• insan ölümü tadıp, şuurlu bir şekilde mezara konduğunda, yaşadığı muazzam şokun etkisiyle sürecin tabii bir sonucu olarak, hakikatindeki kuvvelerden gelen bir takım suallerle muhatap olacaktır; dünya hayatında yaşadığın sürece neye iman ettin, takip ettiğin/örnek aldığın kişi kimdi ve kendine rehber olarak edindiğin bilgi kaynağı neydi?

    dışarıdan meleklerin ilgili lokasyona intikal etmesi diye bir şey yoktur esasen. bu bir benzetmedir, mecazdır. ne vardır? insanın varlığında mevcut olan ve münker ile nekir isimleriyle işaret edilen melekelerin kişinin bilincinde ortaya çıkması vardır.
  • çözümlü ahiret soruları kitabından çalışılabilir. kadiköy akmar pasajından edinilebilir.

    yalnız sınava ilk gün girmeyin zira kalabalık oluyor. 2. gün öğleden sonra tavsiyem..
  • ölüm sonrasına dair bir takım hayal ürünü dedektiflik durumudur. tabi ortada bir bdsm ve köle efendi ilişksine dayalı sado mazo bir tanrı kul ilişkisi olunca senaryonun kurgunun kacınılmaz sonu da bu olur. sen sümük gibi günah işlemeye yasakları çiğnemeye mahkum zavallı bir 2 ayaklı canlısın, seni ben yarattım, ölünce de , benim yasaklarımdan bir sorguya alıcam göstericem ebeninkini diyen sadistce bir kurgu. mafya babaları da aynısını yapmiyor mu? benim bölgemde benim kurallarıma uyarsan yaşarsın uymazsan topugundan ya da alnının ortasından yersin kurşunu. aynı hesap üzerine yapılmış dinsel kurgu.
  • hayır arkadaş zamanın başını sonunu, olmuşu ve olabileceği bilen sensin neyi soruyorsun. o kadar mutlak bir güç isen neyi neden eylediğimi, eyleyeceğimi de baştan biliyorsundur. dalga geçer gibi iki de tip koymuş oraya, sorguymuş. cevabını bildiği soruyu soran rakı masası enteli gibi hareketler. yapma canımın içi kendini böyle zora sokma.
  • - konuş! başla anlatmaya.
    - bana cevabını bildiğin sorular sorma!

    .
  • bir şehrin en zengini öldüğünde, tellallar sokaklara dökülüp;
    - ey ahali, diye bağırmışlar. biliyorsunuz veli efendi öldü. bir vasiyeti var.
    âhiret hayatına alışabilmek için, kendisine bir günlük yardımcı arıyor. kim ki,
    mezardaki ilk gecesini onunla beraber geçirirse,veli efendiye ait servetin yarısı
    kendisine verilecektir. ey ahali,duyduk duymadık demeyin.
    tellalların bütün çabasına rağmen kimse bu parlak, fakat korkulu vasiyete kulak
    vermemiş. ama sonunda, şehrin en fakir hamallarından birisi çıkmış ortaya.
    adamcağız bakmış ki, hayatta zaten sırtındaki küfesinden ve ipinden başka bir şey
    yok. o halde "hamal olarak yatıp, ertesi sabah zengin olarak kalkarım" diyerek razı
    olmuş genişçe bir mezara,iyice kefenlenen zengini ve yanına hamalı yatırmışlar. az
    sonra sual melekleri gelmiş.
    “ikisi de bize emanet” diye konuşmuşlar.
    “zengin nasıl olsa kalacak, su hamaldan başlayalım.” sormuşlar:
    - dünyada malin mülkün var miydi?
    - alay etmeyin demiş, hamal. sırtımdaki küfeden ve ipten başka hiçbir şeyim
    olmadığını siz de bilirsiniz.
    - peki diye eklemiş melekler, o ipi ne karşılığında aldın. sonra küfeyi ne iş
    gördün de nasıl elde ettin?
    - anlatmış hamalcağız. beş kişinin malini 10 kurusa taşıdım. ikisini yedim,
    sekizini sakladım. ertesi gün de ayni isleri yaptım. yemedim içmedim, ucuza taşıdım
    ve bunları aldım.
    melekler:
    - çık demişler, çık olmadı hasan efendiden aldığın para, hak ettiğinden çok
    düşük. biz ondan bunun hesabini soracağız. mehmet efendiyle de ucuza anlaşmış
    ve ucuza taşımışsın
    - iyi ama, diye cevaplamış hamal, hak ettiğim parayı isteseydim, bana
    taşıttırmazdı. taşıttırmayınca da aç kalırdım
    - o bizim isimiz demiş melekler, nasıl olsa buraya o da gelecek. biz senin adına
    ona sorarız.
    melekler, hamalı sıkıştırmaya devam etmiş.
    söyle bakalım, aldığın paranın kaçını yedin, kaçını sakladın?
    - on kuruş aldı isem, yarısını sakladım. iki kuruş aldı isem, bir kurusunu
    biriktirdim
    - çık demiş melekler yine olmadı, hem ucuza taşımışsın, hem de gıdandan
    kesmişsin yani sen, kendi nefsine zulmetmişsin nefsine zulmetmek de günahtır.ayrıca çocuklarının nafakasından da kesmişsin demişler
    hamalcağız ne cevap vereceğini düşünüp ecel terleri dökerken, sabah olmuş.
    açılan mezardan yukarıya bir bakmış ki, bütün millet orada kadı efendi ve şehrin
    mehter takımı da kendisini bekliyor. bir kıyamet ki sormayın.
    “kutlu olsun” demişler “bu gece kimsenin yapamayacağı bir isi başardın ama,
    bak artık zengin oldun.”
    hamal mezardan çıkar çıkmaz kaçmaya başlamış güç bela durdurmuşlar gel ödülünü al demişler
    - yooo, diye bağırmış hamal. istemem , sizin olsun ben , bir iple küfenin
    hesabini sabaha kadar veremedim, ya o kadar servetim olsaydı, ne yapardım?
  • korkutucu geliyor gelmeli de zaten cunku buna gore yasamalıyız hayatta iken ama alnım ak cıkacagımı dusundugum sorgudur hesabını veremicegim hicbisi yapmadım cok sukur bundan sonra da yapmam insallah
hesabın var mı? giriş yap