• dave matthews band'in çok güzel bir şarkısı.
    en son albümleri busted stuff'ta da yer alır ancak canlı versiyonu daha hoş, daha bir içtendir kanımca.

    dave abim barmen'e gözünü seveyim bir içki daha ver, sert olsun, bak grace de gitti zaten serzenişlerinde bulunmaktadır.

    acıklıdır, bırakıp gidenleri hatırlarsınız, bırakılıp bir kenara atıldığınız günleri yad edersiniz, bir kadeh daha içesiniz gelir...
  • sözleri de böyledir:

    neon shines through smoky eyes tonight
    it’s 2 am - i’m drunk again it’s heavy on my mind
    i could never love again so much as i love you
    where you end where i begin is like a river going through
    take my eyes take my heart i need them no more
    if never again they fall upon the one i so adore

    excuse me please one more drink
    could make it strong cause i don’t need to think
    she broke my heart my grace is gone
    one more drink and i’ll move on

    one drink to remember then another to forget
    how could i ever dream to find sweet love like you again
    one drink to remember and another to forget

    excuse me please one more drink
    could make it strong cause i don’t need to think
    she broke my heart my grace is gone
    one more drink and i’ll move on
    one more drink and i’ll be gone

    you think of things impossible and the sun refuse to shine
    i woke with you beside me your cold hand lay in mine

    excuse me please one more drink
    could make it strong cause i don’t need to think
    she broke my heart my grace is gone
    one more drink and i’ll go

    excuse me please one more drink
    could make it strong cause i don’t need to think
    she broke my heart my grace is gone
    one more drink and i’ll move on
    one more drink and i’ll be gone
    one more drink my grace is gone
  • ing. (birebir tercumede) zerafet artik yok; zerafet gitti; zerafetin esamesi okunmuyor kardesim.
  • başrolünde john cusack'ın yer alacağı çekilmekte olan 2007 yapımı film.
  • yirmi yedinci uluslararası istanbul film festivalinde gösterilen film. john cusack ve çocuk oyuncular gerçekten başarılı performanslar ortaya koymuşlar, birkaç başarılı diyalog dışında ırak savaşı ile ilgili keskin bir yanı yok filmin. savaşa indie bir bakış açısı diye özetlenebilir. yalnız john cusack'i kilolu, gözlüklü bir halde görünce çok kötü oldum bir an, filmi beraber izlediğim ablam tanıyamadı bile, hep high fidelitydeki haliyle kalsa keşke diye düşündüm içimden.
  • john cusack'ın çok başarılı bir oyuncu olduğunu, her rolün üstesinden gelebileceğini bir kez daha göstermiş bir filmdir. keşke festival** vasıtasıyla kendisini de görebilseydik. keşke!
  • insanın içine feci bir şekilde dokunan bir film. ırak'ta kaybettiği subay eşinin öldüğünü kızlarına nasıl açıklayacağını bilemeyen john cusack o gün çocukları okuldan aldıktan sonra onlara bir sürpriz tatil yapalım der ve bir süre önce gittikleri eğlence parkına giderler. yolda geçen birkaç gün içinde ilk önce annesini ziyaret etmek ister. orada senelerdir görüşmediği erkek kardeşi ile karşılaşır. erkek kardeşi ile farklı hayat görüşleri vardır. ancak eşinin ölümünden sonra bu tip şeyler onun için anlamını kaybeder. ortada eleştirilecek veya savunulacak savaş politikaları, eleştirilecek veya övülecek bir başkan yoktur o an, sadece dram yaşayan bir aile ve çocuklar vardır.

    --- spoiler ---
    yol boyunca bir yandan eşinin ölümünü kabul etmeye çalışmakta, bir yandan da çocuklara nasıl söyleyebileceğini bilememektedir. çocuklardan büyük olanı birşeyler sezmiştir aslında.

    en sonunda okyanus kıyısında çocuklara durumu açıklar ve film biter.
    --- spoiler ---

    film akıp gidiyor ama hiç bitmeyecek gibi geliyor insana. sanırım seyrederken insan kendisi de çocukların öğrenmemesini istiyor, onların o masumiyetlerini kaybetmemelerini, ömür boyu sürecek bir yasa girmemelerini istiyor. anneyi kaybetmek çok kötü çünkü, hem de küçük yaşlarda...

    insan bir yandan john cusack'a kızıyor. niye böyle yaptı, niye söylemiyor da çocukları gereksiz bir şekilde gezdiriyor. ama bir yandan da ona hak veriyor insan. çok zor birşey çünkü, genç yaşta bu kadar çok sevdiğin birisini kaybetmek, onsuz yaşamayı kabullenmek ve çocukları tek başına yetiştirmek. ve tam da annelerine en çok ihtiyaç duydukları zamanlarda annelerini kaybeden iki kız çocuğuna durumu açıklamak.
  • lonesome jimin senaristi james c. strouseun ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu son derece duygu yüklü bir aile dramı.ayrıca filmin son derece dokunaklı,mükemmel müzikleri clint eastwooda ait.
  • john cusack'ın resmen dokturdugu, clint eastwood'un aynı isimli original score'unu besteledigi 2007 tarihli guzel bir dramadır.
  • gidenin ardından adıyla an itibariyle trt 1 de yayımlanıyor.
    büyük kız da gözlüklü haliyle jodie foster a benziyormuş..
hesabın var mı? giriş yap