gıran
-
ic anadolu bolgesi'nde "yaramaz cocuk" anlamina gelen kelime.
orn:
- ne geldiyse basima, senin yuzunden, gıranin dölü... -
(gîran) ağır.
misal, 'öteden beri, bu tür davranışlar, bana gîran gelir.' -
tepelik yerler
-
giran: mecaz olarak "kıymetli, değerli" anlamında kullanılıdığı gibi "sıkıcı, sıkıntı veren" anlamında kullanıldığı da olur.
-
kenar, kıyı.
-
iç anadoluda "kıtlık" "az bulunabilirlik" anlamında da kullanılan kelime:
- köküne gıran girmedi ya, buluruz zahar...
(bkz: kıran) -
kenar anlamındaki kıran ile gıran ( ve fiilleri kıranlamak/gıranlamak) salgın anlamındaki kıran ile gıran gibi hafif söyleyiş farkı olan eşseslilerdir. salgın olanın kıran giresice/gıran giresice/kıran giresi türevleri var bir de.
(bkz: kıntam)
(bkz: kıran/@ibisile) -
bilhassa ağasar / şalpazarı ağzında tepe manasına gelir
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap