tıpkı etkinin bir tepki doğuracağı gibi) sonuçlarına da katlanmak zorunda kalırsınız. ben, yeryüzündeki bütün kanunlardan daha kuvvetli bir kanuna direnmeye çalışmıştım ve yer çekiminden başka çekişlerinde olabileceğinin farkına varmıştım.
    örnek; "kulak çekimi"
  • (bkz: it otur)
hesabın var mı? giriş yap