• çok az manga okuyan ve okuduğunda en manyaklarını ele alan biri olaraktan eğer manyakça psikopat bir manga arıyorsanız önereceğim manhwa. gariptir yuri on ice'çılar saçma bir şekilde çok seviyor.

    yeni sezon gelse keşke hemen!

    --- spoiler ---

    yoon bum , oh sangwoo adındaki katil psikopata kafayı takmış stalkerımız. işte isimin olayı bu! işte stalker oğlanımız, bu korean psycho oğlanımızın evine kadar stalklıyor bir gün. ve bir de bakıyor eli ayağı bağlı çıplak bir kız! ama çok geç... manyak oğlanımız çünkü hemen ardında sopayla beklemekte.... ve bum bum olur. ve hikaye böyle başlar.
    yani stalkerımızın hayali gerçekleşiyor ama hiç beklemediği bir şekilde...
    --- spoiler ---
  • bu aralar anime dünyasından mangaya geçiş yaptım. öyle ponçik ponçik junjou romantica, sekai ichi hatsukoi gibi yaoi manga (yaoiye ponçik diyecek kadar ne ara aştım orası da meçhul) okurum diye aranırken karşıma çıkan bu webtoon oldu.
    psikolojinize güvenmiyorsanız aga ben eğlencelik bişey arıyorum diyorsanız ıhhh bence okumayın kusarsınız.
    ama şiddet göreyim biraz mind fucking yaşayayım diyorsanız açın okuyun mest olun.
    şu ana kadarki tek sıkıntım klasik manga çizimlerinden sonra kore çizimlerine gözümün alışması biraz zaman aldı. ah keşke webtoon değilde manga olaydı tek eksiği kusuru bu nazarımda. o da benim kişisel zevkim.

    işi bu entrynin bu bölümü ağır spoylır içerir sonra bana hayvan demeyin biline!!!

    death note'dan sonra karşılaştığım en sayko karakter burda. light yagami gibi bir psikopatı özlemişken oh sangwoo ilaç gibi geldi. tek sıkıtı karşısındaki rakip karakter biraz zayıf kalmış.
    yoon bum seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım. sen nasıl bir gerizekalısın hala çözemedim. o nasıl bi eziklik, flashback sonrası biraz aydınlandık ama üzülsem mi dövsem mi şefkatle yivuuum neler çekmiş desem mi bilemedim?
  • hayatimda okuduğum en psikopat manga. ne zamandır orada ya da burada bir şekilde adını görüyordum -lezhincomics reklamları sağ olsun- ama daha önce nedense başlayasım gelmemişti. can sıkıntısından patladığım bir anda gene denk geldi, "tamam lan" dedim, " sen ısrar ettin, okuyorum!" ahah. sonuç ne mi oldu?

    --- spoiler ---

    psikolojiniz kaldırmayacaksa sakın okumayın , küçük dilinizi yutarsınız mazallah. yaoisi, seri katili, şiddeti, cinsel istismarları, insanların kokuşmuşluğu...

    sangwoo diye bir tane psikopat var, empati mi kursam sempati mi kursam nefret mi etsem bir türlü karar veremediğim. kafasında birkaç tahta eksik, çocukluk travmalarından dolayı aslında. ama öyle zeki ve yakışıklı ki hergele herkese sanki çok sosyal, havalı, ideal erkek tipi imajı çiziyor. ama gizlice evine aldığı insanları bodrumuna kitleyip bacaklarını kırıp .......... gerisini anladınız bence.

    bir yandan da yoon bum var. bizim sevgili ezik stalkerımız. ezik dediysem yanlış anlamayın nefretten değil yani çocuk bildiğiniz ezik. sesi çıkmıyor, zayıflıktan geberecek, okul hayatı boyunca dışlanmış, kendine zarar veriyor, hafif gelgit akıllı. empati yapıyoruz, çocukken yaşamaya başladığı cinsel istismarlardan dolayı bu da kafayı sıyırmış diyoruz ki bence o istismarlardan dolayi biraz da sapıklaşmış, insanlarla empati yapma yeteneği gelişmemiş.

    neyse efendim ilk bölümde bizim stalker sangwoo'nun evine giriyor gizlice ve orada bir güzel yakalanıyor. sangwoo buna yapmadığını bırakmıyor. tecavüz hariç. ama bizim ezik ona olan takıntısından bir türlü vazgeçemiyor. hem deli gibi korkuyor, kaçmak istiyor hem de onunla birlikte olmak istiyor. utanmasam stockholm sendromu diyeceğim ama değil. sonunda bizim ezik sangwoo'nun manipülasyonlarına kanarak bir insan öldürüyor. kısaca sangwoo seri katil ama bizim yoon bum'un da çok masum olduğu söylenemez. ki bence bu çocuk sonunda çatlak yandere gasai yuno'ya dönüşecek ya, neyse. bu ikili arasında çok sağlıksız bir ilişki doğuyor git gide. sangwoo her ne kadar kötü davransa da -bum'u annesine benzettiğinden olsa gerek - bum'a bağlanmaya başlıyor.normalde aynı muameleyi kadın görse sangwoo'nun bir tek ağzına sıçmadığımız kalırdı ama yaoi olunca olay değişiyor niyeyse. bu konu hakkında detaylıca yazmak gerek daha sonra, şimdilik burada bırakayım en iyisi.

    bu arada sangwoo kesinlikle annesini öldürmedi. onu öldüren babasını öldürdü. yani. beklentilerimiz o yönde en azından.

    ha bir de aptal polis memuru seungbae var. bir insan nasıl bu kadar gerizekalı olabilir aklım almıyor. suçu kanıtlayacağım diye elinde hiçbir kanıt olmamasına rağmen sangwoo'nun evine gizlice giriyor, bum'dan zorla dna örneği falan alıyor..böyle giderse o işini elinden alırlar yang seungbae. normal bir kanıtın yok iznin yok yaptığın şeylere bak...

    --- spoiler ---

    kısacası polisiye seviyorsanız, homofobik değilseniz , mideniz kaldırıyorsa deneyin. pişman olmazsınız demiyorum ama bir sürükledi mi sürüklüyor.
  • final olmuştur.
  • bunu yazan ve çizen kişi "koogi", o kadar muhteşem bir iş yapmış ki kelimelere dökemem. sanırsam ilk işi de buymuş ve kendisi 20'li yaşlarının başındaymış. 2.5 yılını bu işe harcamış. bu webtoon/manhwa her ne derseniz işte benim bugüne dek okuduğum en iyi 5 şeyden biri diyebilirim. karakterlerin gelişimleri, geçmişleri, birbiriyle olan ilişkileri ve hatta anlık duygularına kadar çok muazzam bir şekilde anlatılmış.

    ayrıca sangwoo'nun bodrum katına inmeden önce dinlediği şarkı bunu okurken dinledim ve çok daha güzel gidiyor.

    daha önce de denildiği gibi eğer homofobik değilseniz, psikolojik anlamda çok kırılgan biri değilseniz mutlaka okuyun.
  • bu entry tamamen spoiler içerikli bir yazıdır ve killing stalking'e biraz bilimsel açıdan biraz da bir yaoi okurunun açısından yazılmıştır. manhwa'nın sonuyla alakalı yazılar bulunduğundan bitirmeden okumanız kesinlikle önerilmez.

