• sahibe hizmet etmel.. (bkz: kole)
  • kulluk -ü ile degil u ile- bulundugu mevkinin, semtin inzibatiyla ilgili zabita dairesi ya da karakol anlamina gelir. misal (bkz: istanbul kullugu)
  • efenim bayburt dolaylarının bere ikamesi. ortaokulda bir ingilizce öğretmenimiz vardı, komik bir bayaalogla öğrenmişti bu tabiri... seyredelim...

    iki velet didişmektedir... öğretmen müdahale eder

    -bırakın durun bakayım... ne oldu_
    -öyretmenim kulluğumu aldı vermiyor..
    -what is kulluk
    -hah işte bu işte öyretmenim
    öğretmen bereyi iki parmağı arasında tutar ve sallar
    -this is a kulluk... (tağbi bu laf sorası laugh gırladır... sınıf yerlerdedir..)

    böylece bir kimse daha öğrenmiş olur bu kulluk nedir ne değildir...

    ayrıca mecazi bir manası daha vardır bu kelimenin... o da şapşalvari. iki kadın konuşsun bakalım...

    -embele de bibi gurban embele şimdiki gızlar hep bele
    -uuu kulluk, hele ambunaan bah, sanki gendisi gız deel
  • kul olma bağlamı içinde tanrı için yapılan tüm ibadet ve eylemler.
  • itaati gerektirir. kulluk bilinci olan, bir yaratıcıya inan insan bunun gereklerini yerine getirmeye çalışır. kul sınırlıdır, yaratıcı sınırsız. sınırlı sınırsızı içine alamaz. kulluk bilinci olmayan insan aykırı olduğunu sanır.
    kul, sahibi ve yaratıcısı için çalışır, bunun bilincinde yaşar. kulun aklı da sınırlıdır, yaratıcıyı sınırlı bir şekilde algılar, daha ilerisini zorlarsa ya iman eder tam kul olur, ya isyan eder asi olur. asi, herşeyi sınırlı aklı ile bulup ispatlayacağını sanır. bu konuda şeytan ve nefsi ona en büyük yardımcıdır. insanın içinden ruhu alındığında hiç bir anlamı kalmaz. ne konuşan bir ağzı ne düşünen bir beyni. maddeye takılmayan, içini görmeye çalışan insan kulluk kavramını kabbulleniyordur.
  • yarı şuurlu, yarı şuursuz epeydir üzerinde durduğum bir mevzu idi.

    kulluk nedir?

    namaz kılmak mı?

    oruç tutmak mı?

    ve benzerleri emirleri yapmak, ve günahlardan kaçıp iyi bir insan olmak mı?

    iyi ama bütün bunlar ancak allah'ın nasip etmesi ile olan işler.

    "la havle ve la kuvvete illa billah"

    bu tesbihin bir yan manası da, "iyilikleri yapabilmek, kötülüklerden kaçabilmek ancak allah'ın takdiriyle olur"dur.

    pekj allah, bu takdiri neye göre yapıyor?

    yani kime ne kadar iyilik yapmayı nasip edecek?

    kimi de batırdıkça batıracak?

    kanaatimce ölçü kişinin allah karşısında "aczini" bilmesidir.

    evet en büyük kulluk kişinin "aczini" bilmesidir. aczin tersi de, kibir, gurur, büyüklenmek, böbürlenmektir.

    peki allah'a karşı kişi nasıl aczini bilebilir?

    bir takım hayali tevazu tiyatroları sergileyerek mi?

    el cevap:

    insana karşı mütevazi olmak esastır.

    insan, allah'ın halifesi(temsilcisi) değil mi?

    insana karşı edepli ol, mütevazi ol. yoksa iblis olursun!
  • ''ilim tahsil etmek ve haramlardan sakınmak kulluğun özü ve ruhudur. ilim ışık gibi aydınlatıcıdır, haramlardan sakınmak da hikmete açılan kapıdır.''
  • dinin ne kadar saçma bir argümanla başladığını gösteren ifade. sözde imtihan dünyası denilen bu alemde, kendi isteğinle kul yani köle olarak takılırsan, ebedi efendi oluyorsun. bu nasıl bir oyun senaryosudur? yani kendi istediğin şeyler yerine sahibinin/efendinin istediklerini yaparsan, seni azad edecek ve seni ödüllendirecek. yersen?
hesabın var mı? giriş yap