hüzzam mevlevi ayini *
-
beste: dede efendi
birinci selâm
mahest ü nemî dânem hurşîd-i ruhat yâ ne
bu ayrılık oduna canım nice bir yâ ne
sevdâ-yı ruh-i leyle şüd hâsılı mahayli
mecnun gibi vaveyli oldum deli divâne
"yanağın ay mı, yoksa güneş mi bilmiyorum.
bu ayrılık ateşine canım nice bir yansın?
leyla'nın (sevgilinin) yanağına olan aşkımız en büyük kazancımız olduğundan,
ne yazık ki mecnun gibi deli dîvâne oldum."
aşık oldum bilemedim, yâr özgelerle yâr imiş
allah, allah, âşıka bunca cefalar var imiş
yâr yüreğim yâr, gör ki neler var
yâr yüreğim, del ciğerim gör ki neler var
"aşık oldum, ama bilmedim kî sevgili başkaları ile yâr imiş.
allah allah âşıka bunca cefalar var imiş.
yar, yüreğimi yâr da bak gör neler var.
yüreğimi yar, ciğerimi del de gör neler var.
tu mâhî acîbi ki mistî ne dârî
beher cilve cânrâ der âteş sipârî
bezülfeyni ebrû-be-çeşmânî âhû
pey-i dîlrûbâ-yı çü şîr-i şikârî
"ey sevgili sen ay kadar güzel ve çekicisin. onun için de bir benzerin yok.
her cilvenle canımı ateşlere salıyorsun.
yanağının yanlarından sarkan saçlarınla, kaşların ve ceylanların gözlerini andıran gözlerinle
ava çıkmış bir arslan gibi gönüllerin peşine düşmüşsün."
meh ü hur gulâmet zi can geşt ü râmet
dü âlem be-dâmet çi zîba nigarî
nâzîr et nedîdem ne ez kes şenîdem
dil û dîn-i burdî çi ayyâr-i yarî
veledrâ çi bâşed şehâ kez zi rahmet
zi silk-i gulâmân-i hîşet şumârî
"ay ve güneş kölen olmuş, canından geçip sana bağlanmışlar.
her iki âlem (dünya ve ahiret) de senin tuzağında.
aman sen ne güzel bir sevgilisin. benzerini görmedim, kimseden de sana benzeyen birinin bulunduğunu işitmedim. gönlümü dinimi alıp götürdün. sen ne aldatıcı, ne kurnaz bir sevgilisin.
ey sevgili; veled kendisine gösterdiğin acımadan dolayı
kendini senin kölelerinin yolunda sayarsa, bunda şaşılacak ne var?"
hüsn yeki, hasen yeki, yâr yeki sühân yeki
ruh yeki, beden yeki, yâr yeki, sühân yeki
yâr-i dili hazin yeki, ta dem-i âteşin yeki
milket-i âsk-u din yeki, yâr yeki, sühân yeki
âşk-ı melâletem yeki, sakm ü selâmetem yeki
meni melâmetem yeki, yâr yeki, sühan yeki
"güzellik tektir. güzel birdir. sevgili ve o'nun hakkında söylenen sözlerin de eşi emsali yoktur.
ruh birdir. beden birdir. sevgili ve o'nun hakkında söylenen sözlerin de eşi emsali yoktur.
mahzun gönlümün sevgilisi birdir. ateşli ahım da tek'tir.
sevgi ve din ülkesi birdir. sevgili ve o'nun hakkında söylenen sözlerin de eşi emsali yoktur.
hüznümden hasıl olan aşkım tek'tir. rahatsızlıkta da, huzur içinde oluşumda da tek'im.
ben kimseye benzemem. hor görülmekte de, azarlanmakta da tek'im. sevgili ve o'nun hakkında söylenen sözlerin de eşi emsali yoktur."
ikinci selam
ey hâlîk-i heft âsumân dermânde-em feryâdres
v'ey râzık-i pîr ü cevân dermânde-em feryâdres
ey rahmet ü ber-nîk ü bed ihsân-i tu bîhad düad
her lâhza gûyem eyâ had dermânde-em feryâdres
"ey yedi kat göğü yaratan allah; çaresizlik içindeyim. feryadıma yetiş.
ey yaşlı ve gencin rızkını veren allah; çaresizlik içindeyim, feryadıma yetiş.
ey iyiye ve kötüye acıması olan allah; bağışın hadsiz hesapsızdır.
her an bunu söylüyorum; çaresizlik içindeyim, feryadıma yetiş"
üçüncü selam
devlet et payende bâdâ ey süvâr
rahim kun ber âşıkân ma'zur-idar
çün taleb kerd-i becid âmed nazar
cid hata ne kuned çun in âmed haber
"ey kudret sahibi devletin daim olsun.
âşıklarına merhamet et, mazur gör.
isteyince düşünce harekete geçer,
gayrette hata olmaz çünkü hadis'de böyle buyrulmuştur.
ey ki hezâr-ı aferin bu nice sultân olur
kulu olan kişiler hüsrev-ü hakan olur
her ki bugün veled'e inanuben yüz süre
yoksul ise bay olur bay ise sultan olur
"ey binlerce varı, yaratan, bu nasıl bir sultandır ki,
onun kulu olan kişiler, padişahlar padişahı olmada, şahlara buyruk yürütmede.
bugün veled'e inanarak ona, onun kapısına yüz süren kişi,
yoksulsa zengin oluyor, zenginse sultan kesiliyor."
