• kayış atmak fiiline benziyor, lakin farkları var: kayış atmak olup bitmiş noktasal bir durumu gösteriyor. kayış artmak ise süreç fiil. zaten ardmak üstünden düşünmek gerekiyor. anlamı (belki çaktırmadan) yükünü yanındakine taşıtmak, sorumluluklarını sürdürmemek, kaçak güreşmek. dile, insana öküz çiftçiliğinden gelmiş olmalıdır. çift öküzleri birbirine boyunduruk ile bağlanmış olup çift sürerken ortak ve eşit yük çekmeleri beklenir.

    bazı öküzler güçsüzlükten veya insan gibi uyanıklıktan boyundurukta ortada sabit olan kayışı binbir numara ile öbür öküzün tarafına doğru kaydırmaya çalışır, böylece boyunduruğun, dolayısıyla toprağı yarıp gelmekte olan sabanın ağırlığını, yükünü öbür öküz çeksin. bazen de iki öküzün eşliği, denkliği zayıftır, biri öbüründen ya fazla genç, ya fazla güçlüdür. bu sefer de sürekli değil, bazen çiftçinin kendisi kayışı ardar, kayış hangi öküze yakınsa o daha fazla yük altında kalır. özellikle düz ovada değil bahçede, ağaçların arasında sürerken iş daha çetrefil-zorlu olur, çiftçi de bazen kayış artmayı üstlenir.

    kayış artmak taki kayış kaymaktan geliyor, hem de kayış artmak kaytarmayı yaklaşık olarak karşılar. döndürmek, döndermek, iade etmek kaytarmanın önemli anlamları, yalnız çağrışım bulutu biraz daha geniş.

    (bkz: eyef), dede alıcı
    (bkz: hakkı geçmek), hak yemek
    (bkz: yetip artmak)
    (bkz: kaymak/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap