• murathan mungan'in kadin kiskancligi, kadinlar arasi rekaber, dusmanligi konu ettigi yuksek topuklar romanindaki nermin karakterinin cocuklugunu anlatirken, bir bolumu bitirdigi cumle. ah, katilmamak ne mumkun bu yargiya!
  • bazıları karşılıksız, koşulsuz sever. karşısındakini kendiyle eş tutar. vermekten, paylaşmaktan korkmaz. karşısındaki ise sürekli alıcı ve bencil duruma geçer bir süre sonra. karşılık beklemese de değersizmiş hissine kapılmadan edemez. sürekli hayal kırıklıkları yaşamaya başlar. koşulsuz seversin ama karşındaki koşulsuz değildir. işte bu bazıları yine de, inatla, ille de koşulsuz sevmeye devam ettikçe nedendir bilinmez aynı davranış biçimiyle karşılaşır. yalın, sade, gerçek bir sevgi ararken sürekli darbe yiyen birilerini hayat daha çok kırar, yaralar..ama bu yaralar sarılabilir, iyileşebilir, yeniden yaralanmamak için bir şeyler yapılabilir..
  • murathan mungan incisidir.
    "hayat bazılarına mutsuz olmakla,duygusuz olmak arasında bir tercih hakkı tanır,daha fazlasını değil" diyerek son noktayı koyar mungan yüksek topuklar romanında.
  • insanların hayata karşı duruşları farklı farklı olduğundan , bıraktığı etkide farklı oluyor
    tıpkı deprem dalgalarının sert bi kireçtaşı üzerinden geçişi ile killi bi bölgeden geçişi ve etkilerinin farklı farklı olduğu gibi
  • kulağa, hafif bir arabesk ton bırakan, doğru yargı...
    sonuçta, seçenekler ortadadır, ya yaşama kendini kapatmadan, suyun boğduğunu, ateşin de yaktığını öğrenirsin...ya da, tam aksini yapar, kendini herşeye ve her duyguya kapatarak, korumak adına bir sırça fanus da yaşarsın. kalbini kıracak cesaretinin olması, kırıklara rağmen koşabilmen, düşsen de, yeniden kalkıp koşabilmendir önemli olan...aslında, işin özünü yılmaz güney özetler:
    "...iyi bir boks maçı seyircisi olmaktansa, kötü bir boksör olmayı tercih etmelisin..."
  • hayat bazı insanların kalbini daha çok kırar.
    bazı insanların kalbi açıktır çünkü hayata, yaşamaya. tüm çetrefilleriyle sever bazı insanlar hayatı, çocukluk masallarıyla süslerler. anlamlar yüklerler hayata, güzelleştirirler safça nefes aldıkları anları. değerini bilirler.
    oysa hayat sevmez işine karışanları.
    acımaz kendisini olduğu gibi geçirip gitmeyenlere. bazı insanlar hayatın içinden geçip gitmek istemez çünkü, birşeyler vermek, birşeyler almak isterler hayattan.
    ve hayat bazı insanların kalbini daha çok kırar.
    açıktır çünkü kalpleri hayatın getireceği herşeye.
    cesurdurlar.
    ve hayat altında kalmaz bu kafa tutma olarak nitelendirdiği cesaretin.
    pençelerini çıkarır ve kanatana kadar tırmalar...
    bazı insanlar tüm kanamalarına rağmen, köşe bucak kaçmaz yara almaktan.
    yaralarıyla sever hayatı.
    yaralarını gördükleri için hayatın, zaaflarını öğrendiler diye belki de, saçma bir kompleksle hayat bazı insanların kalbini daha çok kırar.
hesabın var mı? giriş yap