(bu iki beyit eflâkî ahmet dede'nindir. her âyinde üçüncü selâmın içinde geçer.)
zehî âşk zehî âşk ki mârast hudâ ya
ki mara vü cihan da biyârast hudâ ya
çi bezmest çi sâkîst çi badest ki hurdîm
çi nûşest çi nuklest çi harmast hudâ ya
çi lutfest çi zevkest çi bûyest çi rûyest
çi halkast çi hulkast çi sîmâst hudâ ya
veledrâ meselku devânîst be çevgan
bedân su ki ne derya ne sahrast hudâ ya
"ey allah bu bizim aşkımız ne kadar da güzel ki,
hem bizi hem de cihanı süsledi.
o meclis ve ordaki içki sunucu ile
içtiğimiz şarap ne de güzel...
ey allahm; o ne güzel içki,
ne güzel yiyecek, nimetler.
ey allahm; o ne lütuf, o ne zevk, o ne güzel koku, ne güzel yüz.
o ne güzel tabiat ve huydur."
ey anki tuyî murâd-ı matlûb
hestî terî cümle halk-i mahbûb
ey yûsuf u hüsn ü ez firâkât
der nâle vü girye em çü yakûb
tecrîd-i bi cu veled zi âlem
ta hem çü mücerreden §evî hub
"ey sevgili sen benim muradım ve isteğimsin.
herkesin istediği ve sevdiği sensin.
ey güzellikte yusuf peygamberi andıran sevgili; senin ayrılığından dolayı
yusuf'un babası yakub gibi feryad etmekteyim. ağlamaktayım.
ey veled; bu âlemin kıymeti var mı? ondan kendini çek, allahya yönel.
böylece madde âlemine önem vermemek senin için güzel neticeler doğuracaktır."
bülbül-i âşk ez seher âgâzî kerd
piş-i gülistan semer âgâzî kerd
ez pesi her perde vü nağme ki guft
nağme-ii hub-u diğer âgâzî kerd
"aşk bülbülü sabah vakti şakımaya başlar.
gül bahçesi de isteğine ulaştı.
söylediği her perdeden nağmemi andıran
yeni ve güzel bir nağmeye başladı."
dördüncü selâm
sultân-ı menî sultân-ı menî
ender dil ü can îmân-ı menî
der men bidemi men zinde şevem
yek can çi şeved sad cân-ı menî
"sultanımsın, sultanımsın, gönlümde, canımda imanımsın.
bana üflersen dirilirim, bir can da ne oluyor ki? yüzlerce canımsın."
(dîvân-ı kebîr'deki bu iki beyit, her ayinde tekrarlanır.)* -
hamamizade dede efendi'nin saheseri. muhtemelen klasik osmanli musikisi'nin doruk noktalarindan biri. inanilmaz bir zerafet ve musiki ustalik ornegi.
ayrica (bkz: huzzam ayin) -
hammamizade ismail dede efendi tarafından bestelenen bu eser, en uzun mevlevi ayinlerinden birisidir. bestekarı birçok eserinde olduğu gibi, bu eserinde de maharetlerini ustalikla sergilemiştir.
gectigimiz hafta ccr'da gerçekleşen hüzzam mevlevi ayini ve sema gösterisi gibi organizasyonlara, şeb-i arus kutlamalari cercevesinde su aralar sık rastlamak mümkündür. dinlenesi ve izlenesi bir ayin olması sebebiyle, rastladığınız takdir de kaçırmamaniz önerilir. -
hammâmîzâde ismail dede efendi'nin mevlevi ayinlerindeki en başarılı eseridir bana göre.
neva ayini de var ama hüzzam kadar başarılı değil.
ayrıca bütün mevlevi ayinleri içerisinde de en başarılı eserdir. ikincisi ise hüseyin fahreddin dede'nin acemaşiran mevlevi ayini'dir. -
ihtişamın bir şekilde kibire ve aynı minvalde bir şekilde şahsiliğe dair samimiyetten uzağa düşeceğine kani olanlardanım. ihtişamlı bir sanat eseri karşısında hayran olsam da eser sahibine dair temkinli dururum. dede efendi öyle ihtişamlı bir eser meydana çıkarmış ki, ilk dinleyişte bunu yapanın dede olduğunu bilse de, bu ihtişam karşısında lal ü ebkem kalsa da, bahsettiğim üzere, insanın hafiften temkinli olası geliyor. lakin daha birinci selamın sonuna doğru "dilruba"nın geldiği yerde öyle bir nakış koyuyor ki dede, utanıyorsun; hem de bir daha hayran oluyorsun. dede efendi, eserlerinin her yerine kendine has dehasını nüfuz ettirmiş, yedirmiş biri. o kadar çok imzası var ki, her imzası ayrı bir hayrete gark ediyor ve her imzası da bir şekilde dede'ye ait olduğunu hissettiriyor. neyse, işte bahsettiğim yerdeki o bahsettiğim nakış fraktal (eskiden revaçta olan plastik sanat terimi olarak, arabesk de diyebilirdim) bir şekilde açılarak birinci selamın sonuna kadar dal budak salıyor. dede'nin en halis hüznüne dair bir suret oluyor. oradaki duygusal ağırlık bence koskoca esere mihenk oluyor. öyle, müziği tarif etmek, tefsir etmek, tevil etmek mümkün mü ki konuşuyorum. dede ruhun şad olsun, allah gani rahmet eylesin.
-
mevlevi ayinlerinin tartışmasız en güzelidir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap