*

  • hayalet sevgilim ve hacettepe gibi yeni bir internet efsanesi olmaya aday şarkı. parçayı neslihan adlı yanık sesli bir kızımız gitar eşliğinde söylüyor. buyrun buradan yakın:

    http://rapidshare.de/…lihan_-_hic_sevmedim.mp3.html

    zannedersem tek eksiğiniz sözleriydi?

    hiç sevmedim kimseyi senin kadar
    yüreğim yanmadı hiç bu kadar
    çok yalnızım
    seninle bir yarım yok
    söylemeden olmaz
    ben sana aşığım, ben sana aşığım
    eğer elindeyse ne olur çal kapımı
    eğer yüreğindeysem ne olur sil gözyaşımı

    sen bilmezsin alırım haberini
    yollara küsmüşsün hissettin mi gittiğimi
    buralar cehennem oldu inan bana
    yanıp kavrulsamda seninle güzel ankara
    güneşimiz bu aşk yakar yüreğimizi
    perde olmuş gözlerimize göremeyiz hiçbir şeyi

    benim kara haberim senindir
    eğer leylan ölmüş derseler gelme sakın istanbul'a
    bulamazsın ki beni buralarda
    bir bulut ol git ankara'ya
    yağ istediğin kadar toprağıma
    ben bizim bahçede olacağım
    tam siyah kordonlu saatin yanında
    o zaman bensiz dünyaya istediğin kadar bağırabilirsin
    sensiz bu dünyayı sevmiyorum, sevmiyorum, sevmiyorum diye
    ama şimdi ne olursun gel
    leylan hayatta ve istanbul'da
    nefes almakta zor gelecek miydi bir gün bana

    tek hayalim hissettiğim şu son nefeslerimi seninle alıp vermek...
    ben sana aşığım...
  • yanlışı da olmamış, doğrusu da olsa olmazmış bu kadroyla (ses eksik, müzik yok), turgay abi!
  • çok güzel sesli bir ablanın, gribi yeni atlatırkenki ses tonuyla söylediği vasat şarkı. benim duyduğum hikayesi şöyledir;

    kızımız ve aşık olduğu abi, iki rakip çete tarafından kaçırılmışlardır. çocuk ankara'da, kız istanbul'da tutulmaktadır. bir gün iki sevgili kötü adamların ellerinden kurtulurlar fakat o da ne, hiçbir otobüste yer yoktur. ve malum, ankara-istanbul hızlı tren projesi hala hayata geçmemiştir...
  • zaman aşımının son deminde… artık kalp atışlarımın yavaşladığı zamanlardı geriye dönük atan kalp buna da dayanamadı… toplayıp beyindeki bütün dertleri omzuna yük olmasın diye kendine, koparıp attı…

    keşke bu kadar kolay olsaydı senden bir şey istemek senden bir şey beklemek ama olmuyor böyle geldim böyle giderim diyorlar ya zaman ispatlıyor sende bu yargıları gözüme sokarcasına… isteyemiyorum susuyorum söylememe gerek var mıydı ki biraz huzur istemiştim haytan meğer ne çok şey istemişim… biraz sevgi istemişim meğer seni istemişim senden ben herkesten her şeyden ne kadar büyük şeyler beklemişim…

    kırılmaz sandığım kalplerin tam ortasına düşmüşüm geçilmez sandığım duvarları yıkmışım zorluklarda… zorluklarla seni sana rağmen sevmişim hep beklemişim bir umut belki diye belkinin arkasına sığınmışım ama olmamış yanlış adrese giden ayaklarım mı suçlu yoksa adresinde beklemeyen aşklar mı? burada aradığınız kişi yok diyor biliyorum demek geliyor zaten burada olsa neden ulaşmasın bana neden acıya daldırsın bakışlarımı ellerimi kanlara boğsun demek ki burada yok öylemi nasıl olur onu burada bırakmıştım yüreğimde götürürken kendisini aslında… ardımda kalmak bu kadar zor muş demek oda kalamamış buralarda… böyle bir hikâye dokunan herkesi acıtmış.

    hiç sevmedim kimseyi senin kadar neyden farklı kıyası neydi bilmiyorum doğrumuydu yarıştırmak sevgileri her düşen ateş düştüğü yeri yaktı orda küllendi gelen üstüne bassın diye mi alıp ellerinde savursun diye mi bu sefer yakmayacağım ateşini bu aşkın… sadece bir çakmalık uzaklıkta hep yakından bakacağım küllenmeyecek sanırım bu sefer çünkü küllendiğinde hep yeni bir ateşe ihtiyaç duyacak işte bu yüzden ebedi ızdıraba gömerken kendimi sen gitme diye bende hiç yakmayacağım bu aşkın ateşini.

    yüreğim sancıyor her atışında kan pompalamıyor da sanki sana ağıtlar yakıyor… bu damarlar sana ait bir coğrafyayı sulamaya niyetlenmiş kanlarıyla… bu coğrafyada iklimlerde senle değişmiş güneşlerden uzak soğukta bile değil artık ayazlar arasında donmaksa sevgisizlik buda yasak bana… baharları unutup sıcaklığını sevginin atacağım üzerimden unutup bütün çiçek adlarını sileceğim kokularını ve hissetmekse bu mevsimi seninle gittiğin yerde durduracağım zamanı.

    ‘nefes almakta zor gelecek miydi bir gün bana?
    tek hayalim hissettiğim su son nefeslerimi seninle alıp vermek şu son nefeslerimi..
    ben sana asığım.’
  • cok eski bi sarkiyi dinlersiniz de sizi eskilere goturur ya hani, cok eski olmamasina ragmen bu sarki da oyle.
    sozleri de, bestesi de, seslendirmesi de sahane..
    zaten iyi durumda olmayan bunyeyi her dinleyisinde dagitmasi zor degil..
    biten bi iliski ardindan "o"na okursun bu "mektubu"... "o" duymayacak sekilde..

    "dur, soylemeden olmaz...
    ben sana asigim.."
  • gece gece ağzıma sıçan şarkı. mahvoldum lan!
  • bir zamanlar sevgilimden ayrilip istanbul'a gittigimde cok dinlemistim.vay be ne kadar zaman gecmis.su an ayni kisiyle evliyim cunku pesimden gelmisti herseyi birakip.su an dinledigim muzik ile arasindaki fark superr.evliligin getirileri :)
    (bkz: old macdonald had a farm).
  • çok beğenilince, ingilizcesi de yapılan neslihan şarkısı.

    budur: fall in love
  • üniversite 1.sınıftı, hiç sevmedim ile duydum ilk defa, o zamanlar (bkz: limewire) var tabi. bulabildiğim her şarkısını indirdim, hala da dinlerim, hatta şu an dinliyorum, 15 yıldır silmemişim, öyle pis arşivlerim :d eski şarkılarını ayrı severim, belki de bana üniversite dönemini hatırlattığı için. kastettiğim şarkılar:
    - arama bulamazsın
    - babam
    - evdekiler
    - hep sorardın
    - sen
    - vurgunum
    özellikle evdekiler şarkısını yazdım, çıkmıyor, ayrıcalıklı hissettim lan kendimi.
hesabın var mı? giriş yap