• çok önemli edit: çeşitli mecralardan bana ulaşan ve olaya şahit olduğunu belirten meslektaşlarımın mesajlarını buraya bırakıyorum. görsel görsel görsel görsel

    evet... ben bir kadın avukat olarak devletin icra memurları tarafından devlet dairesinde, sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldım bugün. zaten yıllardır icra memurların (özellikle genç ve kadın avukatlara karşı) hakaretlerine, işlerini yapmamalarına, azarlamalarına ve hatta tacizlerine alışmıştık ama bugün işin fiziksel şiddete dayandığını da görmüş olduk. savunma makamı olan biz avukatlar bugün bir kez daha hakarete uğradık. umarım bu son olur, avukatların icra memurları karşısındaki çilesi bir son bulur.

    bugün sabah saatlerinde çağlayan adliyesi icra dairesinde başıma gelen bu hadisenin ardından istanbul barosu avukat hakları merkezinin de desteğiyle ile savcılığa giderek gerekli şikayette bulundum ve bu işin peşini takipçisi olmaya da devam edeceğim. bundan sonraki süreçte de baromuzun yanımda olacağını ümit ediyorum.

    ben gerekli yasal mercilerle iletişim halindeyken, bir yandan da konunun burada da ses getirmesini istiyorum. çünkü bu olay yalnızca beni veya avukat camiasını ilgilendiren bir konu değil. ben, kadına şiddetin ve sosyal medyada kızkardeşlik dayanışmasının konuşulduğu bugünlerde ülkede hukukun, adaletin ne halde olduğunu gözler önüne seren çok kötü bir olay yaşadım. adalet sarayı olarak nitelendirilen ve hukukun kalbinin attığı çağlayan adliyesinde, bir devlet dairesinde bir kadın, bir de erkek icra memurları tarafından fiziksel şiddete maruz kaldım. üstelik bunlar olurken memurların amiri konumunda olan icra dairesi müdürü de beni azarlamakla ve olayı alevlendirmekle meşguldü. siz düşünün gerisini. şimdi size başıma gelen bu olayı anlatmak istiyorum.

    bugün sabah saatlerinde, icra dairesinde sıra numaramı aldım ve 1.5 saat kadar bekledim. ancak, sıra numarası almadan giren ve bir türlü de çıkmak bilmeyen insanlar nedeniyle sıra son derece yavaş ilerlemekteydi. bu bekleyişin ardından sıra bana gelmişti ve bankoda görevli memura bu durum hakkında sitem ettim. ben ve benim gibi birçok avukatın boş yere bekletildiğini söyledim. memur bana son derece üstten bir tavırlarla cevaplar verdi ve bekleyen diğer insanlara dönüp "sizin sıranızı almak istiyor" şeklinde son derece komik bir iftirada bulundu. sıra zaten bana gelmişti.

    ben bankodaki memurla tartışırken bu sırada içeriden memur olduğunu iddia eden bir kadın son derece terbiyesiz bir üslupla ve yüksek sesle bana bağırmaya başladı. ben de ona "sen kimsin? bana niye bağırıyorsun? seninle muhatap değilim. seni tanımıyorum" şeklinde çıkıştım ve ikisiyle de münakaşaya başladım. bahsi geçen memur içerinden icra dairesi müdürünü çağırdı ve karşımda 3 kişi oldular. üçü birlikte sesimi bastırarak üzerime geldiler ve hiçbir şekilde kendimi ifade etmeme müsaade etmediler. zaten bu icra müdürünün de daha önce defalarca avukatları azarladığına şahit olmuştum.

    ben müdüre laf anlatmaya çalışırken şok edici o olayı yaşadım. kadın memur yanımdan geçip gideceğini zannederken kasti bir şekilde hızlıca koluma vurdu. ben refleksif olarak kendisine karşılık verdim. tam da bu anda olaya bir başka erkek memur dahil oldu ve beni var gücüyle itti. masanın üzerine yığıldım, gözlüğüm ve telefonum yere düştü. daha sonrasında insanlar araya girdi ve şahsı uzaklaştırdı. (twitter'dan bana ulaşan bir görgü tanığı bu iki memurun evli olduğunu iddia ediyor.)