    -
    --- spoiler ---

    öncelikle ks (killing stalking) bir yaoi değildir çünkü bir yaoi'de olması gereken şey eninde sonunda gerçek aşktır. bum'un sangwoo'ya takıntılı olduğunu biliyoruz. hatta o kadar takıntılıydı ki başına bunca şey geldi. sangwoo'nun ise bum ile yalnızca bum annesine benzediği için (bkz: oedipus kompleksi) birlikte olduğunu biliyoruz. sangwoo'nun bütün bu psikolojik sorunlarının temeli annesi. annesi sangwoo'nun babasını öldürüyor ve sangwoo ile birlikte gömüyorlar. üstüne üstlük annesi psikolojik baskı ile bütün suçu sangwoo'ya yıkıyor ve adeta bir katil yaratıyor. bum'a gelirsek, bum'un annesi ve babasının ne şekilde öldüğü ks'de yazmıyor ancak bir kaza sonucu öldüklerini okumuştum. amcasının bum'a böyle davranmasının sebebinin de bum'un annesiyle olan birlikteliği olmasını biliyoruz. hem bum'un amcasının hem de sangwoo'nun annesinin psikolojik sorunları olduğu çok bariz. sangwoo'nun annesini öldürmeden önce annesinin iç çamaşırını çıkarıp sangwoo ile ilişkiye girmeye çalıştığını da o bölümde açıkça görebiliriz. aslına bakarsanız bu kadar insan sangwoo'yu bir katil olduğu için, bir psikopat olduğu için sevmiyor ancak sangwoo'nun bu hale gelmesinin sorumluları ailesi. sangwoo'nun annesinin onu zehirlemeye çalıştığını da unutmayalım. sangwoo ve annesinden bahsederken son bölümde duvarın içinde neden annesinin olduğuna da değinelim. bir bölümde sangwoo uyurken hep duvara baktığını ve bir şeyler çizdiğini annesine söylüyor. annesine babasının bunu göreceğinden korktuğunu söylüyor. annesi ise hiçbir şey olmaz, sen ne istersen duvara çizebilirsin, duvara ne istersen koyabilirsin tarzında bir şey söylüyor. sangwoo'da annesinin resmini çiziyor diye düşünüyorum çünkü annesi ona güven veriyor. bir gün sangwoo'nun annesi onu uykusunda boğmaya çalışırken babası bunu görüyor ve bu olaydan kısa bir süre sonra da öldürülüyor. *sangwoo'nun annesinin duvarın içinde olduğu aslında çok daha önceden birkaç şekilde belirtiliyor.* bum "neden senin odanda seks yapmıyoruz?" dediğinde ve odaya girdiklerinde sangwoo "bu çok utandırıcı." diyor. komiser kwak eve geldiğinde evde başka kimsenin olup olmadığını soruyor ve sangwoo annesinin evde olduğu ve hala capcanlı olduğunu söylüyor. sangwoo'nun evin içerisinde annesine dair halisülasyonlar görmesinin ana sebebi de bence annesinin hala evin içerisinde olması. sangwoo'nun ölmesinin aslında ana sebebi de yine annesi. evet, evet annesi. nasıl mı? şöyle, sangwoo'nun annesinin onu yemeğe zehir atarak öldürmeye çalıştığını biliyoruz. sangwoo'da bum'un ona yüzük almak içinn (kendisi bilmiyordu.) dışarı çıktığı zamanları onu başkasıyla aldattığı zamanlar diye düşündüğü için bir gün gidip hapları sayıyor. fare zehrinde 45 civarı hap çıkıyor. aynı yerde de yanılmıyorsam bum'un sangwoo'ya aldığı yüzük saklı. bum onu almaya çalışırken (dolabın tepesinde) sepet yere düşüyor ve bütün fare zehri hapları etrafa saçılıyor. bir süre sonra sangwoo tekrar hapları sayıyor ve 25 civarı hap çıkıyor. **bu sangwoo'nun bum'a olan güvenini kaybetmesinin başlangıcı olarak düşünülebilir.