• 30 kupon biriktirip her kuponun üzerine tek tek ad soyad adres yazdığımız günlerdi. kuponlar sıraya konup zımbalandıktan ya da ataşla tutturulduktan sonra ele alınır, şöyle bir frrrrrrp yaptırılırdı. (kitap sayfalarını hızlıca baştan sona ucundan çevirme efekti) tamam kuponların ön yüzleri birbirinin aynısıydı. peki ya arkası?

    şimdi bu kuponlar yayınlanmaya başladıkları günlerde genelde sürmanşetten verilirdi. yani arkası ikinci sayfanın tepe kısmıydı. burada da ya tüm sayfa bir reklam ya da magazin haberleri olurdu. yani bu kuponların arkasına baldır bacak resmi düşme ihtimali yüksekti. ikinci ya da üçüncü gün kuponumuz birinci sayfanın sağ alt köşesine gelirdi. bu durumda kupon arkasında koca bir beyazlık olma ihtimali artardı. çünkü ikinci sayfadaki tüm sayfa ilanın ücra köşeleriydi bunlar. birkaç gün sonra kuponun yeri yine değişirdi. üçüncü sayfanın sağ alt köşesi. bu durumda kuponun arkasına bir köşe yazısının final kısmı gelirdi genelde. bu finali okuyup başlığı tahmin etemece diye oyun yapılabilirdi.

    bazı absürd gazeteler kuponu ikinci sayfanın sol alt köşesine koyardı. bu durumda alternatif tekti: demirbank iyi günler diler.
  • tuvalette okuyacak şey bulamayan sıçıcının omo ambalajını okumasıyla benzer özellikler taşıyan eylem...
  • çocukken babamın biriktiği ansiklopedi kuponlarının arkalarını okumamla başlayan hastalıktı.

    kuponların karşılığında verilen ürünleri almak için saatlerce kuyruklarda beklediğimden dolayı her birini tek tek okurdum, yarım fotoğraflara bakardım. hey gidi günler.
hesabın var mı? giriş yap