    evet inanabiliyor musunuz? bir avukat, bir icra dairesinde darp edilmişti ve kendini yerde bulmuştu. bu kadar onur kırıcı bir olay yaşadığımı hiç hatırlamıyorum. beni şok şoktan sokan bir başka durum ise, icra müdürünün hala bana bağırması ve beni asla dinlememesiydi. her şey gözlerinin önünde olmuştu ve hala beni azarlamaya çalışıyordu. yalnızca bir kişiden gelen cılız bir itiraz dışında kimse yanımda olmadı. ben olayın verdiği şaşkınlık ve şok içerisinde ağlayarak ortamı terk ettim.

    adliyede avukat hakları merkezine gittim ve olayı anlattım. olay psikolojimi mahvettiğinden olayı her anlatışımda tekrar ağlamaya başlıyordum. o sırada istanbul barosu yönetim kurulundan kimi avukatlar yanımda olacaklarını söylediler. savcılığa giderek ifade verdim ve şikayetçi oldum. ilerleyen günlerde de bu işin peşini bırakmayacağım.

    inanın ben bugüne kadar tüm icra memurlarına her zaman saygıyla yaklaştım, asla onlara üstten bakarak yanlış bir tavır takınmadım. karşılığında da böyle bir hadiseyle karşılaştım.

    işte yurdumuz avukatlarının yaşadığı hal budur. hakimlerin, savcıların, icra memurlarının aşağılamalarına, hakaretlerine alışmıştık artık darp edilmeye de başlayacağız sanırım. umarım burada ses getirebilirim ve icra dairelerindeki bu rezil muameleler bir son bulur. desteğinizi istiyorum.

    zorunlu edit: destek olan herkese sonsuz teşekkürler. bir de aşağıda yer alan mesnetsiz iddialara cevap vermek istiyorum. evet dediğiniz gibi şu an olayı tek taraflı olarak dinliyorsunuz. ancak anlayamıyorum, bana şiddet uygulayan insanlardan yazılı ifade rica edip buraya eklememi falan mı bekliyorsunuz? ben yaşadığım bu iğrenç hadiseyi sizinle paylaşıyor ve desteğinizi istiyorum ancak son derece yersiz eleştirilerle karşılaşıyorum.

    benim insanlara hakaret ettiğim, işini yapan memura bağırdığım çağırdığım iddia edilmiş. yukarıda da belirttiğim gibi ben bugüne kadar bir tek icra memuruna bile "siz" dışında bir hitapta bulunmadım. asla saygısızca bir tavır takınmadım. dediğim gibi sitem ettim son derece saygın bir üslup ile.

    zaten icra memurlarının tamamının kötü karakterli olduğunu da iddia etmiyorum. ancak denetimsizlik ve başıboşluktan kaynaklı olarak icra dairelerinin geneline bir saçmalık havası hakim olduğunu da belirtmem gerekiyor. size şöyle söyleyeyim, ifademi alan savcılık katibi "alıştık artık, her gün icralarla ilgili şikayet geliyor ama fizikseli ile ilk kez karşılaştım" dedi. sizce de burada artık değişmesi gereken bir durum yok mu? inanın bana, eğer genç bir avukat olsaydınız hele genç bir kadın avukat olsaydınız kesinlikle halimden anlardınız.

    ayrıca burada vermek istediğim mesaj "bir avukata bunu nasıl yaparsınız, avukat dokunulmazdır, avukatlar üstün varlıklardır" gibi bir şey değil. adliye gibi bir ortamda bir avukat bile darp ediliyorsa varın gerisini siz düşünün. ülkenin tamamına yayılmış bu fütursuzluk iklimini ve hiçbir şeyin hesabının sorulmayacağına olan inancı anlatmak istiyorum sadece
  • tek kriteri daktiloda yazılan kelime sayısı olan bir sınavla, herhangi bir eğitim almayan insanların yaptığı iştir katiplik. işi daha fazla yokuşa sürmek dışında bir vasıfları da yoktur. ülkede adalet sisteminin geç işlemesinin baş sorumlularıdır.
  • ben: sira geldiginde isini halletmek yerine memura cemkiririm.

    memur: karsilik verir.

