• iki yüzlü, dalkavuk, boşboğaz, söz getirip götüren. süslü, şık. **
  • (bkz: komşu)
  • sevimli, minyon, küçük/gücük, ufacık. öteki söylenişi gomsu. unisex sözcük olmakla birlikte kadınlara daha çok yaraşır, daha çok kullanılır. tabii bir de nötral olarak çocuklara. anlamında aşağılama titremi yok denecek kadar az. komşuyla ilgisi yok, çok ayrı. tdk'da süslü, şık anlamı varmış ama ikincil olduğu kanısındayım, küçüklüğe ikincil.

    (bkz: gollik)
    (bkz: uzun olup çamsı olacağına kısa olup komsu ol)
    (bkz: koldam)/goldam
  • süslü, şık yaşlılar* için, egede kullanılır.
    olumsuz bir kelimedir aslında, çok da hoşa gitmeyen bir şeyleri ifade eder.
  • aşure getirenlerin gönülde ayrı bir yeri olup; dünya üzerinde adres sorulduğunda bir çok aynı kelimeyi kullandığımız kişilerdir.
  • on edit: daha sonradan ogrendim ki depo olan yer apartmanda birkac kisi icin ayrilmis. ama tabii ki itmeye hicbir sekilde hakki yok.

    ayni apartmani paylastiginiz insanlar.

    oturdugum apartmanda fransiz da var, brazilyali da, cezayirli de. farkli kulturden insanlarla bir arada yasayip bir uyum yakalamaya calismak, ortak paydada bulusmak cok guzel. tabii herkesle iliskim farkli oluyor haliyle. mesela brezilyalilar turk insanina sicakkanlilik konusunda benziyor. fransizlar cok saygililar. cezayirliler de samimi.

    ama galiba fazla samimiyet bazen iyi olmuyo. benim en buyuk hatam insanlari bozmamak adina hayir demiyor olusum. bu 'hayir'dan kasit illa ki sana istemedigin bir sey teklif edildidiginde verdigin 'hayir' cevabi degil. olumsuz olan ve yanit yerine gecebilecek herhangi bir seyden bahsediyorum. ornegin kadin biraz anac 'ben hallederimci' bir tavra sahipse iddialasma huyum olmadigindan 'tamam' diyorum. ama daha sonraki gorusmelerde bunun dozaji artiyor. nasilsa kapi komsum karsilasmadan karsilasmaya goruyorum diye de pek umursamiyorum. aslinda yanlis yapiyormusum.

    bahsedecegim komsumla 2013'ten beri iyi bir iletisimimiz var. yapisini da cozdugum icin ne derse he deyip geciyorum. aslinda ozunde iyi biri ama her seye karisan bir tip. hakkini yiyemem depresyonda oldugum bir donemde evimi toparlamama yardimci oldu ya da 2013'ten beri her ramazan evinde ne yapiyorsa gelir bana getirir. hem yasca buyuk biri oldugundan hem de iyi niyetli olduguna inandigim davranislarini gordugum icin asiri bir tepki verdiginde tolere edebiliyordum. mesela kendisiyle alakali ozel bir konu nedeniyle gecen sene haziran ayinda geceyi bende gecirip geciremeyecegini sormustu. anneannemin vefat ettigi geceydi ve yalniz kalmayi tercih ederdim ama hem bna hakki gectigi icin hem de iyiligine inandigim icin kabul ettim.
    sagolsun geldi elesttirmedigi bir sey kalmadi. elestirmesine bir sey demiyorum sonucta samimiyetimiz sonucu ona bu hakki ben vermis oldum ama kullandigi dil cok yanlisti, zaten acim vardi ve onun normalde de halini tavrini bildigimden ( konusurken hararetli konusur, cabuk parlar, bircok kez kavgasina sahit oldum) konusma tarzini sindirdim. zaten evime gelen bir misafir sonucta, benim evimde o ne yaparsa yapsin karsilik vermem. hele ki iyiligini de gormus oldugum ozunde iyi olduguna inandigim bir insana.

    neyse aradan bir sene gecti bizim gene iliskimiz normal hatta daha iyi gibi. cok guleryuzlu, tatli bana karsi . ben evimde rutubet oldugu icin koridorda yasamaya basladim. cunku burnum yaniyor, nefes alamiyorum, yorgunum kafami yastiga koyar koymaz uyumaya basladim ve bunun gibi bir suru problem nedeniyle hazir havalar da guzelken kapimin yaninda bulunan bahce kapisini aciyorum kapinin onune de bir sandalye koydum orada hayatimi devam ettiriyorum. dolayisiyla herkesle de karsilasiyorum bu komsumla da normalden daha cok karsilasmaya basladim. bu sabah karsilastik. ben koridordayim hemen yanimda depo kapisi var. deponun anahtari bende yok. dolayisiyla bilmiyorum ne var ne yok. o kapiyi acip sadece elini uzatinca ben de gayri ihtiyari elimle kapiyi actim bakayim ne var gibisinden sonuct apartmanin ortak deposu birden beni omzundan itti. hafif bir itisti ama hic fark etmez birincisi bana dokunmaya hakki yok, ikincisi itemez ucunsu o kapi ortak. bir sey sakliyorsan neden ortak alanimizda sakliyorsun. sklamiyorsun bana neden engel olmaya calistin. normalde kavga yanlisi bir insan degilim ama dogal olarak sesimi yukselterek n'apiyosun diye cikistim. dokunmanin suc oldugunu bildiginden hafif yumusar gibi oldu ama hala yaptigi seyi de hala savunuyor. ben hakkim var deyince de bu defa uste cikmak icin sesini yukseltip bagirdi o bagirinca ben de bagirdim sesinin tonuna dikkat etmesi icin. neyse gitti sonra.

    insanlari bu kadar tolere etmek belki de iyi bir sey degil arada hatir bile olsa.
  • karşı çapraz apartmanda bir komşum var. adam annesiyle yaşıyor. yaşı muhtemelen 50+ sürekli balkonda oturuyor, iddia, at yarışı, şans oyunlarının bini bir para... bu sebeple sık sık telefonda konuşup birilerinden para istiyor, arada borclulari balkona dayanıyor... benim de salonun camı açık, duyuyorum çoğunu. annesiyle kavga ediyor sık sık, söyleniyor. bakımsız, yaşından büyük gösteren, göçmüş... elinde telefon sürekli takipte... bana çok hüzünlü geliyor bu durum.

    refik halit karay, memduh şevket esendal ya da belki tomris uyar otursaydı benim yerimde acayip bir öykü çıkarırdı buradan. belki gerilimli belki komik, ama nasıl olursa olsun öykü, bence muhakkak hüzünlü...
hesabın var mı? giriş yap