*

  • ryu murakaminin eylül 2007 de doğan kitap'tan çıkan kitabının orjinal ismidir...kitabın ismi türkçe'ye "yok yere "olarak çevrilmiştir...çeviren hüseyin can erkin'dir...

    kitabın kapağında da görüleceği gibi hakan günday kitap hakkında "yaşama sevincinizin kaynağı olan içinizdeki çocuk, sineklerin kanatlarını koparıp böcekleri yakmayı bıraktı mı? ryu murakami'nin sorusu bu..." demiştir...

    arka kapaktan :

    yirmi yaşındaki kenci, seks adına her şeyin pazarlandığı başkentte yabancı turistlere rehberlik ederek yaşamını kazanan bir japon gencidir. televizyonlarda, fahişelik yapan liseli bir genç kızın vahşice öldürüldüğü haberi yayınlandığı gün, frank adlı garip bir amerikalı'dan telefon alır. kenci'den kendisine rehberlik yapmasını istemektedir.
  • ryu murakaminin dilimize yok yere adıyla çevrilen ve doğan kitapçılık tarafından basılan yeraltı romanı.

    japon gece hayatında, seks rehberliği yapan 20 yaşındaki delikanlımız ile tuhaf amerikalı frank'in 2 gecelik yolculuğunu konu edilmektedir. murakami şiddeti kelimelerine muhteşem bir görsellik katarak, zaman zaman rahatsız edecek bir şekilde betimlemekte.

    edit: kitabın tuhaf bir şekilde orjinal adı budur. her ne kadar bazı web sayfalarında in za misosupu ismi geçse de ....

    kaynak: amazon.com kitabın ingilizce edition'daki açıklama ve doğan kitap kitap künyesi
  • çevirmeni h. can erkin dir.
  • bir kuğu tüyü ile insanı ağlatan, çarpıcı, yorucu, sarsıcı, zorlayıcı ve iz bırakan ryu murakami romanı.
    okurken insanı kapana kısılmış, sıkışmış - 4 kişilik asansörde 4 kişi asansörde kalmış gibi hissettiriyor. kitabı bıraksan da cümleler peşinden koşup göz kapaklarını kaldırıp içeri girecekler gibi geliyor. kanlı sahnelerden çok kenci'nin o kendisini - sıkıntılarını, tereddütlerini - anlattığı sahnelerde hissediliyor sanki bu daha çok.
    güzel kitap velhasıl. okunsun...
    emanet dolabı bebeklerinde de böyle yapmıştı bu adam, şimdi şeffaf mavi ile deneyeceğim kendisini, bakalım neler olacak?
  • (bkz: #16947310)
  • yavaş yavaş zirveye çıkar gibi inşa edilen gerilimiyle ilk bölümü için rahat rahat okuduğum en iyi korku/gerilim yazını diyebilirim, ne yazık ki zirve sonrasını oluşturan ikinci bölüm işi biraz bozuyor.

    temas ve temasın eksiklik hissi çok canlı. tanışma klübü bir harika. fotoğraf kulübesi bir şaheser. poe'ya yakışır bir gerilim örgüsü, japon sterilliği ile acaip bir bütünlük oluşturuyor.
    japonların suç/gerilim işleyişleri gerçekten çok ilginç ve okumaya değer, ryu murakami de bunu seriyor önümüze en iyi haliyle.
  • az evvel bitirdiğim kitap. suç, gerilim ekseninde yazılmış kitapları okuma deneyimim yok; bu sebeple benim için 2022'ye başlarken farklı bir tecrübe oldu.

    yazar, tanıştığım ikinci murakami. haruki murakami'nin amerikanvari tarzının aksine ryu murakami, kitapta geçen japonca yer, kişi, yemek isimleri olmasa bile bir japon kaleminden çıktığını anlayabileceğimiz bir tarzda yazmış kitabını. kitap, bir katil üzerinden sistem, üst yapı eleştirisi yaparken, cinayetin bile kültüre "içkin" bir mefhum olduğunu (burada aslında cinayet işleme tarzından bahsediyorum), seks turizmi üzerinden japonya'nın janus'unun öteki yüzünü gösteriyor. fahişeler, katiller, kaçak çalışanlar, evsizler... yer altı edebiyatına felsefik ve dahi estetik bir dokunuş. evet, estetik! ölümün, cinayetin bu kadar estetize edilerek aktarıldığı bir ülke edebiyatıyla daha karşılaşmadım. meşhur japon "nahifliği"nin "yen" olduğunu ve içerisinde bir "kırılmış kol" barındırdığını düşünmeden edemiyorum. agresiflik ancak üstü kapalı yapılırsa japonlaşıyor.

    kitabın son yirmi sayfası özellikle vurucu; bir katilin anatomisini okuyoruz-kendi içinde tutarlı bir katil. belki de bu yüzden sadece şaşırdım, katile özel bir antipati besleyemedim. özellikle tavsiye edeceğim bir kitap değil ancak denk gelirseniz ve yazarla tanışmak isterseniz bir şans verebilirsiniz.

    edit: imla.

    edit 2: cinayetin estetize edilmesi aklıma thomas de quincey'nin “güzel sanatların bir dalı olarak cinayet” isimli kitabını getirdi. not düşeyim istedim.
hesabın var mı? giriş yap