• her bir sikin tartışıldığı sözlükte nasıl oldu da tartışılmadığını anlamadığım karşılaştırma.

    tuvalet kağıdının nasıl asılmasından tut taharet musluğuna her bir siki hallettik de bunu neden tartışmıyoruz, birbirimizi itin götüne sokmuyoruz?

    neden makinayla tıraş olanlar jiletle olanları gerici, jiletle tıraş olanlar makinayla olanları sosyetik concon ilan etmiyor.

    neden bu noktaya geldik amına koyduklarım?
  • hızlı gelişen sakalım, hassas cildim ve her gün tıraş olmamı gerektiren memuriyetim var. yıllarca farklı markalarda tıraş makinası, uzun yıllar başta mach3 olmak üzere tıraş bıçağı kullandım.

    eski makinalar (beko, philips, braun) randımanlı olmadı, özellikle boyun ve çene altında çok başarısızlıklar ve tahriş ediyorlardı. ayrıca haftasonu tıraş olmadığımdan, pazartesi günleri, fazla uzayan sakalımı kesemiyorlardı ve jilet kullanmak zorundaydım.

    jilette de her köpüğü kullanamıyordum, sadece nivea'nın jelini kullanabiliyordum. jilette sıcak su hazırla, yüzünü köpürt, her hamlede jileti temizle gibi zorunluluklar da beni zorluyordu.

    böyle böyle bir jilet bir makina derken 2009 yılında panasonic tıraş makinası ile tanıştım. o günden beri sürekli olarak makina kullanıyorum. hem daha hızlı, hem daha pratik hem de daha konforlu tıraş oluyorum. yüzüm tahriş olmuyor, bırak haftasonu arasını, bir hafta sonra bile bu makinayla tıraş olabiliyorum.

    sonuç: elbette tıraş makinası, mümkünse panasonic, hatta olabilecek en üst modeli (13 bin küsür devirli olanlar). benimki es-la63.
  • hayatımda hiç jiletle tıraş olmamış biri olarak hangi tarafta yer alacağımı bilemediğim karşılaştırma.
    jilet daha fazla sakal çıkarır yalanına inanmadığımı da söyleyeyim. çünkü makine yüzümü bildiğin sakal cennetine çevirdi. yani jilet ile makine arasında sakal çıkarma-çıkarmama açısından fark yok gibi.
    bunlar hep testosteron!
  • jilet suratımı tarlaya çevirirken tıraş makinesi etmiyor. kısaca keskin ve şarjlı bıçak lider...
  • her ikisini de farklı farklı dönemlerde denemiş olarak jiletle tıraşı seçtim. tabi jiletten kastımız 7 bıçaklı üstteki bıçaklar alırken alttakilerin "arkalı önlü arkalı önlü" diye takıldığı türden değil, dedelerimizin bildiği türden yaprak jiletle tıraşı kastediyorum.

    işim gereği her gün sinekkaydı olmasa da tıraş gerekiyor. bunun için önceleri gillette mach3, proglide gibi ürünleri de kullandım. çok beğenen, memnun kalan arkadaşlarım da var ama benim cilt hassas olsa gerek ki kızarma ve sivilcelenme yaptı. sonra araştırma yaptık dönerek kesen tıraş başlıklara sahip tıraş makinelerine ilgi duyduk philips senstouch aldık. aslında memnunduk, sivilce kızarma çok azalmıştı, ancak hijyen takıntılı biri olduğum için makine başlıkları arasına biriken kurumuş köpük kalıntılarını çıkarmak için hayli vakit harcıyordum.

    sonra ekşi sözlükte tıraşla ilgili başlıkları araştırırken geleneksel tıraşla ilgilenenlerin hazırladığı bir foruma denk geldik, üye olduk. orda kullanılan klasik tıraş aletlerini gördük, tıraş yöntemlerini ipuçlarını takip ettik ve tavsiyelere uyup önce plastik bir de (double edge-çift kenarlı) klasik tıraş aleti aldık. memnun kaldık ama daha fazla konfor ve sıfır tahriş için metal tıraş aleti almaya karar verdik ve bir tane edwin jagger edindik. forumdaki incelemelere bakıp yanına bir de yoğun mentol ferahlığı veren proraso krem ve marketten de orta kalite tıraş fırçası aldık. tıraş kremimiz değişse de tıraş aletimiz ve fırçamızı hala kullanmaktayız ve sakin tıraş olduğumuz sürece sivilce ve kızarma sorunu yaşamamaktayız.

    kaliteli bir elektronik tıraş aletiyle de tahrişsiz tıraş sağlanabiliyor ancak klasik tıraş aletini ıslatıp havluyla kurulayınca üzerinde köpük lekesi kalmıyor ve alet bozuldu,köreldi olayı yok, yaprak jileti 1-2 kere kullanıp yenisini takabiliyorsun. tabi bu tıraşta da yaprak jiletleri takarken çıkarırken dikkatli olmak gerekiyor. bir de kullanılmış yaprak jiletleri çöpe atamıyorum birilerine istemeden zarar veririm diye, nasıl bir çözüm bulabilirim hala da bilemiyorum. çözüm bulan varsa yeşillendirsin.
  • 100 yıl içinde (ben ölene kadar) aman aman bir yan etki ortaya çıkarmıyorsa tıraş makinesi elbette.
  • eğer saç traşı üzerine konuşacak olursa kesinlikle jilet diyeceğim karşılaştırma
  • jilet: sıcak su, fırça ile köpüren yüzdeki sabun ya da jel (oh mis), sıcak suya daldırılmış jilet ve değdirir değdirmez kesilen sakal, arkasından geçici de olsa oluşan o bebeksi cilt.
    ve soğuk su, losyon ile kapanış...

    tıraş makinası: vızzzzt vııbııızuuıt dzııuzıt
    haydi yavrum bi daha altılı yedili bızıuzuıt.
    her yerde kıllar
    yerlerde kıllar
    nasıl temizlenicek bunlar
    bilemiyorum....
  • sakallarimin sert olmasindan oturu, ne zaman makina kullansam 8-10 kere ayni yerden gecmek zorunda kaliyorum, yine de olmuyor, arkasindan jilet kullanmam gerekiyor. bu sebeple makina bir kosede duruyor, jilete devam...
hesabın var mı? giriş yap