** daha sonra eve seungbae (o atarlı polisimiz) geldiğinde bum'dan yardım istiyor ancak bum hem sangwoo'nun ona daha önce tam sevişmek üzereyken anne demesi hem de son zamanlarda ona karşı davranışlarının kötüleşmesi sebebiyle (paranoyaklaştı) seungbae'yi bıçaklamıyor. bunun sonucunda sangwoo çıldırıyor ve seungbae'yi orada bırakıp bum'u dövmeye başlıyor. seungbae evi komiser kwak'a hediye aldığı çakmakla patlattığında sangwoo bir insanın deneyimleyebileceği en büyük acılardan birini yaşıyor: yanmak. sonrasında bum'un yapabileceği bir şey olmaması, hastanede bile sangwoo'yu özlemesini birçok insan stockholm sendromuna bağlamış. yanlış. bum sangwoo'ya çok daha önceden beri takıntılıydı. bu alıkoyulduktan sonra olan bir şey değildi. bu sebeple stockholm sendromu teorileri çürüyor. ek olarak sangwoo'nun hastanede bum bum diye sayıkladığı ve bağırıp çağırdığını da hastanedeki onu öldüren kadının dediklerinden öğreniyoruz. buradaki sayıklama bum'a aşık olduğu için değil. bakın sayın ks bitirmiş insanlar, sangwoo kesinlikle bum'a aşık değildi. sangwoo bum'da annesini gördüğü için onu öldürmedi, sangwoo bum'da annesini gördüğü için onunla eğlendi, sangwoo bum'da annesini gördüğü için ona annesinin kıyafetlerini giydirdi, sangwoo bum'da annesini gördüğü için onu annesiyle gittiği yerlere götürdü. işte bu sebeplerden ötürü sangwoo ölmeden önce bile bum'u sayıklıyordu. bum ise sangwoo'ya karşı liseden süregelen sonra askerde de devam eden hayranlığı sonucunda hala ona aşıktı. hastanesine ne pahasına olursa olsun gitmeye çalışması da bu sebeptendi. bum'un son sahnede ölüp ölmediği ya da ne yaptığı okuyucu yorumuna bırakıldı fakat ben bum'un öldüğünü düşünüyorum çünkü hatırlıyorsanız bum sangwoo'ya o öldüğünde kendini öldüreceğine dair söz vermişti. bu manhwa'daki en büyük ve en muhteşem sahne bum'un sangwoo'ya aldığı yüzüğü evin mutfağında sangwoo'nun küllerine takmaya çalışması ve o külleri bir anlığına bile olsa sangwoo olarak düşünmesiydi. sangwoo'nun en büyük hatalarından biri de tırnakları evin içerisinde duvarda saklamasıydı. neyse buna değinmemize gerek yok. bum sangwoo ile beraberken en azından beraber olabileceğim biri var, arzuladığım biri var ve ona hizmet ediyorum, onunla sevişiyorum, onunla zaman geçiriyorum, bana çok nadir de olsa ilgisini belli ediyor diye rahat bir şekilde kalıyordu. rahat bir şekilde dememe takılmış olabilirsin ancak bum’un kaçabileceği birçok şansı olmasına rağmen kaçmadığını da belirtmek isterim. sangwoo öldükten, amcası öldükten sonra bum’un dönebileceği hiçbir yeri kalmamıştı ve bununla birlikte zaten tabiri caizse boktan beter olan psikolojisi resmen çökmüştü. bu da son anlarında sangwoo halisünasyonlarını takip ederek ölmesi fikrini destekliyor.