    ben $ok
  • icra müdürlüklerinin hal-i pürmelalidir. devletin bunlarla başa çıkamayıp istisnasız tüm icra ödemelerini vakıfbanktan yapma zorunluluğu getirdiğini unutmamak lazım. icra memurları aşırı yoğun iş yükünü bahane edip edepsizliği ele almış durumdalar, seviye gittikçe düşüyor. sanki zorla memur oldular, sanki onlar o işi yapmasa kimse yapmayacak. kahir ekseriyeti böyle. anadolu adliyesi icra tevzi bürosunda kapıya çaprazlama iki süpürge koyup saat 10.15'te halen çalışmaya başlamamış kahvaltı/altın günü yapan memure ablalar var. icra iflas kanunu görse bomba diye karakola götürecek kadar bilgisiz icra müdürleri var. yetersizliklerini ve iş yapmak istememezliklerini size afkurmak suretiyle bastırıyorlar. hele kendi dosyasına işlem yapmaya çalışan ve /veya gariban bir vatandaş görürlerse, allah yarattı demeden bağırıyorlar.

    bu tip icra memurları ve müdürlerine cehennemde özel köşk yaptırsak yeridir. ilamlı icra takibinde, faiz hesabını 11. denemesinde doğru yapan memur var. bak 11. on bir. icra memuru olup 2018 model jeep'e binen gördü bu gözler.

    ps: avukatsın git darp raporu al diyen arkadaşa da cevaben. alıyorsunuz da savcılık soruşturma izni al(a)mıyor arkadaşım. memur suçları bürosundan 6 senede iddianamesi gelmeyen soruşturmalarım var. boş yapıyorsun, sus da molla desinler

    adalet personeli hakkında soruşturmada izin gerekmez yazanlara cevaben:

    ben de biliyorum gerekmediğini, savcılara anlatın bunu değerli vatandaşlarım. itiraz için gerekebilir, buyrun:

    t.c.
    yargıtay
    5. ceza dairesi
    e. 2017/4478
    k. 2017/3319
    t. 11.9.2017
    * görevi kötüye kullanma suçu ( kanun tarafından kendilerine verilen veya kanun dairesinde kendilerinden istenen adliye ile ilgili görev veya işlerde kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kamu görevlileri ile cumhuriyet savcılarının sözlü veya yazılı istem ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kolluk âmir ve memurları hakkında cumhuriyet savcılarınca doğrudan doğruya soruşturma yapılacağı )

    * soruşturma ve kovuşturma usulü ( ceza infaz kurumları ile tutukevleri personelinin görevlerinden doğan suçlarından dolayı bulundukları yer cumhuriyet savcılığınca doğrudan doğruya genel hükümler dairesinde soruşturma ve kovuşturma yapılacağı/merciince yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu )

    2802/m. 114, 116

    5271/m. 161/5, 174

    özet : dava, görevi kötüye kullanma suçuna ilişkindir.

    ceza infaz kurumları ile tutukevleri personelinin görevlerinden doğan suçlarından dolayı bulundukları yer cumhuriyet savcılığınca doğrudan doğruya genel hükümler dairesinde soruşturma ve kovuşturma yapılacağı dikkate alınmadan merciince yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabetsizdir.

    dava : görevi kötüye kullanma suçundan şüpheli hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda cumhuriyet başsavcılığınca düzenlenen 27/02/2017 tarihli ve 2017/2194 soruşturma, 2017/759 esas, 2017/453 sayılı iddianamenin 5271 sayılı ceza muhakemesi kanunu'nun 174. maddesi uyarınca iadesine dair 3. asliye ceza mahkemesi'nin 06/03/2017 tarihli ve 2017/147 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair 2. ağır ceza mahkemesi'nin 15/03/2017 tarihli ve 2017/205 değişik iş sayılı kararının;

    2802 sayılı hakimler ve savcılar kanunu'nun 114. maddesinde yer alan "adalet komisyonlarının görevleri şunlardır:

    a-) atamaları doğrudan bakanlıkça yapılanlar dışındaki adlî ve idarî yargı ile ceza infaz kurumları ve tutukevleri personelinin;

    1-) ilk defa devlet memurluğuna atanacaklardan merkezî sınavda başarılı olanların ilgili yönetmelik hükümlerine göre düzenlenecek sözlü ve gerektiğinde uygulamalı sınavlarını yapmak, hukuk fakültesi ve adalet meslek yüksek okulu mezunlarına öncelik tanımak kaydıyla başarılı olanların atanmalarını teklif etmek.

