• kaporta tamir eden adam, dükkan, genç yada yaşlı, firma yada şirket.
  • kadınlara sürekli arkadan yaklaşan adamlar; dog style pozisyonunda ağzının suyu akanlar, sadece ağzının değil, vücudunun suyu bile akanlar, hah onlar işte...
  • bulutsuzluk ozlemi'nin gunesimden kac albumunden super bir sarki. en azindan zannimca tamirci ciragindan iyidir. ve evet, iste sozleri:

    sabah erken kalkar,
    kahvaltısız çıkar.
    mavi kartı cebinde,
    takılır körüklüye.
    dükkan kepengi gacırdar,
    simidini yer çay içer.
    tulumunu giyer yağlı yağlı.
    usta gelir "n'aber lan?" der.

    çekiç sesleri,
    çekiç sesleri...
    vurur, vurur, vurur
    vurur kaportaya.

    yası yaklasık onyedi,
    basında kavak yeli.
    darcık daracık sokaklarda
    kızlar misket yuvarlar.
    kırık aynada saçını tarar o,
    günler uzayınca rahatlar.
    saat altıdan sonra
    onundur artık sokaklar.

    çekiç sesleri,
    çekiç sesleri...
    vurur, vurur, vurur
    vurur kaportaya.
  • kendinden büyük bir nesneye şekil verme ve yaratma hazzını yaşayan insan . aslında sanatçı da denebilir .
  • - kaplanın gözücüm, geçmiş olsun hayırdır?
    - sorma ziya usta, adamın biri çarptı kaçtı, bi bakıversene ne kadar hasar var.
    - bunda yok bir şey ya, aha bak... (bınk!)

    eğilip renault 12 ts'nin göçük sol ön çamurluğunun iç tarafına bir yumruk atar ve çamurluk düzelir!!

    - ehuehe, iyiymiş ya..
    - çarpan adamın plakasını aldın mı?
    - he, aldım.. 06 zh...
    - hah, o zaman dur.. (bınk!)

    tekrar eğilip aynı çamurluğa dışarıdan bir yumruk atar ve çamurluk yamulur..

    - abi naaptın??
    - bak şimdi, sen git karakola, benim arabama çarptılar de, raporu al buraya gel. ben de 70 bin lira* hasar var derim, parayı onlardan alırım.
    - abi, derse geç kaldım zaten, boşver istersen..
    - yok yok, sen git karakola..
    - ama ziya ust...
    - yav sen dediğimi yap, biz de bulalım yolumuzu..
    - (çaresizce) peki abi..

    kaplanin gözü mekanı terkeder, az ileride durur, çamurluğunun iç tarafına bir yumruk atar. (bınk!)
  • - ziya usta, lastik alıcam, malum önümüz kış, hangi marka tavsiye edersin?
    - kaplanın gözücüm, sen yeni almayı bırak, bizim hikmet albayın arabadan çıkma lastik var, onu vereyim sana..
    - yok usta, sıfır alayım ben, hangi mark...
    - ya naapcan yeni lastiği, bir sürü para, bak bunları uygun fiyata veririm hem sana.. çok temiz..
    - abi lastikler temizse albay niye çıkarmış?
    - ...
  • kaportacı milletinin özgüveni, işlerini iyi bilirimcilikleri kimselerde yok.

    araba baktırmak için kaportacının yanına gidiyon. 10 metre uzaktan pat yapıştırıyo hemen. "bu araba devrik". olur mu öle şey yha, temiz dediler falan derken yüzlerinde hafif alaycı bi tebessüm beliriyor. işte buna uyuz oluyorum.
  • bence doktordan farkı olmayan meslek. o kadar da abartmamak lazım.
  • bazilarinin lakabi nalbanttir, islerini begenmedikleri komsulariyla "nalbantin onde gideni" diyerek dalga gectikleri gorulmustur.
  • günümüzde usta yetiştirmekte güçlük çeken meslek grubu.
    eskiden, ilkokuldan çıkan çocukları, babaları tamirhanelere zanaat öğrenmesi için gönderirken günümüzde bu işler için okullar açılmış ve 18 yaşından önce tamirhanelerde kalfa sıfatıyla bile personel bulmak imkansızlaşmıştır. kaportacı deyip geçmeyin ayrıca, iyi bir kaporta ustası maaş ile çalışıyorsa minimum 6-7 bin lira civarı kazanıyor. bir de bu ustalarla ilgili önemli bir husus var ki herkesin bilmesi gereken;
    onlar yere yatmış araba altında bir şeyler yaparken sakın ola "oooo ustam senin işin de iyi, yatarak para kazanıyorsun." diye geyik yapmayın. levye ile kovalanmanız mümkün olabilir zira.
hesabın var mı? giriş yap