    bu yazımda ks okurlarının aklında kalan önemli noktalara değinmek istedim. yine sorularınız olursa bana mesaj atmaktan çekinmeyiniz. umarım bu yazı size yardımcı olmuştur.

    --- spoiler ---
  • ilk basta cok fazla bolum var diyip okumamistim sonra okumak istedigim bi ana denk geldi oyle bi sardi ki birakamadim.sonunun oyle bittigine kendimi inandiramiyorum yaa..ayrica sangwoo'nun bum'a aldigi kurbagali anahtarlik cok tatli^^
  • konuyu özetleyenler meramlarını yeterince açıklamışlar, tekrarlamaya gerek yok. bu seriyi okuyup okumamak arasında kalanlar için söyleyeceğim birkaç şey var.
    17-18 yaşından küçükseniz bu seriyi okumayın. samimiyetle söylüyorum bunu. bilişsel gelişimi henüz tamamlanmamış kişilerin okumasını kesinlikle tavsiye etmiyorum.

    sonu kesinlikle tatmin etmiyor. açıkça anlatmayacağım ama insanın ağzında yavan bir tat, gözünde akmaya tenezzül etmeyen bir yaş bırakıyor.

    yaoi okuyacağınızı sanmayın, bu bir istismar hikayesi. boy love denen ve genelde vanilya işlenen bir konu kesinlikle yok. sistemli bir istismarı okuyoruz seri boyunca. 67 bölüm az görünebilir ama bölümler uzun ve yorucu.

    kitap, senaryo, hikaye yazmayı, kurgulamayı sevenler okusun. tabii 18 yaşından büyük olmak kaydıyla. değilseniz bu seri sizin hikayeyi ve gerçeği algılama biçiminizi bozabilir. bir anda triplere girebilirsiniz.

    hikaye içerisine yedirilmiş birçok sezdirme ve gönderme var, bunları yakaladıkça kendinizi tatmin olmuş hissedebilirsiniz. yazar-çizer hikayesini üst üste dizdiği katmanları aça aça anlatıyor, bu açıdan çok başarılı buldum. sonuna gelene kadar tahmin etmeyeceğim şeyler oldu, belki başkaları tahmin edebilmiştir ama hiç zannetmiyorum. sonunu benzetebileceğim tek şey bir ouroboros olacaktır. kendi kuyruğunu ısıran bir yılan. ısırmakla kalmayıp sindiren, sindirdikçe büyüyen ve kendini tüketirken yeniden doğan bir hikaye. çemberin tamamlandığını hissediyorum, buna rağmen zerrece tatmin olmuyorum.

    kişisel tavsiyem: okumayın. okutturmayın. kimseye tavsiye etmeyin.
    .
    .
    .
    hikayeyi okuyup spoiler'lı yorum almak isteyenler için:
    --- spoiler ---

    sonunda woo'nun yanarak ölmüş olmasını çok isterdim. hastane sürümcemesini hiç yaşamasalardı keşke. yaşlı kadın detayı tamamen woo'nun annesine (annesinin çocukken woo'yu yastıkla boğmaya çalışırken babasına yakalanması çemberini tamamlamak amacıyla) bir göndermeydi.

    ucu açık bırakılmış gibi görünse de bum'un öldüğüne eminim. zaten birbirlerine verdikleri söz çemberi de bu şekilde tamamlanmış oluyor.

    fotoğrafın polis tarafından bulunamamış olması muhtemelen woo tarafından yok edildiğini, çöpe atıldığını düşündürdü bana. muhtemelen bunda bum'un ona ihanet ettiğini düşünmesinin etkisi var. bu da bum'un polisin elinden kurtulmasına neden oluyor. bu çember de tamamlandı.

    yalnız woo'nun neden günlerce gecelerce bum'un adını sayıkladığını tam olarak çözemedim. bu bir nefret ifadesi miydi? eline geçirirse öldüreceği anlamına mı geliyordu yoksa onu gerçekten yanında mı istiyordu? bence ilk seçenek ama kafamda tam oturmuş değil bu. kimileri bum'u annesine benzettiği için seslendiğini yazmış ama bence öyle olsa "anne" diye seslenirdi. bilincinin bir şekilde yerinde olduğunu gösteriyor bu.

    yüzük detayı bir miktar can sıktı. daha sonrasında yüzüğü woo'ya hiç vermemiş olmasının nedeni ondan ümidi kesmesi miydi? woo'nun birden bire 180 derece dönmesine anlam veremiyor olduğu için mi yüzüğü hiç vermedi? açıkçası ben bir noktada yere dökülmüş hapları woo'nun bulmasını ve pişmanlıktan kudurmasını beklemiştim. olmadı. seri o noktada biraz daha uzayabilirdi ama bu kez hikayenin sonu değişirdi muhtemelen. çünkü bum, woo'nun hislerinden emin olsaydı dedektifi öldürebilirdi, belki olaylar oraya kadar bile gelmeyebilirdi.
    --- spoiler ---
  • 10 bölümcük okuyup psikolojimi bozan seri. allah sangwoo nun belasını versin başka bir şey demiyorum.