    2-) aslî devlet memurluğuna atanmaları, sicil ve disiplin işlemleri, görevden uzaklaştırılmaları, aylık ve ödenekleri ile diğer özlük işlemlerini bu kanun ve 657 sayılı devlet memurları kanunu ile ilgili mevzuat hükümlerine göre yerine getirmek.

    3-) naklen veya hizmet gereği atamasını, ilgili mahkeme başkanı, hâkim veya cumhuriyet savcısının görüşünü alarak, yetki alanı içerisinde yapmak.

    4-) geçici olarak görevlendirmesini, yetki alanı içerisinde altı ayı geçmemek üzere yapmak.

    b-) kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirmek.

    ilk defa devlet memurluğuna atanması teklif edilen personelin atanmaları bakanlık onayı ile tamamlanır. bu personelin atanması, eğitilmesi ile ilgili usûl ve esaslar yönetmelikte gösterilir.

    bu madde kapsamındaki personeli, ilgili adalet komisyonunun muvafakati, teklifi veya hizmetin gereği olarak başka bir adalet komisyonunun yetki alanına naklen atama veya geçici olarak görevlendirme yetkisi adalet bakanlığına aittir.", yine anılan kanun'un 116. maddesinde yer alan "bu kısımda yazılı memurların görevlerinden doğan suçlarından dolayı bulundukları yer cumhuriyet savcılığınca doğrudan doğruya genel hükümler dairesinde soruşturma ve kovuşturma yapılır." ve 5271 sayılı ceza muhakemesi kanunu'nun 161/5. maddesinde yer alan "kanun tarafından kendilerine verilen veya kanun dairesinde kendilerinden istenen adliye ile ilgili görev veya işlerde kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kamu görevlileri ile cumhuriyet savcılarının sözlü veya yazılı istem ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kolluk âmir ve memurları hakkında cumhuriyet savcılarınca doğrudan doğruya soruşturma yapılır" şeklindeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, ceza infaz kurumları ile tutukevleri personelinin görevlerinden doğan suçlarından dolayı bulundukları yer cumhuriyet savcılığınca doğrudan doğruya genel hükümler dairesinde soruşturma ve kovuşturma yapılacağı dikkate alınmadan merciince yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı ceza muhakemesi kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu yüksek adalet bakanlığı ceza işleri genel müdürlüğü ifadeli, 13/06/2017 gün ve 94660652-105-65-3872-2017-kyb sayılı kanun yararına bozmaya atfen yargıtay cumhuriyet başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:

    karar : kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulüyle 2. ağır ceza mahkemesince verilen 15/03/2017 tarihli ve 2017/205 değişik iş sayılı kararın cmk'nın 309. maddesi uyarınca bozulmasına, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için yargıtay cumhuriyet başsavcılığı'na tevdiine, 11.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
  • kamera kayıtları ???
    bankoda kamera var bilindiği üzere
  • umarım hakettikleri cezayı bulurlar. kadınlar bu kadar örselenmemeli artık.
  • (bkz: rezillik)
  • icra müdürlüklerinin komple değişmesi şart. dairedeki herkes ağa, paşa olmuş, işlemler zamanında yapılmıyor, “ben yaptım oldu” modunda herkes. köklü ve yapısal bir değişiklik yapılması lazım ivedilikle.
    iş yapmayacak memur istifa etsin, yerine atanmak isteyen binlerce genç var.
  • olayı bir de sabahtan akşama kadar onca insanla ilgilenen icra memurlarının ağzından da okumak istediğim olay.

    bunun dışında arkadaşa bir avukat tutmasını salık veririm.
  • "yeni türkiye"'nin yeniliklerinden bir demet yenilik yaşamış avukatın isyanı. geçmiş olsun. hiç üzülmeyin, yalnız değilsiniz.

    biz, milyonlar, hayatın her alanında her gün böyle haksız, ahlaksız davranışlara maruz kalır ve haklı olduğumuz halde suçlu muamelesi görürken; bizim hukukumuzu koruması beklenirken, mecliste muhalefetçilik oynamayı, komisyonlarda şov yapmayı, hiçbir sonuç alınamayacağını bile ile anayasa mahkemesine dilekçe yazmayı, yürüyüş yapmayı kitlelerin hakkını hukukunu savunmak, adalet aramak olarak satmaya çalışan onursuzlara selam olsun!
hesabın var mı? giriş yap