• avrupa’da bir kadın, hasta ve ölmek üzeredir.son zamanlarda hayatını kurtarabilecek bir ilaç, aynı kasabada oturan bir eczacı tarafından bulunmuştur. eczacı, ilaç için 2000 dolar istemektedir. bu fiyat, ilacın maliyetinin 10 katıdır. hasta kadının kocası heinz borç para alabileceği her yere gider. fakat topladığı paralar, ilaç fiyatiın yarısı kadardır. heinz, eczacıya karısının ölmek üzere olduğunu söyleyerek ya ilacı biraz ucuza satmasını ya da daha sonra ödemesine izin vermesini ister. ancak eczacı paraya ihtiyacı olmamasına rağmen bunu kabul etmez. hainz çaresiz bir durumdadır. eczanenin camını kırarak karısı için ilacı çalar. bu durumda hasta kadının kocası ne yapmalıydı? niçin? (kohlberg, 1963, s. 379 ).

    tamamen geleneksel!
  • biraz supheli bir onermedir. hirsizligin normal ya da ahlaki olarak genel anlamda kabul edilebilir oldugunu dusunmek herhalde varos kulturu gibi birsey. ne bu, hediye kulturunun tersi mi? herkes herkesden calarsa olay dengelenir. hayir, dengelenmez, sadece yeterince guvenligi olmayan herkes dimdizlak kalir. kimin neye ihtiyaci oldugunu ve neyi hakettigini kim belirliyor ayrica? hirsizlar mi? zorbalar mi? buna ragmen kapitalizmin temel varsayimlarini sorgulamak dogru olmaz mi, hirsizligi hakli cikarmaya calismak yerine? gercekten ihtiyaci olan kisi ne yapmasi gerekiyorsa yapar, yasalarin disinda olsa dahi, ve bazen bu erdemli bile olabilir, ama hayati turk filmine donusturerek mi sadece dusunebiliyoruz, bariz olanlari goremiyor muyuz diye dertleniyorum bu onerme sayesinde.
  • (bkz: sosyal devlet)
  • ihtiyacın minimumla yaşama seviyesi olduğu önkabülü ile ileri sürülen iddia.
  • (bkz: demir ökçe)
  • soyulabilir ile soyulur, soyulmalıdır, soyalım ayrı anlamlar içerir. o nedenle ihtiyacından fazlasına sahip herkesin soyulacağı anlamına gelmediği gibi, ihtiyacından fazlasını soymayı da önermez bu tümce. diğer taraftan ihtiyacından fazlasını kazanan herkes soyulabilir yöntemsel olarak bir sokak hareketinden çok devlet mantığı görüntüsü taşıyor aslında ihtiyaç kısmını da atarsak daha da anlamlı hale gelecektir, herkes soyulabilir, bunu da vergilendirme yöntemlerinden gözlemleyebilirsin, dahası ihtiyacını karşılayamayanların adi suçlara yönelmesi de aynı şekilde devletlerin ön gördüğü ve hatta diğer taraftan istediği bir durumdur. adi suç oranlarının düşük olduğu bir yerde beyaz yaka suçları ve güçlülerin suçları daha gözler önünde olabilecektir, böylece büyük hırsızların insanların ihtiyaçlarından yararlanarak yaptıkları bilinecektir. eh devletin hırsıza katile tecavüzcüye tacizciye küçük çetelere pezevenklere ve diğer adi suçlar işleyen her bireye ve topluluğa ihtiyacı vardır. aslında herkes soyulmaktadır.
  • bu söz, saçmalıklarla dolu eczacı - hasta örneğinden çıkan ders değildir ("avrupa'da" diye başladığı anda olaydan koptum). bu olayda önemli olan ilacın fiyatı ya da eczacının ihtiyacından fazla kazanması (bu da ne demekse) değil, kocanın parasının ilacı almaya yetmiyor oluşudur. tartışmaya sunduğu esas düşünce, bizim ihtiyacımız kadar kazanmadığımızda hırsızlık yapıp yapmayacağımızdır.

    e bir de şu açıdan bakalım. watchmen, korsan olarak 17.000.000 defa indirilmiş. seyretmeseydiniz karınız mı ölecekti?
  • ihtiyacının fazlasını soyan orospu çocuklarının arkasına sığındığı felsefe.
  • acaip bir genelleme yanlisligi. bunun bir argumantasyon hatasi olduguna inaniyorum. bir eczaci acgozlu diye herkes mi acgozlu ve dolayisiyla soyulabilir oldu? hirsizlik ve cinayet gibi bizim suc saydigimiz eylemler maymunlarda bile var. uygarlik dedigimiz seyin amaclarindan birisi bazi ilkel ve topluma zararli davranislari onlemek. tarih boyunca insanlar mulk sahibi olmuslardir. evleri olmustur. esyalari olmustur. senin ustunde yattigin yataga ihtiyacin mi var? yerde de uyuyabilirsin. gelip senin guvenligini asabilecek kabiliyetteki birileri buna ihtiyacin yok diye senden calinca bu adalet mi oluyor? neyin adaleti bu?

    hangi argumantasyon hatasi diye merak edenlere.
    http://www.don-lindsay-archive.org/…html#generalize

    bir de tabii bariz bir non sequitur var onu aciklamama gerek bile yok. eczaci ornegi, ihtiyacindan fazlasini kazandigi icin eczacinin soyulabilecegini gostermez.

    iste felsefe egitimi vermezseniz dogru durust, mantik yerine dili dimagi sikilmis gerizekali postmodernleri ogretirseniz ogrencilere bu tur mantiksiz gerizekali tezleri daha cok duyariz. analitik felsefe ogretilsin ogrencilere.
hesabın var mı? giriş yap