    bakın bunu hassas insanlar okumasın. içinde olmayan, işlenmeyen suç neredeyse yok.
  • bu aralar okuduğum hiçbir webtoon'dan keyif alamadığım için bir kere daha okuyayım diyip başlayıp bir günde bitirdiğim seri. ilk seferimde biraz fangirl kafasıyla okumuştum ama ikinci seferde biraz daha bilinçli okudum ve beni çok üzdü bu sefer. öncelikle yukarıda bir arkadaş yazmış 18 yaşından küçükseniz okumayın. içindeki şiddet içeren olaylardan dolayı değil zaten bir anlam veremeyeceksiniz tam olarak olanlara. yukarda yazılacak her şey yazılmış zaten ben de kısaca kendi fikrimden bahsedeceğim.

    --- spoiler ---

    seride aslında zavallı karakter bum gibi görünüyo başta ama bu hikaye sangwoo'nun hikayesi. evet bum'un da çok travmatik bir hayatı olmuş. küçük yaşta ailesini kaybetmiş, amcasının yanına taşınmış hem fiziksel ve psikolojik şiddet görmüş hem amcasının tecavüzüne uğramış, hayatı boyunca her ortamdan dışlanmış ve sevilmemiş. bu yüzden sadece kendisini korudu diye ki hayatı boyunca kendisini koruyan ilk insan olduğu için sangwoo'yu takıntı haline getirmiş. ben tüm seri boyunca bum'un sangwoo'ya aşık olduğunu zannetmiyorum. bir insan tarafından kabul edilmenin mutluluğuyla sangwoo'nun yaptıklarına göz yumuyo sadece çünkü dışarıdaki hayatta onu kabul edecek ya da sevecek başka kimse yok. ya amcasının yanına dönecek ya da sangwoo ile kalacak. o da mantıklı olarak kendisini koruyacağını düşündüğü sangwoo ile kalmayı tercih ediyo. aynı durumda ben olsam ben de o psikoloji ile sangwoo'yu seçerdim.
    ancak beni bum'dan çok kahreden sangwoo'nun hikayesi. daha küçücükken psikolojik olarak sorunlu annesi tarafından öldürülmeye çalışılması, annesini başka bir adamla basması, annesinin sangwoo'ya babasıyla sevişmelerini izletmesi, babasının da kafayı yiyip annesine şiddet uygulamaya başlaması, annesinin gözü önünde babasını öldürüp sangwoo'yu manipüle ederek bunu onun yaptığına inandırması, babasını sangwoo'ya gömdürmesi ve sonraki süreçte onu taciz edip en sonunda ona tecavüz etmesi. bu son nokta oluyo zaten ve sangwoo annesini öldürüp evin duvarına gömüyo. bunları peşpeşe yazdım çünkü seride uzun aralıklarla ve flashbacklerle gösterdiği için insana sangwoo'nun seri boyu yaşattığı vahşetten onun yaşadığı travmatik hayat için üzülme fırsatı bırakmıyo ama üst düzey travmatik bir hayatı olmuş. seri boyunca ataklar geçirmesi, halüsinasyonlar görmesi, bum'u annesine benziyo diye esir alıp annesinin kıyafetlerini giydirmesi, annesine benziyo diye bir kadını öldürmesi, hep bum'dan yardım beklemesi annesi yüzünden. sadece son sayılarda neden birden bire bum'a aşırı takıntılı ve merhametli hale geldi anlayamadım ben.
    son ana kadar bir şekilde kurtulurlar, kavuşurlar ya da son kez yüzleşirler diye bekledim ama olmadı ki seri öyle travmatik ki ona yakışan bir son olmuş.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap